Li Qinggong

Afganistan'daki siyasi ve sosyal karışıklık, koalisyon kuvvetlerini oluşturan katılımcı ulusların farklı niyetleri yüzünden daha da fenalaşıyor.

Kısa vadede, kırılgan Afgan rejimi, huysuz iç durumunu evcilleştirmede güçlük çekiyor. Ancak kilit oyuncuların, savaşı sona erdirmek için barışçıl ve uzlaşmacı bir yaklaşımı benimsemeleri halinde, ülkeyi karışıklıktan çıkarmaya yardımcı olacak bir reçete halen bulunabilir.

Evvela Amerika Birleşik Devletleri savaşa bir son vermelidir. Önceki Bush yönetiminin 2001 yılında başlattığı teröre karşı savaş, son yıllarda sonu gelmeyen türbülans ve şiddetin kaynağına döndü.

İlgili taraflar arasında ihtiyaç duyulan uyuşmayı teşvik için, Amerika askeri harekâtına bir son vermelidir. Savaş, müslüman ulusa, Bush yönetiminin asli vaadi olan ne barışı ve güvenliği getirdi ne de Amerika'ya somut yararlar sağladı. Aksine, Amerikan askeri harekâtının meşruiyeti gitgide şüpheli olmaya başladı.

Amerika'da savaşla ilgili kamuoyu kanaati çarpıcı bir değişim yaşıyor. Son yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre savaşın lehinde olanların oranı yüzde 53'ten yüzde 39'a geriledi. Savaşa karşı olanların oranı ise yüzde 46'dan yüzde 58'e tırmandı. Amerikan Kongresi de Obama yönetiminin Afgan stratejisinden şüphe duyuyor. Savaşa muhalif olan yüzde 74'lük Demokrat kesim ve yüzde 70'lik bağımsız kesim, yeni başkanın siyasi kariyerini popüler olmayan bir savaşta bahis konusu yapmayı kaldıramayacağını gözönüne alınca, Obama yönetiminin daha büyük askeri adımlar atmasının önünde büyük bir engel olacaktır.

Obama, başkan olarak göreve başladığından bu yana, Afganistan'da askeri takviye adına Pentagon baskısı altında bulunuyor. Savaş karşıtlarının çağrıları, kendisini Pentagon baskısından kurtarması için genç Amerikan başkanına en iyi şansı sunacaktır. Şayet Obama tereddütsiz bir şekilde savaşı durdurma kararı alırsa, bu yalnızca Amerikan kamuoyu beklentilerini karşılamakla ve Amerikan hayatlarını kurtarmakla kalmayıp Amerika'nın barışçıl imajını düzeltecek ve başkanın siyasi istikbaline de katkıda bulunacaktır.

Afganistan'ın mevcut açmazı aşması için yardım etmenin bir diğer yolu, Afgan hükümeti, Taliban ve ülkenin önde gelen savaş ağaları arasında uyuşmanın teşvikidir; bunların hepsi, ülkenin geleceğini kararlaştırmada etkili bir rol oynayabilecek olan kilit aktörlerdir. Afganistan'daki kaosun altındaki Amerikan faktörüne ilave olarak bir de çoktandır devam eden hizipler arası çekişmeler var. Afganistan, tarihinde çok çeşitli savaşlar ve çatışmalar geçirdi. 1980'lerdeki Sovyet işgali ve Amerikan savaşı da bunlara dâhil. Savaşların mahvettiği bu Asya ulusu, ABD liderliğindeki koalisyon kuvvetlerinin, hükümet askerlerinin, savaş ağalarının, Taliban ve el Kaide'nin dâhil olduğu kaotik bir savaşın sıkıntısını çekiyor. Düzensiz karşılaşmaların ve sürtüşmelerin hiç kimseye bir faydası yok ve sadece Afgan halkının târifsiz bir acı çekmesine yol açıyor.

Afganistan'daki siyasi düzensizlik, iç kargaşanın da ana sebebi. 20 Ağustos'ta yapılan genel seçimler nihâi bir sonuç üretmede şimdiye değin başarısız oldu.

Seçimlere hile karıştırıldığı iddia edilen 600 oy merkezinde oyların yeniden sayımının iki ya da üç ay sürmesi bekleniyor ki kargaşaya katkıda bulunacaktır. Amerika, ikinci bir seçim turu için Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'yi zorladı. Karzai, Afganistan'ın mevcut vaziyetine bir son vermeye yardım etmek için Amerika'nın güvenilir bir ortak olmadığı sonucuna varmış gibi duruyor. Görüşmelerin tek çıkış yolu olduğunu düşünüyor. Amerika'nın savaşa son vermsi durumunda, Afgan Cumhurbaşkanı'nın Taliban ve savaş ağaları ile üçlü barış görüşmelerini açması muhtemeldir.

Afganistan'ın barış yolunda kayda değer bir yol alması için uluslararası câmia'nın desteğine ihtiyaç var. Uluslararası câmia, Obama yönetiminin savaşa son vermesi ve Amerikan askerlerini çekmesini teşvik için Amerika'da gittikçe artan savaş karşıtı çağrıları lehine kullanabilir. Almanya, Fransa ve İngiltere, Afganistan'daki askeri varlığı tedricen çekmeyi müzakere etmek için bu yıl bir uluslararası konferans düzenlemeyi planlıyorlar. Uluslararası baskılar, Amerikan askerlerini çekmesi için Obama'ya bir diğer özrü sunabilir. BM Güvenlik Konseyi, Afganistan'la ilgili bir konferans düzenleme işini üç Avrupa ülkesinden almalı ve çetrefilli bu meselenin halli için Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında oybirliğine varmaya, yol haritası ve takvim belirlemeye çalışmalıdır.

Bu süreç içerisindeki nazik konulardan biri, ilgili tarafların Taliban'ı Afganistan'daki kilit bir oyuncu olarak kabul edip edemeyeceği ve el Kaide silahlı gücünün nasıl bertaraf edileceğidir ki Afganistan'la ilgili herhangi bir konferansın âkıbetini tâyin edecek kilit bir meseledir.

Amerikan ordusunun olmadığı yerde uluslararası barış koruma gücüne muhakkak ki ihtiyaç var. Uluslararası barış koruyucularının yardımıyla, Afganistan hükümeti ve onun güvenlik kuvvetlerinin iç huzursuzluk üzerinde etkin bir denetim tesis etmesi, barış ve güvenliği koruması beklenebilir.

Yazar hakkında: Çin Ulusal Güvenlik Politikası Çalışmaları Konseyi Genel Sekreter yardımcısı.

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı