Provokatörlerin kuklası terörün kanlı elleri, İnegöl’den sonra bu kez de Hatay Dörtyol’a uzandı. Çapraz ateş sonucu üç polis şehit düşerken bir polis de yaralandı. Haber duyulur duyulmaz da halk sokağa döküldü. BDP binasının içindeki eşyalar ateşe verildi, balkona Türk bayrağı dikildi. Bununla da yetinmedi iki yüze yakın kişi, Doğu kökenli yurttaşlarımızın iş yerlerine saldırdı.
Saldırganların bir bölümü gözaltına alındı!
Nasıl da buram buram provokasyon kokuyor polislerimize yönelik bu saldırı!
Nasıl da halkı sokağa dökmek için kurulduğu besbelli bu iğrenç tezgahın!
Ve nasıl da düşüyoruz bu tuzaklara?
İnegöl’de de aynı kanlı eller milleti birbirine kırdırmaya kalkmadı mı daha şunun şurasında önceki gece? İnegöl’deki olay Doğu kökenli bir minibüs şoförüyle gençler arasında alacak verecek nedeniyle çıkan basit bir itiş kakıştı aslında. Kısa sürede başlayıp bitmesi gerekiyordu. Ama karanlık güçler bu basit olayı öylesine kışkırttı ki, sonunda İnegöl savaş alanına döndü...
Anayasa referandumuna bir buçuk ay kala, halkı sokağa dökecek eylemler artacaktır. Burada amaç Türk-Kürt kavgası varmış izlenimini yaratmak, terörün ülkenin dört bir yanına egemen olduğunu kanıtlamak, 12 Eylül önce
sinde de milletin terörden nasıl yaka silktiğini, dolayısıyla da Kenan Evren’le arkadaşlarına nasıl da kucak açtığını anımsatmak ve terör belasını defetmek istiyorsak, 12 Eylül anayasasının değiştirilmesi yolunda ‘hayır’ oyu kullanmanın en hayırlı yol olduğunu vurgulamak!
Hatay’daki canilerden üçü kısa sürede yakalanmış zaten! İnegöl’de öyle halkı sokağa dökecek bir olay falan yok. Ama Türkiye’nin huzurunu bozmak amacına yönelik eylemler gittikçe artıyor. Halkın kafasına olağanüstü hal ilanından tutun da sıkıyönetime değin çeşitli önlemlerin (?!) geçerliliği sokulmak isteniyor.
Bu pis oyunlara gelmemek şart.
OHAL ya da sıkıyönetim ya da darbenin çözüm değil çözümsüzlük olduğunu, her fırsatta, her ortamda, serinkanlı davranarak bu provokatör köpeklere göstermemiz gerek. Yoksa çok pişman oluruz çok!
Evren: ‘Evet’ çıkarsa intihar ederim
Kenan Evren, referandum sonucu ‘evet’ çıkarsa, “tabancasındaki bir kurşunla kendi işimi bitiririm!” demiş.
Sonra da eklemiş: Onlara beni yargılama zevkini tattırmam!
Gazeteci Rahmi Turan’ın anlattıklarına göre, Bodrum Yalıkavak’ta verilen bir davette Evren yakınlarına “Tabancamdaki kurşunlardan biri, her şeyi bitirmeye yeter. Sadece bir kurşunla! Buum! Ben, kendi işimi kendim hallederim. Onlara beni yargılama zevkini tattırmam! Hepimizin hakkındaki hükmü tarih verir!” diyesiymiş!
Tarih çoktan yargıladı ve hükmünü verdi zaten! Tabii şunu da unutmamak gerek, aradan geçen zaman Evren’i ve 12 Eylül darbecilerinin tümünü yargı karşısında hesap vermekten kurtardı! Çünkü referandumda oylar ‘evet’ çıktığında, zamanaşımından ötürü kimse yargılanamayacak. “Anayasa değişimi zamanaşımını ortadan kaldırmıyor.”
Rahmi Turan’ın bu yorumu doğru tabii. Zaten doksanını devirmiş Evren’i yargılasan ne olur yargılamasan ne olur!
Burada önemli olan, referandumdan “evet” çıkması. Evet’ler zaten Kenan Evren’i mahkum edecek. Dahası, diğer darbe heveslilerine de milletin çok açık ve net tavrını belirleyecek.
Yok efendim 1980 Anayasası’na millet o zaman yüzde 92 evet demişmiş, milletin büyük bir çoğunluğu bu anayasayı bağrına basmışmış, bu nedenle 12 Eylül darbecileri suçlanamazmış türünden palavralara hepimizin karnı tok. O günleri, hele anayasayı oylamaya gideceğimiz gün, korku krallığının basıp yayınladığı gazetesinin “yazdıklarını” hatırlıyor herkes. Hayır oyu verenlerin fişleneceği, zarfların şeffaf olacağı, sandık başı görevlilerinin, kimin “evet” kiminse “hayır” oyu vereceğini anınnda belirleyeceği, “hayır” diyenlerin tutuklanacağı söylentileri herkesin dilindeydi. Rahmetli annem “aman oğlum, sakın bir delilik yapıp da ‘hayır’ oyu verme. Yoksa hapislerde çürürsün yıllar boyu!” diye uyarmıştı beni. Arkadaşlarımızdan birinin evinde yedi sekiz kişi toplanmış, enine boyuna tartışmıştık nasıl sandık görevlilerine çaktırmadan “hayır” oyu verebileceğimizi. İçimizde çoluğu çocuğu olanlar, haklı da olarak, korkuya yenilip istemeye istemeye “evet” oyu vermiş bense, annemin uyarılarını kulak ardı edip “hayır”da hayır vardır demiştim.
Yani 12 Eylül anayasası oylanırken milletin ezici çoğunluğu evet demişse bunu korkudan demiştir. Yoksa darbe anayasasına bayıldığından değil!
Kaynak: Star