Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) hazırladığı anayasa değişikliği taslağının mevcut Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı olduğunu söylemiş. 
 
Değişiklik paketinin yargı bağımsızlığını ortadan kaldırdığını ve böyle bir anlayışı kabul edemeyeceklerini ifade etmiş.

Bak bunu AK Parti bilmiyordu! Başbakan da muhtemelen bilmiyordu! Bilselerdi anayasa değişikliği taslağını vakit harcayıp hazırlamazlardı. Madem Sayın Baykal kabul edilemez buluyor, bu anayasa değişikliği taslağından vazgeçelim, ne gereği var değil mi? Bırakalım askerî vesayet devam etsin, "tek parti dönemi zihniyeti" devam etsin, bırakalım darbeler olsun, "mutlu azınlık" ülkeyi, milleti sömürsün. Yarım yüzyıldır darbe anayasalarıyla yaşamaya alıştık, bırakalım böyle devam etsin.

Anayasa değişikliği taslağı mevcut Anayasa'nın temel ilkelerine aykırıymış. Neymiş bu temel ilkeler? Darbe mi, cuntacılık mı, "faili meçhul" cinayetler mi? Değişmezlik mi? Statükoculuk mu? Halkın değerlerine karşı çıkmak mı? Kanunsuz oluşumlara avukatlık mı?

Peki mevcut Anayasa nelere aykırı? Özgürlüklere aykırı, sivil iradeye aykırı, demokrasiye aykırı, insan haklarına aykırı, değişime, gelişmeye aykırı, muasır medeniyete entegre olmaya aykırı... Daha sayayım mı Sayın Baykal? Aykırı olan bir anayasayı değiştirmek de Meclis eliyle bu milletin hakkıdır.

Değişiklik paketi yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracakmış. Evet, bu doğru, yargı bağımsızlığını kaldırıp yargıyı hukuka bağlayacak, Anayasa'ya bağlayacak. Yüksek yargı kafasına göre hareket edemeyecek. Artık yargı da hukuka saygılı olacak. Milleti temsil eden yasama erki'nin ürettiği yasa ve kanunlara uyacak.

Bilmeyen de sanacak ki Deniz Bey ve partisi gerçekten bağımsız yargıdan yana. CHP liderinin talimatıyla Erzincan'a giden milletvekilinin çantasında ne vardı, gerçekten merak ediyorum. İddia edildiği gibi 80 bin TL para mıydı çantadaki yoksa GAFFUR marka çizgili pijama mıydı? Gizli tanık ne tür hediyelerden hoşlanıyordu acaba? Vekil efendi söylese biz de eli boş gitmesek 'gizli tanık' ziyaretine...

Bu ülkede bir tek parti siz misiniz? Tutuklanan bir savcı ile ne işiniz olur? Bu karda-kışta yollara düşüp, mahpusları ziyaretiniz mi yargı bağımsızlığını ortadan kaldırır yoksa milletin oylarıyla Meclis'e gelmiş çoğunluğun yapacağı anayasa değişikliği mi yargı bağımsızlığını ortadan kaldırır?

Bu CHP gerçekten tam müzelik, en eski partimiz, ilk göz ağrımız. Seksen yıllık istikrarlı duruşuyla gurur kaynağımız, rejimin, statükonun ve değişmezliğin güvencesi. Nice partiler kuruldu, nice partiler siyaset sahnesinden silindi gitti. CHP liderlerinden midir, kadrolarından mıdır ne, neredeyse Cumhuriyet'le yaşıt olmasına rağmen dimdik ayakta, yıkılmadı. Hâlâ yüzde 20 civarındaki oy oranıyla millet tarafından müebbet muhalefetle ödüllendirilmiş bir parti CHP, başka bir partiye nasip olmamış bu antikalık!

Demokrat Parti (DP), Adalet Partisi (AP), Anavatan Partisi (ANAP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) gibi irili ufaklı partiler kuruldu, yıkıldı, eridi gitti. Diğer bazı partilerin de beyin ölümleri gerçekleşmiş, yoğun bakımda umutla halk tarafından ilk seçimlerde fişlerinin çekilmesini bekliyorlar.

Sağda partiler değişti, liderleri değişti, değişime, gelişime uğradılar, toplumla barışık yaşamaya çalıştılar. CHP ve lider kadrosu birazcık sağlaştı ama hiç huyu değişmedi, elli yıl önce ne idiyse hâlâ aynı. CHP ve lideri bilmelidir ki üç-beş yargıcın ve generalin oyu ile iktidar olunmaz, aksine müebbet muhalefete mahkûm olunur. Sade vatandaş yargı bağımsızlığı konusunda sizden daha hassas ve sorumluluk anlayışı içinde olduğu için bu müebbet mahkûmiyetinizi eda ederken sizi ziyarete gelmeyecektir. ZAMAN
 
Dr. Ali Soylu - Cameron Üniversitesi ÖĞretim Üyesi

Kaynak: Zaman