İsrail'in Arap baharı çerçevesinde edindiği bir takım öngörülere göre, Rusya, Ortadoğu'da bir dizi problemle karşı karşıya. Bu çerçevede, özellikle Arap baharından sonra bölgedeki çıkarlarını korumak ve hem ABD hem de Çin'le olan rekabetini en aza indirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Tel Aviv üniversitesi İsrail Ulusal Güvenliği Araştırma Merkezi'nde görevli Tasfey Mağin, Rusya konusuyla ilgili hazırladığı raporda, Rus siyasetinin, Ortadoğu'da Beşşar Esad otoritesinin erozyona uğramasıyla büyük güçlüklerle karşılaşacağını ifade ediyor. Esad rejiminin düşmesi ve İran'ın liderliğindeki "radikal" eksenin çözülmesi, Rusya'nın da bölgedeki konumu tehdit eder hale gelecek. .

Tehditin boyutu

Tasfey, Rusya'nın, ABD'nin yerine geçmek ve tüm taraflar nazarında Ortadoğu'da saygın bir konum elde etmek için çok çaba sarf ettiğine dikkat çekiyor. Bu çerçevede, Rusya'nın kaynağını İslami aksiyonların oluşturduğu tehditler içeren aşamalı hedefler belirlediğini de ifade ediyor.

Araştırma merkezinin sunduğu raporda, Arap baharının başlamasıyla Rusya kendisine özel bir yer edindi. Bölgede farklı taraflarla kurduğu ilişkiler yoluyla edindiği bu konumla, arabuluculuk görevi yaparak farklı görüşleri birbirine yaklaştırdığını düşünüyor. Ancak, araştırma, Rusya'nın Ortadoğu'da esen elverişli devrim rüzgârlarının kapsamlı bir İslamlaşmaya yol açabileceği korkusunu da gündeme getiriyor. Çünkü Rusya'ya göre şu an yaşanan gerçek, liderliğini Suudi Arabistan'ın yaptığı Sünni devletlerin Şii rejimine karşı yeni bir formülleşme çabası içinde olduklarını gösteriyor.

Raporda, Rusya'nın Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini yeniden gözden geçirme noktasında ise İran'a özel bir yer veriliyor. Tasfey, İran'ın Rusya'nın yeni ortağı olduğunu, Rus liderlerin İran'la Ortadoğu'daki diğer ülkelere ve batıya nazaran çok daha iyi ilişkiler kurduklarını belirtiyor. Türkiye'ye gelince, araştırma iki ülke arasındaki ilişkilerdeki yakınlaşmayı ortak ekonomik çıkarların oluşturduğunu kaydediyor. Bununla birlikte Rusya, bölgede gittikçe güç kazanan Türkiye'nin ışığında İslam dünyasında kendisini güvence altına almak için Türklerle olan yakınlığa önem verdiğini ortaya koyuyor.

Suriye ile olan ilişkiler ise, Rusya'nın Ortadoğu'da kendisini yeniden yapılandırma çabalarının bir parçası olarak önemli rol oynuyor. Bu aynı zamanda bölgede batı karşıtı bir cephe oluşması açısından da önem arz ediyor. İşte bu nedenle Rusya Beşşar Esad'a ve rejimine karşı olan saldırılar karşısında sıkı bir savunucu rolü oynuyor.

İsrail- Rusya ilişkisi

Tasfey Mağin'e göre Rusya ile İsrail aslında uygarlığı, ortak değer yargılarını ve manevi güçleri paylaşan iki önemli devlet. Ayrıca Rusya, İsrail'i siyasi, ekonomik ve teknolojik ortağı olarak ta görüyor. Bununla birlikte son yıllarda iki ülke arasında büyük soğukluklar yaşandığı gerçek. Tasfey, bu durumu, "Rus liderlerin İsrail siyasetine karşı açıkça Müslüman- Arap dünyasının yanında olması" şeklinde yorumluyor. Rapora göre Filistin idaresi ise, siyasi sürecin eşlik ettiği uluslar arası geniş bir cephenin inşasına çağıran Rusya'nın sözünü dinlediğini ve peşinden gittiğini savunuyor.

Araştırmanın son değerlendirmesine göre, Ortadoğu'da " Arap baharı" olarak isimlendirilen endişeler zinciri en çok Rusya'yı huzursuz etti. Çünkü bu süreçle beraber Rusya ve Ortadoğu'daki batı düşmanı rejimler arasındaki siyasi ilişkilerin geleceği belirsizlik kazanmaya başladı. Mağin'e göre radikallerin tarafında Rusya'yı endişelendiren bir siyasi dönüşüm gerçekleşecek. Bununla birlikte Rusya'yı ve siyasi hedeflerini sarsacak en etkili şey, Beşşar Esad'ın erozyonu olacak. Esad'ın yalnızlaşmasıyla Rusya'yı endişeye düşüren kuşkular, bölge dışında onu savunmaya itecek. Bu da kendi konumunu sabitlemesi için Muhaliflerle kurulacak zorunlu iletişime Rusya'yı zorlayacak gibi görünüyor.

Kaynak: Avd Al Rucub/ El Cezire
Dünya Bülteni için tercüme eden: Tuba Yıldız