Şeyh Yusuf el-Kardavi İslam dünyasına yabancı bir yüz değil. Sünni vaiz, el-Cezire kanalında milyonların dini konularda tavsiyelerini almak için izlediği programın baş konuklarında biri. Ama yakın zamandaki "kâfir" Şii Müslümanların Sünni ülkeleri "işgal" ettiği uyarısında yanılıyor olabilir.

Arap gazete ve internet sitelerinde sürmekte olan münakaşa Kardavi'nin çok hassas bir konuya parmak bastığını gösteriyor. İran ve Lübnan'daki Şii mercilerden şiddetli karşılıklar verilirken bu gibi tefrikacı münakaşaların sadece "ümmet'in" düşmanlarına hizmet edeceği uyarısında bulunuluyor.

Tuhaf bir şekilde aynı anda kendilerini "grup XP" adı verilen -muhtemelen Birleşik Arap Emirliği merkezli- bilgisayar korsanları en büyük Şii mercilerinden Iraklı Ayetullah Uzma Ali Sistani'nin sitesi başta olmak üzere birçok Şii internet sitesini bozuyorlar ve çökertiyorlar. Bir İran internet sitesi bu eylemlere Kardavi'nin de ortak olduğunu iddia ediyor ve onu Mısır kökenli bir aşırıcı olarak tanımlıyor. Şii avukatlar Kardavi'ye karşı bir dava açtılar ve şu an yaşadığı Katar'dan kovulmasını istiyorlar.

Sünnilerle Şiiler arasındaki gerilim İslam'ın ilk günlerine kadar gidiyor. İki cemaat uygulamalardaki ve inanışlardaki bazı noktalarda birbirlerinden ayrılık gösteriyor. Yakın dönemde, özellikle de Ayetullah Humeyni'nin 1979'da İran'da iktidara gelmesinden beri bu farklılıklar siyasal alanlarda yansıdı ve Amerika karşıtı Şii İran, Batı destekli muhafazakâr Arap rejimleri ile karşı karşıya geldi. Saddam sonrası Irak'taki mezhep çatışmaları, Irak'ta Şiilerin baskın olması ve İran'ın Lübnanlı Şii hareketi olan Hizbullah'a desteği bu karşıtlıkları besledi. Körfez Arap devletleri İran'ın nükleer hedefleri, bölgesel nüfuzu ve "saklı hücreleri" konusunda epey endişeliler. Suudi Arabistan'ın doğusundaki Şii azınlık, Sünni kesimin iktidarda olduğu Bahreyn'deki Şii çoğunluk büyük ayrımcılıklara maruz kalıyorlar.

Ürdün Kral'ı Abdullah 2004'te Tahran'dan Beyrut'a uzanan, Sünni ağırlıklı Ortadoğu'yu delip geçen  "Şii Hilali'nden" şikâyetleri içinde bulunduğu kaygılı havayı ortaya koyuyordu. Filistinli İslamcı Hamas İran'dan ve İran'ın tek Arap müttefiki Suriye'den destek alıyor. Rakipleri Filistin Yönetimi ise Sünniler, Batı ve İsrail tarafından destekleniyor.

Bu bir yorumcunun "kamu ve din adamları arasındaki bir Bizans oyunu" olarak tanımladığı olayların arka planını oluşturuyor.

Kardavi'ye en keskin cevap Lübnan'ın önde gelen din âlimi Ayetullah Uzma Muhammed Hüseyin Fadlallah'tan geldi. Fadlallah açık bir şekilde Kardavi'yi fitne çıkarmakla suçladı. İranlı Ayetullah Muhammed Ali Taşkiri'de aynı şekilde bir karşılıkta bulundu.

Münakaşa Kardavi'nin bu ayın başlarında Bir Mısır gazetesine verdiği mülakatla başladı."Şiiler Müslümanlar fakat kâfir düşüncelere sahipler ve Şiilerin tehlikeleri Sünni toplumları işgal etme isteklerinden geliyor. Bunu yapmaya muktedirler çünkü milyarlarca dolarları ve eğitimli kadroları var. Sünni Müslümanları Şii yapmaya çalışıyorlar" Mısri el-Yevm gazetesinde Kardavi böyle diyor.

Bu açıklamalar şaşkınlık yarattı çünkü Kardavi daha önce iki cemaatin arasındaki farklılıkları aşıp birbiriyle ilişki kurmasını öneriyordu. Ama gözlemciler çok küçük oranlarda olsa da Şiiliğe geçişlerde artışlar olduğunu, Kardavi'nin bu konuda hak sahibi olduğunu düşünüyorlar.

Kardavi, bağımsızlığına düşkün biri olarak bu ayrıcalığını sonuna kadar kullanıyor ve Kahire'deki Sünni düşüncenin merkezi olan Ezher Üniversitesi'nde konuşamayacağı bir rahatlıkla konuşuyor.

Kardavi'nin kendisi de olanlara şaşırmış durumda. Kendisinin Şii uygulamalarına-Kerbela'yı anma törenlerinde yapılanlar, imamların masumiyeti gibi- olan karşıtlığının yeni bir şey olmadığını söylüyor. "Bütün Sünni âlimler bu gibi uygulamaların ve inanışların küfür olduğunu ifade edeceklerdir." diyor. "Ben aşırılığın her türlüsüne karşıyım. Bütün vaazlarımda, kitaplarımda ve çalışmalarımda Müslümanları daima itidal üzere olana ve birbirlerinin düşüncelerine bakmaksızın birleşmeye çağırdım. Bir Müslüman Kelime Şahadeti tasdik etiği sürece Müslümandır."

ünni mihraklardan da bu açıklamalara eleştiriler yükseldi. Tarık el-Hümeyid, Şark el Avsat gazetesinin editörü, Kardavi'yi ve İranlıları "ateşten bir mezhepçilik ve politik topuyla" oynadıklarıyla uyardı. "Bu âlim aynı zamanda Filistin'deki intihar saldırılarının meşru olduğunu savunan kişiydi. O zaman bu saldırıların Filistin sınırları içinde kalmayacağını söylemiştik. Nitekim de böyle oldu."

El Arabiye kanalından Abdurrahman er-Reşid ise bu kavganın esasını tanımlarken daha açık ve net konuştu. "Yapılanları ve söylenenleri bir kenara bırakırsak, bu sorun siyasal bir sorundur, dini bir sorun değildir. Hakikatte bir Sünni-Şii sorunu yok, sadece rejimler arasında anlaşmazlıklar var."

 

Dünya Bülteni için çeviren: Harun Coşkun