Geçen hafta İgman Dağı'nda tekkede zikir yapan komutanı yazmıştım. İgman Dağı'na çıkmayan bir yabancı için Bosna gittikçe yozlaşan bir görüntü sunabilir. Şehir merkezlerinin meydanlarında gezip, tarihi Osmanlı eserlerine bakarak nostalji yapmaya yatkın gezginlerimiz için çoğu kez sükutu hayal bile olabilir. Özellikle gençliğin Batılı popüler kültürün etkisine girmesi ciddi bir kimlik sorunuyla karşı karşıya olunduğunu ihtar eder. Diğer taraftan meydanlardan Bosna, hatta balkanlardaki Müslümanlık hakkında hüküm vermek İstiklal Caddesi'nden Türkiye'yi tanımaya çalışan Arap turistlerin durumuna düşmekle eşdeğer. 

İgman Dağı'ndan yansıyan coşku da Balkanlar'ın tamamını yansıtmaz.

Kosova'daki seküler Arnavut milliyetçiliğine, Arnavutluk'taki Müslümanların dinini değiştirmeye azmetmiş Vatikan politikalarına, Makedonya'daki asimilasyon politikalarına gözlerinizi kaparsanız tam bir romantizm yaşayabilirsiniz.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ