Seçim sonrası şiddetin patlak verdiği Kenya'da hayatın normale dönmesi için Kibaki ve Odinga yüz yüze görüşmeli. Halkın da hatalı seçim sonuçlarını kabul etmesi beklenemez, oylama tekrarlanmalı
Ülkem Kenya'daki durum şoke edici ve tehlikeli. Seçim komisyonunun Başkan Mwai Kibaki'nin başkanlık seçimini kazandığını açıklamasından sonra patlak veren şiddet ve anlamsız cinayetleri sonlandırmak için harekete geçmeliyiz. Bazı etnik topluluklar arasında uzun zamandır, nesiller boyu siyasetçiler tarafından da beslenen bir hoşnutsuzluk ve güvensizlik olduğunu anlamak önemli.
Mevcut durumun temeli, Başkan Moi'nin 2002'de görevi bırakıp Uhuru Kenyatta'yı halefi ilan etmesiyle atıldı. Moi'den sonra başkan olmayı uman siyasetçiler bu ilanın ardından partiden ayrıldı ve muhalefette Kibaki'ye katılarak Ulusal Gökkuşağı Koalisyonu'nu (Narc) kurdular. Kenyatta Aralık 2002'de yenilgiye uğradı ve Narc Kibaki başkanlığında iktidara geldi. Muhalefetteyken, Narc'ı oluşturan iki grup, zafer garantiye alındığında iktidarı paylaşacaklarına dair bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşma yerine getirilmedi ve hoşnutsuzluk bölünmeye yol açtı. 2007 seçiminde, Kibaki liderliğindeki grup kampanyasını Ulusal Birlik Partisi altında yaparken, Raila Odinga'nın lideri olduğu grup Portakal Demokratik Hareketi adını aldı. İkisi de kendi etnik toplulukları tarafından destekleniyordu ve iki tarafta da diğerine karşı derin güvensizlik vardı.
Sonuçlar açıklanmadan önce, Portakal Demokratik Hareketi taraftarları hile ve usulsüzlük suçlamaları yöneltiyordu, en az bir seçim görevlisi de aynı suçlamayı dile getirdi. Kibaki'nin kazandığının açıklanmasından sonraysa, Portakal Demokratik Hareketi zaferinin çalındığını savundu ve (yerel ve uluslararası) gözlemciler usulsüzlükleri itiraf etti. Kibaki, Portakal Demokratik Hareketi'nin görevi bırakmasına yönelik taleplerini reddettiğinde, partiyi destekleyen toplulukların mensupları gözlerini, Kibaki'ye oy verdiği sanılan diğer topluluklara çevirdi. Bunlar, Kikuyuları, Kisileri ve Luhyaları içeriyordu. Yüzlerce insan öldürüldü, binlercesi yerinden oldu, mülkler yakıldı ve yağmalanlandı.
Portakal Demokratik Hareketi taraftarları, zaferin ellerinden alındığını düşündükleri için öfkeli. Şu an sadece gerçekle ve uzlaşmayla çözülebilecek bir bölünme yaşanıyor. Seçim komisyonu başkanının oy sayımındaki usulsüzlükleri kabul ettiği de göz önüne alınırsa oylar bağımsız bir organ tarafından yeniden sayılmalı veya seçim yenilenmeli. Halkın hatalı sonuçları kabul etmesini beklemek haksız ve demokrasiye aykırı.
Aynı derecede önemli bir adım da, iki liderin diyalog kurması. Bazıları için itidalli davranmak zordur ama büyüklük böyle zamanlarda gösterilir. Ülkenin geleceği şu an, Portakal Demokratik Hareketi liderliğinin tepkisini nasıl şekillendirdiğine ve hükümetin nasıl yanıt verdiğine bağlı. Siyasi olgunluğa ve yasalara saygı gösterilmesine ihtiyacımız var. İleriye giden yolun bir kısmı da, anayasal ve parlamentonun yürürlüğe koyacağı bir iktidar paylaşımı anlaşmasından geçiyor olabilir. Böyle bir anlaşma, siyasi ve ekonomik meselelerin en kısa zamanda normale dönmesinin yolunu açar.
Bu esnada vatandaşlar da şiddetten kaçınmalı. Kenya'daki 42 topluluğun hepsi de, coğrafya ve tarih nedeniyle komşular olarak yaşamak zorunda. Öldürmek, mülklere zarar vermek ve kardeşlerimizi yerlerinden etmek, çocuklarımızı ve onların çocuklarını etkileyecek bir miras yaratıyor.
İzin verin, etnik kimliğimizi ve siyasi görüşlerimizi göz önüne almadan birbirimiz için ayağa kalkalım. Birimize yapılmış haksızlık hepimize yapılmıştır. Ülkemizin vicdanı biz değilsek, o zaman kim?
Kaynak: Radikal