Afgan savaşının gündelik kirliliğine ışık tutan gizli belgeler kamuoyunun düşüncesini de, siyasi iradeyi de değiştirecek. Belgeleri yayımlayarak kimseyi tehlikeye atmadık. Gizliliğin de açıklığın da meşru rolleri var. İnsanlığa karşı suç işleyenler, meşru gizliliği istismar ederek suçlarını gizliyor.

SPIEGEL: Afganistan savaşıyla ilgili devasa miktarda gizli veri yayımlamak üzeresiniz.
Sizi harekete geçiren şey nedir?

Julian Assange: Bu belgeler, halen devam eden bir savaşa dair yayımlanacak en kapsamlı anlatı; diğer bir deyişle, hâlâ iyi bir sonuca yol açma şanslarının olduğu bir dönemde yayımlanıyorlar. Tam coğrafi konumlarıyla birlikte 90 binden fazla irili ufaklı olay söz konusu. Tek bir bilgi kütlesi olarak,
daha önce Afganistan’la ilgili söylenmiş her şeyi gölgede bırakıyorlar. Bu dosyalar sadece Afganistan savaşıyla değil, bütün modern savaşlarla ilgili perspektifimizi değiştirecek.

Sizce bu bilgilerin yayımlanması siyasi karar alıcıları etkileyecek mi?
Evet. Bu veriler, savaşın gündelik acımasızlığına ve kirliliğine ışık tutuyor. Arşiv kamuoyunun düşüncesini de, siyasi ve diplomatik açıdan etkili konumlarda bulunan insanların fikrini de değiştirecek.

Biraz fazla beklenti içinde değil misiniz?
Afganistan’daki savaşı sona erdirmek yönünde bir ruh hali söz konusu. Bu bilgi savaşı tek başına sona erdirmeyecek, fakat siyasi iradeyi önemli ölçüde değiştirecek.

Malzeme askeri sırları ve kaynakların isimlerini de içeriyor. Bunu yayımlamakla uluslararası birliklerin ve onların Afganistan’daki muhbirlerinin hayatlarını tehlikeye atmıyor musunuz?
Kabil belgeleri mevcut askeri hareketliliklerle ilgili hiçbir bilgi içermiyor. Kaynaklarımız kendi hasarı en aza indirgeme süreçlerini uyguladı ve bize de, belgelerin yayımlanmasının masumların olumsuz etkilenmesine yönelik ciddi bir ihtimal doğurmamasını garantiye alacak biçimde, her zamanki gözden geçirmemizi yapmamızı söyledi. Gizli kaynakları korumanın önemini biliyoruz, belli ABD ve ISAF kaynaklarını korumanın niye önemli olduğunu anlıyoruz.

Peki olası bir zararı asgariye indirmek için tam olarak ne yaptınız?
Masumlara zarar verme ihtimali taşıyabilecek olayları tespit ettik. O kayıtlar bu minvalde saptandı ve yayına hazırlandı.

Meşru devlet sırrı olarak gördüğü-nüz herhangi bir durum var mı?
Gizliliğin de açıklığın da meşru rolleri vardır. Ne yazık ki, insanlığa karşı suç işleyenler veya hukuku ihlal edenler, meşru gizliliği istismar ederek kendi suçlarını gayet kolay gizleyebiliyor. Vicdan sahibi insanlar, ihlalleri daima sert tepkileri görmezden gelerek ifşa etmiştir. Bir şeyleri ifşa etmeye karar veren WikiLeaks değil. Bu kararı veren, suçları ortaya dökmeyi kafasına koymuş içeriden biri veya bir muhalif. Bizim görevimiz, bu şahısların korunmasını, kamuoyunun bilgilendirilmesini ve tarihsel kayıtların inkâr edilmemesini sağlamak.

Fakat neticede birileri yayımlayıp yayımlamamaya karar vermek zorunda. Kriterleri kim belirliyor? WikiLeaks, mesele bilgi edinme özgürlüğü olduğunda kendisini öncü olarak görüyor, fakat kendi yayın kararlarında şeffaflıktan yoksun.
Bu saçma. Neyi yayımlayıp yayımlamayacağımız hususunda açığız. Anlık editöryel kararlar almıyoruz. Yayımladığımız makalelerin ana kaynaklarının tümünü her zaman açık ediyoruz. Başka hangi basın kuruluşu böyle titiz standartlara sahip? Herkes bizden örnek almaya çalışmalı.

Sorun, WikiLeaks’ten hesap sormanın zor olması. Sunucularınız, size geniş koruma sağlayan ülkelerde. WikiLeaks kendisini hukukun üstünde mi görüyor?
WikiLeaks uzayda değil. Dünyada, her biri belli bir hukuk sistemine sahip olan ülkelerde yaşıyoruz. Çeşitli ülkelerde hakkımızda davalar açıldı. Bütün davaları kazandık. Hukuka, şirketler veya generaller değil yargıçlar karar veriyor. Anayasaların ve mahkemelerin de ortaya koyduğu gibi, hukuk bizden yana.

Uğruna mücadele ettiğiniz şeffaflıkla adil bir toplum arasında ilişki olduğunu söylüyorsunuz. Bununla neyi kastediyorsunuz?
Reform, ancak adaletsizlik teşhir edildiğinde mümkün olabilir.

Uygulama aşamasına varmadan önce adaletsiz bir plana karşı çıkmak, adaletsizliği durdurmaktır.
Vietnam Savaşı sırasında ABD başkanı Richard Nixon bir keresinde Pentagon Belgeleri’ni sızdıran Daniel Ellsberg’i, Amerika’nın en tehlikeli adamı diye nitelemişti. Bugünün en tehlikeli adamı veya en fazla tehlikede olan adamı siz misiniz?
En tehlikeli adamlar savaştan sorumlu olanlar. Ve durdurulmaları gerekiyor. Eğer bu beni onların gözünde tehlikeli yapıyorsa, bırakın öyle olsun.

Silikon Vadisi’nde bir şirket kurup, Palo Alto’da yüzme havuzlu bir evde yaşayabilirdiniz. Bunun yerine niye WikiLeaks projesini yapmaya karar verdiniz?
Tek bir hayat yaşıyoruz. Öyleyse sahip olduğumuz zamanı iyi kullanmakla ve anlamlı ve tatmin edici bir şeyler yapmak zorundayız. Benim anlamlı ve tatmin edici bulduğum şey de bu. Bu benim mizacım. Büyük ölçekli sistemler kurmaktan ve savunmasız insanlara yardım etmekten keyif alıyorum. Ve çıyanları ezmeyi seviyorum. Yani bu eğlenceli bir iş. (26 Temmuz 2010)

Kaynak: Radikal