Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat onuruna dün Çankaya Köşkü'nde bir öğle yemeği verdi.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde resmi davet almayan Talat'a, Gül'ün davetinde (A) tipi protokol uygulandı. Şeref kıtasıyla karşılandı, top atışı yapıldı ve Camlı Köşk'te konuk edildi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, Köşk'teki yemeklere basını daveti de yavaş yavaş şekilleniyor. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, birkaç istisna dışında bütün basını davet ederdi. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bir süre benzer bir yöntem izledikten sonra, resmi yemeklere gazetecileri daveti, davet listesinden çıkarmıştı.
11. Cumhurbaşkanı Gül ise farklı bir yöntem izliyor. Gül, her defasında farklı birkaç basın mensubu davet ediyor. Gül, dış gezilerde uçağına yaptığı davetlerde benzer bir yöntem izliyor.

Büyükelçilerin ilgisi
Gül'ün Talat onuruna verdiği yemekte dikkat çeken bir yön, KKTC'yi tanımamakla birlikte davete katılan büyükelçilerin fazlalığıydı. Sekiz büyükelçi ve dört maslahatgüzar Köşk'teydi. Bazı Türk cumhuriyetleriyle birlikte, İKÖ üyesi ülkelerin büyükelçileri davete katılmışlardı.
Bu söylemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt tarafından da paylaşıldığını söyleyebiliriz.
Org. Büyükanıt, basın mensuplarıyla yaptığı kısa sohbette, Kıbrıs'la ilgili sorulara yanıt verirken, "Yakında KKTC'ye gideceğim. Şu kadarını söyleyeyim, Kıbrıs Türküne haksızlık yapılıyor" dedi.

7 aylık Fenerli torun
Org. Büyükanıt, konuşmak istemediği zaman Fenerbahçe'den veya torunundan söz eder. Gazetecilerin sorularını savuşturmak için dün de kısa yanıtlarla aynı yöntemi kullandı.
Org. Büyükanıt, "Operasyonlarda ABD işbirliğinden memnun musunuz?" sorusuna "Her işbirliği iyidir" karşılığını verdi. Sınır ötesi hava operasyonlarıyla ilgili soruyu, "Operasyonlar iyi gidiyor, memnunuz" diye yanıtlayan Org. Büyükanıt, "Siz her şey konuşulur ama her şey her zaman söylenmez, dersiniz. Bugün söylenecek neler var?" denilmesi üzerine:
"Fenerbahçe" diyerek, şakayla karşılık verdi. "Boğazımıza kadar doluyuz ama dediğim gibi her şey her zaman söylenmez" demekle yetindi.

Damadım için aslan terbiyecisiyim
Org. Büyükanıt, Fenerbahçe konusuna devam ederek, "7 aylık bir torunum var. Doğduğu gün fotoğrafını çekmişler ve arkasına da şöyle yazmışlar: Dedeciğim 100. yılında bir Fenerli daha geldi."
Damadının Galatasaraylı olduğunu anımsatan Org. Büyükanıt'a, bir meslektaşımız, "Herhalde insanın kayınpederinin Genelkurmay Başkanı olması da zor bir olaydır" demesine üzerine, "Kayınpederin Genelkurmay başkanı olması değil de Fenerli olması önemli. Damadımız Galatasaraylı ama ben Fenerli yapmak için aslan terbiyecisi gibi yaklaşıyorum ona" diyerek, konuyu şakayla sürdürdü.

YÖK Başkanı'nın projeleri
Köşk'te sohbet olanağı bulduğumuz isimlerden biri de yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'dı.
YÖK Başkanı'nın gündeminde türban konusu öncelikli olarak gözükmüyor. Prof. Dr. Özcan, daha çok yükseköğretimde yeni projelerle ilgili.
Prof. Dr. Özcan, sorularımızı yanıtlarken yeni projeleriyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Araştırma görevlileriyle ilgili düşüncelerimiz var. Bizde araştırma görevlileri kadrolu, maaşlı geliyor ve ileride akademik ilerlemede başarısız olunca mahkemeye gidiyor. Ayıramıyorsunuz. Bu nedenle ben, kadrolu, maaşlı uygulama yerine araştırma görevlileri için burslu sisteme geçmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. Başarısızlık olursa burs kesilir ve sorun kalmaz.
Ayrıca, TUS gibi genel bir sınav yapılması ve belli notun üzerindekilerden araştırma görevlisi alınmasını düşünüyorum. Öyle her hoca ben seni alıyorum, demesin, belli kişiler için kadro ilan edilmesin.

67 yaş yukarı çekilmeli
Bir düşüncem de 67 olan yaş haddiyle ilgili. Bu yaşın daha yukarı çekilmesi lazım. Değerli hocalarımız bu yaşa geliyor ama ders vermeyi sürdürmek istiyor. Buna imkân vermek gerekir ama Anadolu'daki üniversitelerde, daha az gelişmiş üniversitelerde ders vermelerini sağlamak yararlı olur. Bu nedenle yaş 70 veya biraz üzerine çekilebilir.
Rektör seçimleri de üniversitelerde bölünmeye, kamplaşmaya neden oluyor. Buna da bir çözüm bulmak lazım. Belki, senato gibi bir üst kurul aday belirleyebilir veya üniversite senatoları belirleyebilir diye düşünüyorum."
YÖK Başkanı, Anadolu'da birbirine yakın üniversitelerin hocaları için havuz sistemi düşündüğünü, bir üniversitedeki öğretim üyesinden yakın bir ildeki üniversitenin de yararlanmasını amaçladığını kaydetti.

Kaynak: Milliyet