Amerikan medyasından bir kesim son günlerde Çin'in şiddet altında ezilen komşusuna yönelik gizli amaçlarını saklı tuttuğu suçlamasında bulunarak Çin'in Afganistan'daki yeniden inşa çabaları hakkında velvele çıkarıyor.

14 Ekim'de, NBC kanalı bir haberin başlığı olarak "kaynak açlığı çeken Çin Afganistan'a yöneliyor" şeklinde demagojik laflar sarfetti. Daha önce 6 Ekim'de, New York Times'ta "Amerika canını ve malını feda ederken, kazancı Çin devşirecek" diye hayıflanan bir makale yayınlandı. Yazarı Robert Kaplan, "Pekin'in Afgan Kumarı" başlıklı makalesinde "Amerika Afganistan'da her ne yaparsa yapsın, Çin faydalanmanın bir yolunu bulacaktır. Fakat biz savaşmak için orada daha fazla kalır ve daha fazla asker gönderirsek galiba daha fazla kazanç sağlayacak" diye kaydetti.

Çin'in, yavaşça ilerleyen yeniden inşasına destek olmak için Afganistan'a yaptığı yardımı lekelemeyi amaçlayan sorunlu yorumlar, Amerikan kamuoyunu yanlışa sevkediyor ve Çin-ABD ilişkilerine yeni bir nazik unsur daha ilave ediyor. Çin'in savaş yorgunu Afganistan'a yardım çabaları çarpıtılmamalı fakat öyle görünüyor ki Afganistan'ı içinde yüzdüğü şiddetten çekip çıkarmak ve Afganlılara uzun zamandır kaybettikleri barışı bulmalarında ve yerle bir olmuş vatanlarının yeniden inşasında yardım etmek için Amerika'yla işbirliği imkanlarını tartmanın vakti gelmiştir.

Çin, Afganistan'a bitişik bir komşu olarak, ülkenin içinde yüzdüğü bitmek bilmeyen kargaşa ve halkının yaşadığı sefil şartlar karşısında tasasız bir tavır sergilemeyecektir. Çin, ciddi bir şekilde tahrip edilmiş altyapısını yeniden inşada Afganistan'a yardım etmek amacıyla hastahane, okul, demiryolu ve karayolu inşasından elektrik santrallerinin tamirine kadar bir dizi inisiyatifler başlattı. Şangay İşbirliği Örgütü üyeleri başbakanlarının iki hafta önce düzenlediği toplantıya ev sahipliği yapan Çin, katılması için Afganistan'ı da davet etmişti. Çin Başbakanı Wen Jiabao toplantıda Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Abdulkerim Halili ile görüştü ve savaş sonrası yeniden inşa çalışmalarında komşusuna yardım etmeyi sürdürme sözü vererek şöyle dedi: "Çin, iktisâdi, ticâri ve zırâi alanlarda ikili pragmatik işbirliğini yoğunlaştırmak maksadıyla ehliyetli ve muteber şirketlerini Afganistan'da yatırım yapmaya teşvik etmeyi sürdürecektir." Afgan misafirine Çin'in Afgan halkının mâişet derdine daha fazla ilgi göstermesi ve vahim bir şekilde ihtiyaç duyduğu iktisâdi ve içtimâi kalkınmaya yardım etmesi için uluslararası câmiaya çağrı yapmayı sürdüreceğini de belirtti.

Çin'in hamleleri ki "barış ve kalkınma" adına geçmişte söz verdiği uluslararası mükellefiyetlerini şaşmaz bir şekilde yerine getirdiğini göstermektedir, Afganlılar tarafından memnuniyetle karşılanmış ama ne ki Amerikan medyasının bazı kesimlerinin yanlış eleştirilerini de davet etmiştir. İşte bu, Amerikan medyasının Afganistan'daki savaşa ve bu ülkede sıksık yaşanan şiddet olaylarına karşı hissizliğine şahitlik eder. Afganistan'da sekiz yıldır süren savaş, Amerika'nın Kabil'e vaadettiklerini gerçekleştirmekten uzak bir yerdedir hâla. Afgan halkına ise kazançtan daha çok zarar getirmiştir.

Amerikan liderliğindeki savaş muhtelemelen hiçbir zaman kazanılmayacak bir savaştır. Bir zamanların Sovyetler Birliği bu İslam ulusuyla on yıl boyunca savaştı ve nihayet askerlerini geri çekerek savaşı sonlandırdı. Amerika, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana, Asya'da tam dört büyük savaş başlattı – Kore Yarımadasında, Vietnam'da, Irak ve Afganistan'da. Amerika'nın diğer üç cephede yaşadığı başarısızlık, ABD'nin Afganistan bataklığından çıkması için askerleri geri çekmenin mümkün olan en iyi seçenek olduğunu gösteriyor. Ancak hem önceki Bush yönetimi ve hem de şu an ki Obama yönetimi başka türlü düşünüyor.

Kısa bir süre önce Pentagon, siyasi çevrelerin ve sokaktaki vatandaşın karşı çıktığı Afganistan'daki Amerikan kuvvetlerini artırma çağrısını yaptığında Obama yönetimi muallakta kaldı. Sonuç olarak Pentagon 11.000 kişilik askeri rotasyon planı hazırladı ki Afganistan'daki Amerikan askeri mevcudiyetini artırmaya denk bir hamledir bu. "Demokrasi ve özgürlük" adına hareket ettiğini iddia eden Amerikan medyası buna karşı çıkmada niçin acziyete düştü?

Afganistan savaşı, Amerikan askerlerinin Irak'tan çekilmesini müteakip, uluslararası câmianın gitgide sürüncemede kalmış bir meselesi haline geldi ki pek çok ulus bu mesele hakkında bir karara varılmasıyla daha bir ilgilenir oldu. Bununla birlikte bazı ülkeler, uluslararası kanaatin hilafına, bu meseleye bir çözüm olarak savaşta ısrar ediyorlar. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Çin'den Afgan cephesine asker göndermesini bile istedi. Böyle bir isteği dile getirmek, Gordon Brown'un Çin'in Afganistan savaşına karşı sergilediği muhalif duruştan ve savaşa "karışmama" yahut herhangi bir askeri yardım programına bulaşmama ilkesinden bihaber olduğunu ispatlar.

Afganistan meselesinin barışçıl bir şekilde çözümlenmesi Çin'in değişmeyen duruşudur ve diğer ülkelerle ancak bu önşart çerçevesinde işbirliği yapar. Çin, Afganistan'ın bir komşusu olarak, Amerika'nın askerlerini bu ülkeden çekmesi ve Afgan halkına barış sunması temelinde, ABD ile, savaşı başlatanla, işbirliği yapmaya gönüllüdür.

Bu önşartlara uygun hareket edilmesi kaydıyla, Afganistan'daki siyasi hizipler arasında uzlaşmanın sağlanması, Afganistan'a barışı koruma gücünün konuşlandırılması ve Afganistan'ın yeniden inşası sürecinin hızlandırılması konularında iki ülkenin işbirliğini artırmaları beklenebilir. Fakat ABD-Çin arasındaki herhangi bir işbirliğine tedricen ve karşılıklı şüpheleri yatıştıracak ve de karşılıklı güveni artıracak şekilde gidilmelidir.

Çin ve ABD daha fazla faal rol oynayarak ilgili tarafların bir barış mutabakatı imzalamaları için Afganistan konulu bir uluslararası konferans düzenleyebilir ve ülkenin güvenlik ve istikrarını BM Güvenlik Konseyi çerçevesine dâhil edebilirler.

Yazar hakkında: Çin Ulusal Güvenlik Politikası Çalışmaları Konseyi Genel Sekreter yardımcısı.


Kaynak: China Daily

Dünya Bülteni için çeviren: Ertuğrul Aydın