Malezya 5 Mayıs'ta belki de ülke tarihinin en rekabetçi seçimi için sandık başına gidecek. Seçim çok net: Seçmenler dünyada diğer tüm koalisyonlardan daha uzun sure iktidarda olan mevcut koalisyon Barisan Nasional ile daha çok gençlik muhalefeti olan, devlet düzeyinde yönetim tecrübesine sahip ama halen güven inşa etmek için yukarıya doğru tırmanışla karşı karşıya kalan Pakatan Rakyat arasında seçim yapacak.

Seçim 12 eyalette parlamentodaki 222 sandalyeyi dolduracak (13. eyalet Sarawak, kendi seçimini 2011'de yaptı). Parlamentodaki sandalyelerin büyük çoğunluğu için, güç dengesinde eyaletlerin yarıdan fazlasını elde etmek üzere birbirine yakın bir mücadele verilecek. Bu da mevcut koalisyonun, tarihteki en ciddi meydan okumayla karşı karşıya kaldığı gerçeğinin altını çiziyor.

Ama seçim sürecinin meşruiyeti hakkında ciddi sorular ortaya atıldı: Seçmen kütüklerinin doğruluğu, oy satın almak için kitlelerin kullanımı ve çeşitli seçim bölgelerinde ilk kez oy kullanacak binlerce seçmenin şeffaf olmayan bir şekilde kaydedildiği gerçeği. Hükümet 2009'dan bu yana seçimle ilgili girişimler için tahmini 57,7 milyar ringit (18,68 milyar dolar) harcadı. Seçmen başına 1.400 dolara denk gelen bu seçim ülke tarihinde en pahalı seçimdir. Ayrıca, Barisan Nasional'ın seçim idaresindeki kontrolünü kendi menfaatine kullanacağı ve Malezya'yı adil bir seçimden mahrum bırakacağına dair endişeler de var.

Yine de muhalefetin seçimi kazanma şansı var. Bu seçim kampanyasında üç önemli husus var, bunların her biri Pakatan Rakyat'ın lehine. İlki, yönetimi ihtiva ediyor. Başbakan Necib Razak, İktisadi Dönüşüm Programı'nı bir başarı hikayesi olarak göstererek defalarca iktisadi konuda ehil olduğuna vurgu yaptı. Son zamanlara kadar Necib, ekonomi yönetiminde ses getirecek bir şan inşa etmeye çalıştı.

Ama eleştirmenler aşırı harcamalardan, petrol gelirlerine bağımlılığın artmasından ve özel yatırımları cezbetmeyle çok ihtiyaç duyulan siyasi reform getirmede başarısızlıktan şikayet ettiler.

Daha önemlisi ise, yolsuzluk iktisadi büyümeyi engellemeye ve Malezya'nın Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2012'de dünya çapında yaptığı Rüşvet Verenler Araştırması'nda başı çekmesiyle koalisyon hükümetini itibarsız hale getirmeye devam ediyor. Mali gözlem kuruluşu Global Financial Integrity'nin en son 2010'daki araştırmasında Malezya, dünyada kanunsuz sermaye akışında 64 milyar dolarla en yüksek miktardaki ikinci ülkeydi.

Bu seçim kampanyasındaki ikinci büyük husus da liderliği ihtiva ediyor. Mevcut hükümet, kampanyasını başbakan etrafında topladı: Barisan Nasional'a verilecek bir oy Necip için verilmiş oy olarak gösterildi. Parti reklamları özellikle Necip üzerinde odaklandı, o müşfik, başarılı ve reforumcu bir lider olarak gösterildi. Muhalefet ise Necib'in, dört senelik görev süresinde ekonomi ve ülkedeki siyasi kurumlarda önemli reformlar gerçekleştirmede başarısız olduğunu göstermeyi amaçladı.

Necib halen popülerdir. Bu kısmen, dağıttığı mali güzellikler ve onun, eski başbakan Ahmed Badavi'den daha yetenekli bir yönetici olduğuna dair namından dolayıdır. Muhalefet lideri Enver İbrahim'in ise, hükümetin sürekli kendisini şeytanlaştırması ve hakkındaki cinsel ahlaksızlık suçlamalarının üstesinden gelmesi gerekiyor.

Her ne kadar Enver, kendisine karşı yapılan uydurma fiili livata suçlamalarından beraat etse de hükümet davanın devam etmesi için temyize başvurdu. Kendi tabanında popular iken Enver'in, iktidarı kazanmak için güven açığının üstesinden gelmesi gerekiyor. Güven açığı, büyük ölçüde onun Mahathir Muhammed yönetimindeki rolü ve devlet kontrolündeki medyanın karalama kampanyalarının etkisinden kaynaklanıyor.

Üçüncü husus temsildir. Barisan Nasional, Malay olmayanlardan önemli miktarda taban kaybederek 2008'deki son seçimden bu yana gerçek bir çok etnik yapılı koalisyon değildir. Koalisyon Malay olmayanların desteğini, içinde Malay olmayan unsurlar bulunan, meşruiyetini kaybetmiş partilerle elde tutmak için mücadele ediyor. Bu partilerin çoğu, seçilmelerini garanti edemeyecekleri için kendi liderlerini bile seçime sokamıyor.

Muhalefet için ise sorun tam tersi: Pakatan Rakyat'ın, farklılıkları içinde birlikte çalışabileceğini göstermesi gerekiyor. Bu koalisyon, Barisan Nasional'dan daha kapsayıcı ve daha çoklu etnik yapıdadır ama farklılıkları çoğu zaman aleni anlaşmazlıklara ve onun hükümet etme konusundaki kabiliyetine dair endişelere yol açıyor. Bu farklılıklar çoğu zaman abartılıyor ama Malezya'da hakları korurken farklılıkları idare etmedeki meydan okuma gerçektir ve kapsayıcı diyaloglar gerektiriyor.

Temsil meselesi sadece etnisiteyle ilgili değildir, aynı zamanda sınıf menfaatleriyle de ilgilidir. Malezya'nın kaynaklarını uzun süredir kontrol eden iktidardaki seçkinler, bu seçimin sistemi sınırsız bir şekilde suistimal etmelerine son verebileceğini bildikleri için sıkı şekilde mücadele veriyorlar. Seçkinler, bu teşviklerin, pozisyonlarını garanti altına alacağını ümit ederek iktidara tutunmak için alt sınıflara nakit dağıttılar. Muhalefet de populist bir çizgi takip etti ve ısrarla daha büyük eşitlik talep etti.

Bunlardan dolayı, Malezyalılar belki de tarihlerinde şimdiye kadar hiç tecrübe etmedikleri, en önemli seçim tercihiyle karşı karşıyalar. Daha fazla sandalye kazanmaması halinde Necib'in ayakta kalması pek muhtemel değil. Avantaj 56 senedir görevde olan Barisan Nasional'da olsa da mevcut sorunlar muhalefete mücadele şansı veriyor. Demokratik değişim kuvvetleri zemin kazanıyor. Daha büyük demokrasi muallaktayken, eskiye saplanıp kalmak mı yoksa yeni bir gelecek için tercihte bulunmak mı meselesi, Malezya'daki seçimin merkezindedir.

Kaynak: El Cezire
Dünya Bülteni için çeviren: Emin Arvas