Ülkemizde kısa bir süre önce bütün dünyaya örnek olacak düzen ve kalitede bir seçim yapıldı, millî irade bir partiyi iktidara getirdi ve diğer partilere de muhalefet görevi verdi.

Demokratik ahlâk ve teamüle göre -seçim propagandaları sırasında da olmaması gerekirken yapılan ve ahlâka sığmayan- hakaret, iftira, abartma, yalan gibi söz ve davranışlara artık son verilmesi ve ülke menfaatine uygun bir muhalefet performansının ortaya konması gerekiyor. Bunun da özeti, iktidarın doğru ve iyi yaptıklarını takdir etmek, desteklemek, yanlış ve zararlı olan karar ve icraatını tenkit etmek; doğru olanı göstermek/söylemek, gerekince uyarı görevini yerine getirmektir.

Halk haklı olarak böyle bir beklenti içindeyken, muhalefetin son günlerde yaptıkları ise hiç de iç açıcı gözükmüyor.

Yine kriz çıkarma tehditleri var. Görüşme talepleri reddediliyor, uzanan eller geri çeviriliyor, bununla öğünülüyor, karşıda dini, dili, tarihi, temel değerleri bir olan, aynı ülkenin seçilmiş ve bu mânâda seçkin vatandaşları değil de ateşkes yapmış düşman kamplarının mensupları varmış gibi davranılıyor. Tepedeki bu tutum ve davranış tabana daha kötü olarak yansıyor, vatandaşlar düşman kamplara bölünmenin eşiğine yaklaştırılıyor. Bu yapılanın adına demokratik muhalefet diyenler varsa kesin olarak yanılıyorlar; çünkü bunun adı muhalefet değil, düşmanlıktır, husumettir.

Aklı başında, ülkesini seven bir kimsenin bu duruma rıza göstermesi kesinlikle düşünülemez. Böyle bir muhalefet, bunu yapana oy ve sempati kazandırmaz.

Lütfen entrika üreten zekâmızın (buna akıl diyemedim) yanında, vicdanımızı ve sağduyumuzu da kullanalım!

 

Kaynak: Yeni Şafak