Kafkasya halkları içerisinde Lezgi ve Avarlar özel bir yer tutmaktadır. Zengin tarihi geçmişe sahip bu halklar Büyük Kafkasya'da özellikle de Kuzey Kafkasya'da siyasi sistemi belirleyen etkinliğe sahiptir. Buna rağmen Kafkas vatanseverler yabancıların Kafkasya üzerindeki oyununda bu halkların kullanılmasını üzülerek takip ediyor. 18 Haziran tarihinde başkanlık otelinde "devlet sınırları ile ayrılmış Lezgi ve Avar halklarının sorunları" isimli uluslararası konferans düzenlendi. Önceden de tahmin edildiği gibi konferans Azerbaycan karşıtlığı ile öne çıktı. Konuşmalar sırasında Azerbaycan devleti aleyhinde ağır suçlamalar gündeme taşındı. Konuşmacıların iddiasına göre Azerbaycan hükümetinin iç politikası sonucunda Lezgiler ve Avarlar milli kimliklerini kaybediyor. Bu suçlamaların bazıları gerçek olarak kabul edilebilir. Ancak konferansın kendisi ve önceden hazırlanan sonuç bildirisi içerdiği çelişkilerle dikkat çekti.
Azerbaycan'ın Lezgi ve Avarların kültürel kimlikleri üzerinde baskı kurulduğuna dair iddialar anlaşılabilir. Ancak bu sadece konunun bir tarafını oluşturuyor. Bu bağlamda Azerbaycan sınırları içerisinde ikamet eden Lezgi ve Avarlar Bakü'nün ulusal politikasını protesto edebilir. Ancak sorunun farklı bir şekilde ele alındığı gözlemlenmektedir. Lezgi ve Avarların Azerbaycan ve Rusya arasında bölündüğü iddia ediliyor! Bu durumda Lezgi ve Avarların kültürel otonomi talepleri aniden Azerbaycan'ın milli bağımsızlık sorununa dönüşüyor.
Konferans katılımcılarının Azerbaycan devleti ve Azeriler konusundaki yanlış görüşleri ile değerlendirmemize başlayalım. Bu yanlışın sadece Kuzey Kafkasya halkları tarafından yapılmadığının ve yaygın bir şekilde yapıldığının belirtilmesi gerekiyor. Hatırlanacağı üzere doksanlı yılların başlarında Azerbaycan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Taliş milliyetçileri kimliklerinde Azeri olarak değil Talış olarak belirtilmesi için çaba sarf etmişti. Mugan Cumhuriyetini kurmaya çalışanlar gibi Lezgi ve Avarlar da "Azeri" kelimesinin "Türk" kavramı ile eş anlama geldiğini düşünüyor. Şunun da üzerinde durulması gerekiyor ki Türk dilli Azerilerin de önemli bir kısmı bu hatayı yapıyor. Gerçekte ise "Azeri" kavramı ulus üstü bir anlam taşıyor ve Azerbaycan'da ikamet eden vatandaşların tamamı bu şekilde isimlendiriliyor. Bu manada Azeri kavramından kast edilen ile Rus kavramından kast edilen düşünce benzer bir anlam ifade ediyor. Lezgi ve Avarlar kendilerinin Rus olarak tanımlanmasına ise karşı çıkmıyor. En azından sesli bir şekilde bu tarz düşünceleri olduğunu henüz gündeme taşımadılar.
Lezgi ve Avarların Azeri olarak tanımlanması Dağıstan'daki etnik grupların Rus olarak tanımlanmasından çok daha mantıklı görünüyor. Bizim dedelerimizin zamanında Kuzey Kafkasya güç kullanılarak Rusya imparatorluğu sınırları içerisine katıldı. Kuzey Kafkasya halkları Rus halkının oluşmasına katkıda bulunmadı. Kuzey Kafkasya, Rusya Federasyonu içerisinde özel bir yere sahip.
Başka bir taraftan ise Azeriler superetnik grup olarak Kaflasya ve Midiya halklarının karışımından oluştu. Onlar Azerbaycan halkının oluşmasında Orta Asya'nın Türk göçmenlerinden ve Hazar Türklerinden daha fazla katkıda bulundu. Türkler Azerbaycan'a hakanlıkların ortadan kaldırılmasından sonra göç etmeye başladı. Kuzey Azerbaycan halkı Kafkasya ve Midiya karışımı sonucunda ortaya çıktı. Siyasi olarak Türk dili insanları bir araya getiriyor. Hiç kuşkusuz Azerbaycan superetnik grubu içerisinde aşiret bağları ve kültürel ve dil kimlikleri bulunan etnik gruplar da yer alıyor. Ancak bu durum Türkler, Udinler, Kürtler, Lezgilere ve Talişlerin Azeri olarak tanımlanmasına engel değil. Yani onlar Azerbaycan topraklarının ve Azerbaycan devletinin yerel halkları ve sahipleri. Türkçe Azerbaycan'ın ortak devlet diline dönüştü. "Azerilik" ve "Türklük" kavramlarını eş anlamda kullanmak büyük bir hata olurdu.
Örnek olarak Rus halkının oluşumu gösterilebilir. Rus halkının oluşumunda Kuzey Avrasya'da ikamet eden Ugro-Finler önemli katkıda bulundu. Onlarla beraber Rus halkının oluşumu içerisinde yer alan Modrvlar, Komiler, Udmurtiler ve diğerleri ise kendi ulusal kimliklerini de koruyabildi.
Azerilerin tamamının Türk olduğuna dair yanlış görüşler yanlış sonuçlara neden oluyor. Bu görüşe göre Azeriler, Azerbaycan'da ikamet eden diğer halklara karşı geliyor. Bu gibi yanlış ve tehlikeli kararlar bahsettiğimiz uluslararası konferansın da sonuç bildirisinde yer aldı. Azerbaycan'da ikamet eden Kuzey Kafkasya halkları açısından en tehlikeli gelişme onların "beşinci sıraya" dönüşmesi ve yabancı güçlerin çıkarları doğrultusunda kullanmak olurdu. Bu tehlikeli söylemler konferans gündemine de taşındı. Konferansın sonuç bildirisinin beşinci maddesinde katılımcılar "Gusar, Gebele ve Zagatala'da" Rusya konsolosluğunun açılması talep edildi. Bu devletlerarası ilişkilere müdahil olma ve Azerbaycan yönetiminin diplomatik ve idari çalışmalarını etkileme çabasıdır. Bu gibi konular bağımsız devletin dış politika tercihleri içerisinde sadece kendi isteği ile yer alabilir. Altıncı maddede çok daha asılsız talepler ortaya atıldı ve Rusya ile Azerbaycan yasalarının etnik Ruslara çifte vatandaşlığın verilmesini öngören hukuki çerçevede düzenlenmesi istendi! Konferansa katılanlar Azerbaycan toprakları içerisinde ikamet eden Lezgi ve Avarları Rus olarak tanımladı. Ancak Dağıstan'da ikamet eden Lezgi ve Avarların kendilerini Azeri olarak görmesi konusunda ise sessiz kalındı. Dağıstan vatandaşları da Azerbaycan'dan çifte vatandaşlık talep edebilir. Açık bir şekilde oyunun tek taraflı oynanması isteniyor. Bu durum Azerbaycan'ın siyasi talepleri göz önünde tutulduğu zaman anlaşılabilirdi.
Bundan sonra yaşananlar ise çok daha ilginç. Konferans katılımcıları Rusya'dan talepte bulunarak Bakü'deki büyükelçilik içerisinde Lezgi ve Avar halklarının haklarını gözeten büyükelçi danışmanı ihdas edilmesini istedi. Başka bir ifadeyle saf bir şekilde Rusya Lezgilerinin Milli-kültür otonomisi talebi çerçevesinde Kremlin sarayının Azerbaycan'ın iç politikasına müdahil olması talep edildi. Talebe göre Azerbaycan'da ikamet eden ve milli haklarının ihlal edildiğini düşünen Lezgi ve Avarların sorunlarının Rusya'nın Bakü büyükelçiliği içerisinde kurulan hukuk savunma merkezi içerisinde değerlendirilmesi öngörülüyor. McFaul Amerika tecrübesini bizim Lezgi ve Avar kardeşlerimize de öğretmiş olabilir mi?
Konferans katılımcılarının içerisine düştüğü diğer bir çelişki ise BM üyesi bağımsız devlet Azerbaycan ile Rusya'nın bölgesi Dağıstan arasında benzerlik kurması. Azerbaycan ile Dağıstan arasında diyalog kurulamaz. Diyalog Moskova ile Bakü yönetimi arasında kurulabilir. Paralellik ve kıyaslama Rusya ile Azerbaycan arasında yapılabilir. Ancak hukuki olarak Azerbaycan devletinden Dağıstan yönetimi ile benzer taleplerin edilmesi anlamsız görünüyor. Bu bir hukuk çıkmazıdır. Talepler içerisinde Azerbaycan ulusal televizyon kanalları içerisinde Lezgi ve Avar dillerinde çok saatli programların yer alması ve devletin mali desteği ile ulusal gazetelerin yayınlanması da bulunuyor. Uluslararası politikada bu gibi talepler en iyi halde bilinçli provokasyon olarak görülebilir. Bu insanların aşırı derecede saf olduğunu ve beyinsiz danışmanlar tarafından kullanıldığını düşünelim. Konferans katılımcıları Rusya ile Azerbaycan arasında kıyaslama yapmaya çalışmıyor. Bir anlık bir hayal kurdum ve ulusal Rusya kanalının ülke genelinde saatlerce Lezgi dilinde yayın yaptığını düşünelim. Buna ilaveten devletin mali desteği ile Lezgi gazetesi yayınlandığını ve bu gazetenin örneğin Rossiyskaya Gazeta'ya rakip olduğunu düşünelim. Bu mümkün olabilir mi?
Bu taleplerin en anlamsızı ise yerel halk temsilcilerinden kurulan gümrük muhafızlarının oluşturulması ve Rusya - Azerbaycan sınırlarının serbest bir şekilde geçilmesine dair isteğin bulunması. İnsan neye hayret edeceğini şaşırıyor. Kuzey Kafkasya temsilcilerinin sınır tanımazlığı ya da Rusya emniyet birimleri içerisinde yer alan güçlerin bir kısmının politik oyun kurması gibi iddialar ortaya atılabilir. Bu düşünceyi ortaya atanlar Bakü yetkililerini kullanmaya çalışıyor. Bu, zayıf bir görüş olarak görülmemeli. Sınır bölgesinde gümrük muhafızlarının kurulmasını öngören merkezler, bu insanların bir gün ormana çekilerek silahlı çatışma içerisine de girebileceğini düşünmüş olmalı.
Kısacası başkanlık otelinde düzenlenen uluslararası konferans Azerbaycan'a baskı yapılmak maksadıyla düzenlendi ve bu durumda Bakü yetkilileri sadece hayret edebilir. Büyük ve kahraman Lezgi ve Avar halklarının yüksek rütbeli askeri yetkililer tarafından kullanılmaya çalışıldığını görmek üzüntü verici bir durum...
Dünya Bülteni için İbrahim Ali tarafından tercüme edilmiştir.