Andranik Migranyan
Yakın gelecekte, ABD ve ortakları İran'dan uranyum zenginleştirme programını askıya almasını talep edebilirler. İran bunu yapmayı reddettiğinde, ABD, İran üzerindeki müeyyideleri sıkılaştırmak için bir BM Güvenlik Konseyi kararı çıkartmak isteyebilir. ABD'nin ilk teşebbüsleri Çin ve Rusya muhalefetiyle karşılaşmıştı. Peki, Moskova kabul edecek ve ABD-Rusya ilişkilerini "resetleme" süreci bu testi geçecek mi?
Kanaatime göre Joe Biden'ın Gürcistan ve Ukrayna'yı ziyaretinden önce ve Wall Steet Journal'de yayınlanan Rusya hakkında söylediği aşağılık, saldırgan ve küçümseyici laflardan evvel, belirli şartlar altında bazı ilerlemelerin sağlanabileceği hususunda ümitvâr olunabilirdi. Ancak ABD Başkan yardımcısının skandal sözlerinden sonra, müeyyideler hususunda ilerleme sağlanabilmesi pek ihtimal dâhilinde değildir.
Amerikan ortağımızın İran'la dostâne, karşılıklı faydaya dayalı ilişkiler sürdürmemizin Rusya devletinin stratejik çıkarına hizmet ettiğini anlaması zorunludur. Rusya ve İran birbirleri nezdinde ciddi birer ekonomi ve ticaret ortağıdırlar. İran, Rusya'nın yüksek teknoloji ürünleri için bir pazardır. Rusya, uzmanlarını, işgücünü ve teknolojisini nükleer güç sahasında tutmaya büyük bir önem atfetmektedir. Ve İran, liderliği nükleer santral inşa etme niyetinde olduğundan dolayı, onun bir müşterisidir. Son olarak, İran komşu bir ülkedir ve Rusya'nın başını ne Kafkaslar'da ne de Orta Asya'da ağrıtacak sorunlar yaratmamaktadır ki Çeçenistan'da yangına benzin dökebilirdi. Rusya'nın İran'la ilişkilerinde bu bahsi edilen yönlerden vazgeçmesini istemek için, ABD öyle şeylerle gelmeli ki mevcut Rusya-İran ilişkilerinin sunduğu herşeye baskın gelsin.
ABD, Amerikan arzularını tatmin etmede Rusya'nın ilave yol katedebileceği birşey sunabilir mi? Amerika, almak için vermelidir. Ne ki ilişkiler şimdiye kadar tektaraflı sürdürüldü.
Moskova'da yapılan son zirvede, Rusya tektaraflı olarak ABD'nin isteklerini karşıladı ve Afganistan'a askeri levazım desteği ulaştırması için Amerika'ya topraklarını açtı ki ABD askerlerinin desteklenmesinde muazzam bir öneme sahiptir. Amerikan liderleri, hiç değilse içlerinden bazıları, bu adımı, ABD'ye Rusya'nın ilişkileri resetlemek ve iyileştirmek için hazır olduğunu ve Amerikan kaygılarını hesaba dâhil ettiğini göstermeyi amaçlayan bir iyi niyet göstergesi olarak anlamak yerine, çantada keklik bellemiş görünüyorlar.
Rusya'nın, karşılık olarak bir şey almaksızın sonsuza kadar yapmaya hazır olduğu anlamına gelmez bu. İran konusunda Rusya'nın yardımını almak için NATO'nun doğuya doğru genişlemeyeceği, füze savunma sistemlerinin Çek Cumhuriyetine ve Polonya'ya yerleştirilmeyeceği, Gürcistan ordusunun yeniden silahlandırılmayacağı, eski Sovyet Cumhuriyetleri'nin içişlerine destursuz ve pervasız bir şekilde müdahale edilmeyeceği ve Rusya'ya hasım politik güçlere destek verilmeceği şeklinde içi boş vaatler vermek artık yeterli değildir.
Hakikatte, Rusya Amerika'nın İran'la ilgili bir isteğine yönelik adım attığında, bu adımın hakkıyla ve layıkıyla tazmin edilmesi gerektiğini anlamalıdır. Moskova, Tahran'a karşı cezalandırıcı tedbirleri desteklediğinde, sınırında Moskova'nın komşularını hatta bizzat Rusya'yı istikrarsızlaştırma potansiyeline sahip hasım bir devlet bulacağı için bilhassa doğrudur bu (Kafkaslar'da ve Volga Nehri civarında çok sayıda müslüman yaşamaktadır nitekim). Rusya liderliği ABD ve batı'nın İran'a karşı kendilerine destek verme taleplerindeki ikiyüzlülüğü görmektedir; Rusya İran'a karşı onlara destek verecek ve Rusya'nın katılımıyla o kararların alınmasından sonra Batı, Kremline çarçabucak veda edip Moskova'yı hayal kırıklığına uğratan o faaliyetlere yeniden başlayacak.
Ve bir de mütekâbiliyete ihtiyaç duymayan Amerikalı siyasetçiler ve analistler var; Rusya İran politikasını değiştirdiği takdirde, ABD'nin Rusya'ya taviz vermesine gerek olmadığını savunuyorlar. İran'ın nükleer güç olma ihtimali Rusya'yı öyle korkutmaktadır ki er ya da geç Amerika'ya katılacaktır diyorlar. Gerçeğin tam aksidir bu. Bugün, yakın gelecekte de olacağı üzere, Rusya ve İran arasında ihtilafa yol açacak tek bir sorun dahi yok. Geçen on yıllar içerisinde Rusya-İran ekonomik ilişkileri karşılıklı faydaya dayalı olarak gelişme kaydetti, askeri ve teknik işbirliğinde mesafe alındı ama Rusya-İran işbirliği, bu zikrettiklerimizin yanısıra, sivil kargaşa sırasında Tacikistan'da barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesini, Taliban'a karşı çabaların birleştirilmesini ve Kuzey İttifakına destek verilmesini de içerdi. Bu yakın ilişkilere bakınca, Rusya, İran'ın nükleer silah kullanmayı isteyeceği dünyadaki muhtemelen son ülkedir, şayet nükleer silahlara sahip olursa.
Eğer ABD (ve galiba İsrail) tektaraflı yolu tutup İran'a karşı önleyici saldırılar düzenlerse, Rusya'nın caddelerindeki herhangi bir adama âşikar olduğu üzere, Rusya üstünlüğünü kanıtlayacaktır. Bu senaryoda, Amerika, BM Güvenlik Konseyi'ni atlayacak ve tüm bir İslam dünyasını gazaba getirecek ki ılımlı müslümanları bile ABD'ye karşı çetin bir tutum takınmaya zorlayacaktır. Bundan başka, İran, ABD ve müttefiklerine karşı büyük ölçekli terörist faaliyetleri serbest bırakabilir ki Ortadoğu'daki durumu istikrarsızlaştırabilir ve kaçınılmaz olarak petrol fiyatlarının yönünü yukarıya çevirir. ABD, İslam dünyasıyla karşılaşmasında kendini çamura daha da batmış bulabilecek, devasa kaynakları, enerjisi ve fırsatları heba olabilecektir. Petrol fiyatlarının tırmanması Rusya'yı en kazançlı taraf haline getirecek ve ona ekonomisini yeniden yapılandıracağı gerekli mâli kaynakları, ekonomik kalkınmada mesafe alma ve yaşam standartlarını yükseltme imkanları sunacaktır.
Amerikalı ortaklarımız, İran hususunda, tüm risklerin dikkatlice dengelenmesini gerektiren bir konum değişikliğinin Rusya için çok mühim bir mesele olduğunu anladıklarında iyi bir iş yapmış olacaklar. Bu riskleri dengelerken, her devletin karşılık olarak ne alacağını bilme hakkı var. Rusya duruşunu değiştirdiği takdirde ne alacağı belirsiz – Amerikan liderlerinin daha fazla aşağılayıcı yorumları mı yoksa NATO'nun 5.maddesini Rusya'yı da kapsayacak şekilde değiştirerek Rusya'yı NATO'ya davet etmek ve İran konusunun yanısıra ABD-Rusya arasında daha yoğun iktisâdi, askeri ve siyasi işbirliği mi belli değil. Rusya liderliğini İran tutumunu değiştirmeye ve ABD'ye yardıma daha meyilli olmaya ancak ve ancak ABD-Rusya arasında çok ciddi, şümullü ve derin ilişkiler sevkedebilir.
Yazar hakkında: New York, Demokrasi ve İşbirliği Enstitüsü müdürü; Moskova, Uluslararası İlişkiler Enstitüsü profesörü; ve Rusya Başkanlık Konseyi eski üyesi.
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı