Cumhuriyet Halk Partisi, kendini cumhuriyetle yaşıt kabul eden parti. Altı oku var: Halkçılık, Devrimcilik, Cumhuriyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Milliyetçilik.

 

Çok partili sisteme geçmeden, yani 'tek parti' dönemini saymasak, tek başına hiç iktidar olamamış bir parti.

 

.....

 

Ülkede yaşanan birçok krizde O'nun imzası var neredeyse.

 

Türkiye, ne zaman siyasal veya ekonomik istikrardan yana zayıfladıysa, bunu fırsat bilerek rant sağlamaya çalıştı.

 

Sanki hep krizlerden medet ummaya çalıştı CHP.

 

.....

 

Partinin lideri, 22 Temmuz genel seçimlerin öncesinde 'Abdullah Gül'ü Çankaya'ya çıkartmam da çıkartmam' dedi, milletin iradesine, seçimine yani sandıktan çıkacak sonuca razı olacağını açıkladı.

 

Sandıkta büyük bir hezimete uğradı. Tabir caizse halkın sillesini yedi. Buna rağmen, 'Gül Çankaya’ya çıkmamalı' diyerek seçimden önce söylediklerini yuttu.

 

MHP'den umduğu ilgiyi göremeyince, şimdi de ona salvoya başladı.

 

MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi "O ip, Gül'ün kuyudan çıkarılması için atıldı" diye itham etti.

 

Bununla da kalmadı CHP. Gül'ün, devlete mi, dindar kesime mi takiye yaptığının anlaşılmaz olduğunu belirterek, "Bilemediğim birini cumhurbaşkanı olarak düşünemem" diyerek, yeni krizlere yelken açtı.

 

Ülke, yüzünü istikrara doğru çevirdikçe, CHP hep bu istikrarı bulandırdı. Yeni yapılanmaların altına dinamit koymaktan geri durmadı.

 

.....

 

Cumhuriyet Halk Partisi ve lideri pozisyonundaki zat, son zamanlarda iyice zıvanadan çıktı.

 

Politik felsefesini adeta 'gerilim' üzerine kurmuş olan Sayın Baykal ve 'militan' ekibi, gündemde kalmak için yaraları kaşımaktan geri durmuyor.

 

Ama artık ne yaparsanız yapın hepsi boşuna Sayın Baykal, çünkü bu millete yutturamazsınız.

 

Millet, senin stratejilerinin, ataklarının hep 'kriz' ve 'gerginlik' üzerine kurulduğunu çok iyi biliyor.

 

Yıllardır izlediğin politikadan da haberdar bu aziz millet. Bir kere de olsa başbakan olamamaktan kaynaklanan iktidar hırsını taşıdığını da gayet net şekilde görüyor.

 

Son günlerde üslubunu da epey bozdun Sayın Baykal.

 

Buna bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak, senin adına üzülüyorum gerçekten.

 

Nerede ve ne zaman ne söyleyeceğini kestirmekte zorlanıyoruz.

Zihnin de karmakarışık.

 

Ne avazını dinleyen var, ne de 'çaktığın selamı alan'...

İşin trajik yanı, yıllardır muhalefet lideri gibi davranan, senin lehine vetalor yapan, 864 rakımlı tepede de kimsen kalmadı.

 

Sayın Baykal, yaşını-başını aldın. Gel artık, krizlerden medet ummaya bir son ver. Biraz da millet ve memleket için çalış.

 

Bu millet sana 40 yıldır sille atıyor ama yine de bilmezlikten gelip, 'bu tokat kime?' diye millete soruyorsun.

 

'Duymadım', 'görmedim', 'bilmiyorum' deyip 'Üç Maymunlar'ı oynayarak, kolay numaralara yatma. 

 

.....

 

Sözün özü Sayın Baykal,

Yetmiş yaşına geldin. Her seçimde millet sana 'seni istemiyorum' mesajını verdi, durdu.

 

Artık, şu politik anlayışını değiştirmeni bekliyoruz.

Değiştir ki; bu memleket de rahat bir nefes alsın.