Bir son dakika gelişmesi olmazsa İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmeler Türkiye'de yapılacak. Bu haberin yıllardır İran'la Batı arasında oynanan köşe kapmacayı andıran, nerdeyse gerekçesini bile unuttuğumuz diplomatik ayak oyunlarının sıradan bir devamı olmaktan öte anlamı var.

İstanbul'un bu görüşmelere ev sahipliği yapmasının uluslararası platformda Türkiye'nin önemi ve ona nasıl bir ağırlık kazandıracağı gibi popülist söylemi aşan bir yaklaşıma ihtiyaç var. İran'ın nükleer programına yapılan vurguyu, küresel sistemin sahiplerinin alarm zillerine basmasını, ABD'nin başı çektiği koalisyonun ambargo uygulamasıyla başlayan ve fiili müdahale sinyali veren tutumunu bölgedeki gelişmelerden bağımsız okuyamayız.

Hatta şunu söyleyebiliriz ki bölgedeki krizin temel nedenlerinden biri, bizzat İran'ın nükleer programını yok etmek, bu vesile ile sistem dışı kalan söylem düzeyinde bile olsa sisteme kafa tutan devrimden bir tür rövanş almak... Bu açıdan bakılınca Suriye'de ortaya çıkan krizde Batı'nın nasıl bir tavır alacağı, İran'a ne yapmak istediği üzerinden bile okunabilir. Suriye'yi gösterip İran'ı vurmak vicdanı sökülmüş uluslararası güç dengelerinin Ortadoğu denklemindeki argümanlarından biri. DEVAMI>>>