Komünist devrimden sonra Çin’de siyasal alanda başlayan tek yonluluk diğer alanlara da yavaş yavaş kaymiştir. Son zamanlarda ise Çin’de Konfüçyanizm’in etkisi gözle görülür bir şekilde artmiş ve orta bir yol olarak Konfüçyen kültürün yeniden yorumlanması kabul gören bir bakış açısı olmuştur. Ancak Konfüçyanizm’in hangi kavramlarla ve özelliklerle kabul edilebileceği halen tartışmalı bir konudur. Bu konuda ana kıta, diaspora ve diğer uzak doğu düşünürlerinin farklı bakış açıları vardır.

Qingming Bayramı’nin da modern Çin’de böylesine karmaşık bir tablo içinde anlaşılmaya çalışılması bir çok gözlemcinin gelenek etkisini kaçırmasına sebep oluyor. Ancak bu karmaşıklık Konfüçyen bir geleneğin izlerinin kaybolmadığı ve hala varlığını sosyal alanda koruduğu gerçeği ile yüzleşince bir nebze berraklaşıyor. Genel tanımı ile 4-6 Nisan günlerinden birinde kutlanan Qingming Bayramı, Çinlilerin sekiz önemli geleneksel bayramından biridir.

Qingming Bayramı'yla ilgili geleneklerin başında ataları anma gelir. Çinliler, Qingming Bayramı günü atalarının ve ölen yakınlarının mezarlarını ziyaret eder, mezartaşlarını temizleyip üzerlerindeki yazıları yeniden boyar, mezar önüne ataları öbür dünyada aç ve parasız kalmasın diye yiyecek ve içecek koyar, kağıttan yapılmış sahte para yakar, ardından saygı duruşunda bulunur. Ancak günümüzde bu geleneklerde bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Örneğin sahte para yakma ve yiyecek, içecek koymanın yerini bügün büyük ölçüde taze çiçek aldı.

Qing Çince’de temizlik ve saflık anlamına gelirken ming ise aydınlık, berrak ve şeffaflık anlamına gelir. Bu iki kelimenin bir arada kullanılması bayramın da mevsimle bağlantılı olarak aydınlığı ve saflığı temsil ettiğini gösteriyor. Bahar mevsimi ile beraber toprak ve hava’nın insanları yeni bir yılda bütün verimliliği ile karşılaması saygıyla selamlanır. Bunun dışında yaklaşık 2500 yıllık bir tarihi olan bu bayramın mitolojik bir anlamı daha vardır.

Rivayete göre M.O 636 yılında, Sonbahar ve İlkbahar döneminde, Jin imparatörü Wen kendinden sonraki hükümdarın oğulları yerine bir başkasının olmasını ister ve bu sebeple de küçük oğlunu daha önce öldürtür. Sıranın kendisine geldiğini anlayan diğer oğlu Chong Er ise yanına sadık hizmetlilerini alıp dağlara kaçar. Uzun yokluk yıllarında sadık hizmetli Jie Zitui hanedanın tek kalan üyesini hayatta tutabilmek için elinden geleni yapar ve hatta bir gün kendi vücudundan bir parçayı keserek beslediği de rivayet edilir. Yokluk yıllarından sonra halkın desteğini ve gücünü kazanan Chong Er babasının hükümdarlığına son vererek tahta geçer.

İhtişamlı törenlerin ardından Jie Zitui’yi hatırlayan hükümdar törenler boyunca ortada görünmediğini farkeder. Derhal bulunması için emir çıkartır ve ülkenin dört bir tarafında Jie Zitui aranmaya başlanır. Ancak kendisini mal ve makam sevgisinden çok devletin kurtulmasına adayan Jie Zitui bir ormana çekilir ve orada yoksulluk içinde kalan annesi ile beraber yaşamaya başlar. Bir müddet sonra kollarında annesi ile beraber ölü bir şekilde bulunur. Bunun üzerine hükümdar aynı gün bütün ülkede yaş ilan eder ve herkesin soğuk yiyecekler yeyip Jie Zitui’yın anmasını emreder.

Hem erdemli büyüklere saygı hem de onların kahramanlıklarına yapılan vurgular yüzlerce yıl devam eder. Bu mitolojik hikayenin ardında Konfüçyen bir düşünce de yatar. Konfüçyenizm’e göre kişi Ren’e (asıl erdem) ulaşabilmek için Li’yi uygalamalıdır. Li ise kelime anlamı ile ritüeller ve kurallar anlamına gelir. İşte bu ritüellerden biri de ölülere, kahramanlara, erdemlilere saygı göstermektir. Analektlerin 17/2. bölümünde Konfüçyüs insanların doğasının aslında aynı olduğunu ve onları birbirinden asıl farklılaştıran seyin pratikler olduğunu söyler. Bu sebeple de pratiği yadsıyan bir erdem ve erdemi yadsıyan bir pratik konfüçyüs için bir anlam ifade etmez. Diğer kavramlarındaki gibi önemli olan orta yol ve altın orta’dır.

Qingming bayramı ritüellerini unutmuş bir toplum için yeniden bir hatırlatma görevi görmektedir. Her ne kadar modern Çin devleti için gelenek tartışmalı bir konu olsa da en azından toplumu bir arada tutma açısından geleneğin etkisi asla inkar edilmiyor. Bu sebeple de 5 Nisan Pazartesi günü Çin’de tatil ilan edilerek insanları bu bayramı kutlamalarına imkan sağlanıyor.

Bütün bunlar siyasal Konfüçyenizm ile beraber okununca hayli ilginç tartışmaları ortaya çıkarmaktadır. Konfüçyanizm gerçekten bu kadar etkili ise Çin’de yaşanan diğer sosyal ve siyasal sorunları nasıl açıklayacağız? Konfüçyanizm bu kadar pratik sonuçları olan bir düşünce midir? Yada diğer yandan bazı Konfüçyen kavramlar kullanılarak insan hakları ve demokrasi gibi kavramlar uzakdoğu ülkelerine de devşirilmek mi isteniyor?

Konfüçyanizm tarihi boyunca zaten bu sorularla yüzleşmiştir ve hala da yüzleşmektedir. Geçmişte Konfüçyanizm’in Çin siyasal geleneğine etkisi kesinlikle yadsınamaz. Örneğin bugün halen yapılan bürokrasi sınavları 1500 yıllık bir geleneğe dayanmaktadır. Qingming bayramı ve memur sınavları gibi sayılabilecek bir çok örnek Çin’de ekonomik kalkınma ve siyasal reformlar sonrasında da bir arayışın olduğunu gösteriyor. Ancak bu arayış bir devrim yada reform değil Konfüçyanizm’in tarihi süreç içerisinde bir süreklilik olarak zaten sosyal ve siyasal alanı yavaş yavaş etkileyerek değiştirdiği bir arayış olarak okunursa daha makul sonuçlar elde edilebilir.