Şii lider Mukteda es-Sadr"ın Mehdi Ordusu tarafından Sünniler üzerinde bu ay gerçekleştirilen katliam; Güneybatı Bağdat"ta devriye gezen Kürt milis güçleri ile Mehdi Ordusu arasındaki çatışmaları tetikledi, savaşan gruplar arasındaki artan tansiyon yayılabilir.

Geçen Cuma saklanmayı terk eden Mukteda, Bağdat"ın güneyinde Necef"e yakın Kufe şehrindeki bir camide işgal karşıtı ateşli bir vaaz verdi. Aynı gün Irak polisinin raporları, güneydeki Basra şehrinde Mehdi Ordusu"nun liderinin İngiliz askerleri ile girdiği bir çatışmada öldüğünü bildirdi.

Bu son gelişmeler etkileri bütün Irak"ı etkileyecek sonuçlar doğurabilir, hatta bu etkiler Arap Şiiler ile Kürtler arasındaki tansiyonun sürekli arttığı Kürt kontrolündeki kuzeydeki istikrarsız Kerkük şehrine de sıçrayabilir. Kürt gruplar şehrin kontrolü ve diğer grupları buradan kovmakla meşguller, böylelikle bölgenin etrafındaki zengin petrol kaynaklarını kontrol ederek bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını kolaylaştıracaklar.

Bölgedeki bir camideki Sünnileri tutuklamak üzere kontrol noktasından geçebilmek için resmi polis üniforması giyen Mehdi Ordusu"nun üyeleri Bağdat"ın güneybatı bölgelerindeki sıkı önlemlere katılan Irak Ordusu"nun Kürt üyelerine, içişleri bakanının emirlerini yerine getirdiklerini söylediler.

Olayın yaşandığı Bağdat bölgesinde yerel konseyin bir üyesi adının kesinlikle geçmemesi şartıyla ofisinde Inter Press Service (IPS)"e konuştu: “Tartışma Mehdi Ordusu üyelerinin megafonlardan baskını, Kürt askeri birlik lideri Albay Nizar"dan aldıkları emirlerle gerçekleştirdikleri ile ilgili bir mesaj yayınlarlarken bir Sünni camisinde 14 kişiyi tutuklamak üzere Baya ve Amil bölgesine baskın yapmalarıyla başladı.”

Kürt birliği; ABD ordusunun önderliğinde burada uygulanan sıkı güvenlik önlemlerinin bir unsuru olarak Mart"ta güneybatı Bağdat"ın Amil ve Baya bölgelerine konuşlandırılmıştı.

"Alıkonulanlar sonradan ölü olarak bulundu, böylece biz olayı gerçekleştiren gücün aslında İçişleri Bakanlığı için çalışan bir ölüm mangası olduğunu anladık” dedi. “Albay Nazir, saldıran kuvvetlerin İçişleri Bakanlığı"ndan yetki belgesine sahip olduklarını ve bu yüzden kendi kontrol noktasından geçmelerine izin verdiklerini söyleyerek olayı medyaya duyurdu.”

Yerel polis iki yıldan fazladır İçişleri Bakanlığı"ndan bağımsız operasyonlar gerçekleştiren Şii milis gücünün aynı zamanda Bağdat"taki Kürt birliğinin konuşlandırıldığı çoğunlukla Sünni olan toplum ile Kürt birliği arasında bir çatışmayı provoke etmeye çalıştığına inanıyor.


İki hafta önce Mehdi Ordusu üyeleri Kürt birliğine saldırdı. Hem Kürt hem de Mehdi Ordusu"nun liderlerinin verdiği emirler olayın medyaya düşmesini engellediğinden her iki taraftan da ölü veya yaralı olduğu bilinmiyor.

Olaya karışan Kürt birliğinin içinden medyaya konuşmama emri aldıklarından isim vermeden IPS"e konuşan kaynaklar; Kürt asker ve yetkililerinin birliklerine yapılan saldırı ile ilgili olarak hala kızgın olduklarını ama şu anda Mehdi Ordusu"na karşı mücadele etmemeleri “fakat gelecekte olacak olan herhangi bir saldırı ciddi bir şekilde cevap vermeleri” için Kuzey Irak"taki komuta kademesinden ciddi emirler aldıklarını söylediler.


Sonuç olarak tansiyonlar yüksek ve bölgedeki istikrarsızlık için birilerini suçlama arzusu artmış durumda.

 

14 Sünni"nin Mehdi Ordusu tarafından alıkonulmasını gören bir şahit IPS"e konuştu ve adının verilmemesini rica etti. ABD ordusunun milisler arasında taraf tuttuğuna ve onları birbirine düşürdüğüne inandığını söyledi.

"Bu bölge barış içindeydi, Şiiler ile Sünniler bir aradaydı ve herhangi bir tartışma şimdiye kadar yaşanmadı” dedi. “İnsanları bölüp onları yönetmek için her taraftan insanları öldürmeye başlayan milislerdir.”

Güneybatı Bağdat"taki durum o kadar gergin ki günlük silahlı çatışmalar duyuluyor ve insanlar çalışmak veya yiyecek alışverişi yapmak için evlerini terk edemiyorlar. Salı gününden itibaren bölgedeki ABD güçleri durumu kontrol etmek için sokağa çıkma yasağı ilan etme yoluna başvuruyorlar.

Cuma günü verdiği vaaz sırasında Mukteda “Irak"taki Sünni kardeşlerimize, kardeş olduğumuzu ve işgalcilerin bizi bölmemesi gerektiğini söyledim. Kabulümüzler ve biz onlarla her alanda işbirliği yapmaya hazırız. İşte elim onlara uzatıyorum” dedi.

Bunu, doğu Bağdat"taki Sadr Şehri"nden Şii liderler ile doğu Irak"tan Sünni kabile şeflerinin görüşmesi izledi her iki taraf ta ulusal uzlaşma ve aşırılığa karşı mücadele edeceklerine söz verdiler.

Yine de pek çok Sünni uzlaşmanın, Mukteda"nın ajandasında olduğuna inanmıyor. 35 yaşındaki Halid Aziz IPS"ne “Amerikalılar sadece genç Sünnileri tutukluyor ve Mehdi Ordusu"na insanların bedeni üzerinde elektrikli matkaplarla daha rahat çalışmasının yolunu açıyor” dedi. Aziz"in Irak direnişinin bir üyesi olduğu iddia ediliyor.

Aziz, "bu tamamen, mühendisliğini yaptıkları mezhep çatışmasına şimdi Kürtlerin de dâhil olmasını isteyen Amerikalılar tarafından planlandı” dedi.

Bağdat"taki pek çok analist ABD ordusunun Kürtleri tırmanan çatışmaya dâhil etmek için silahlı grupları ve diğer mezheplerin veya etnisitelerin ölüm mangalarını Bağdat"taki Kürtlerle onları çatışmanın içine çekmek üzere uğraşmaları için gönderdiğine inanıyor.

Bununla birlikte söylendiğine göre Kürtler çoğu Sünni olmalarına rağmen taraf tutmamaya ve mezhep çatışmasında tarafsız kalmaya çalışıyorlar.

Bağdat"taki IPS kaynakları; Kürtlerin Bağdat"a getirilmesi olayı, kendi içinde özellikle de Şii milislerce saldırıya uğradıklarında Kürtlerin mezhepçi şiddete katılması anlamına geldiğine inanıyorlar.


Diğerleri; ABD ordusu ve ABD destekli Iraklı politikacılar tarafından “böl ve fethet”  stratejisinin Bağdat"ın çoğu bölgesinde uygulanmaya başladığına inanıyor.


Bağdat"ın Dora bölgesinden bir tarihçi olan Muhammet Şakir "el-Karkh adındaki Bağdat"ın batı yarısına Sünni bir Arap çoğunluk meskûndur” dedi. “Fakat orada farklı oranlarda, yüzyıllardan beridir Irak"ın her bölgesinde mezheplerin bir arada yaşamasında olduğu gibi Kürtler ve Arap Şiiler de var. Bu mezhepçi kavga Irak"ta hakim güç olmak için ABD işgaliyle gelen Iraklı politikacılar tarafından ateşlendi.”

Bağdat"ta bir Irak politik analisti olan Kasım Avadi: “yakın gelecekte olacak gibi görünmemesine rağmen Kürtler ve bir İran ajandasına göre yönetilen Şii savaşçılar arasında bir çatışma yaygınlaşabilir” dedi.

Avadi, ofisinde kendisiyle yapılan bir röportajda "bana öyle geliyor ki hiçbir taraf iç savaşın dışında kalamayacaktır ve herhangi bir Irak parçasının istikrarlı kalması ne ABD işgalinin ne de İran"ın umurundadır” dedi. “Kürt birlikleri ve (Mehdi Ordusu) polis birlikleri arasındaki çatışma her partinin ajandası farklı iken çok şaşılacak bir şey değildir ve çatışma eğer (başbakan Nuri) el-Maliki"nin hükümeti görevde kalmaya devam ederse er veya geç kesinlikle çıkacaktır.” 

Irak ordusunda eski bir general olan Ahmet Hıdır Bağdat"taki şiddetin şimdi artık kalıcı olduğuna inandığını çünkü işgal güçlerinin uzun süre önce kontrolü kaybettiğini ve şimdi tamamen milislere güvendiğini söyledi.

Hıdır "ABD ordusu ve ABD medyası sürekli tarafsız olduklarına dair yalanlar söylüyorlar, gerçek şu ki; Amerikalılar kitlesel ölümler gerçekleştiren birçok silahlı grupla beraber çalışmaktadır” dedi. “Herhangi bir insan; Şii ölüm mangalarına karşı operasyonlar sınırlandırılmış ve yapılanlarda zayıfken Sünni bölgelere yönelik toplu yıkım politikalarını açıkça görebilir.”



Ali al-Fadhily, bölgeye yoğun bir şekilde seyahat eden ırak uzmanı IPS"in ABD merkezli yazarı Dahr Cemayel ile yakından çalışan Inter Press Service'in Bağdat muhabiridir.

 

http://www.atimes.com/atimes/Middle_East/IE31Ak03.html

 

Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.