'Benim ailem Şafi mezhebine mensuptur. Ve Nakşibendi tarikatına da yakınlık hissederlerdi. Nakşibendilerin zikirleri biraz daha farklıdır. Bir de Kürt bir aileyiz zikir yaparken köy, hane halkı köyün girişlerine gözcüler bırakırdı. 'Cenderme te, ya na, (Jandarma geldi mi, gelmedi mi) ) Ne inancımızı, nede kimliğimizi özgürce yaşayabildik.' Osman Baydemir

Kürt sorunu ve İslamcılık meselesi tartışılırken atlanan önlemli bir ayrıntıyı, konuyu yeniden düşünme imkanı açısından önemli buluyorum. Ulus-devlet paradigması içinde yeni bir ulus inşa edilirken asimilasyonun sadece Kürtlere yönelik olmadığının öncelikle ortaya konması gerekiyor. Tırnak içinde asimilasyondan neyin kastedildiğine geleceğim. Bir diğer husus da sorunun çözümünde İslamcıların/İslamcılığın dolayısıyla dinin merkezi yeri anlamında yaşanan, oluşturulmak istenen şüphe ve inkar politikası.

Burada din kardeşliği genel başlığından hareketle artık dinin birleştirici bir unsur olamayacağı tezini savunanların, açıktan dini karşılarına almasalar da, İslamcılar üzerinden din ortak paydasını devre dışı bırakma söylemleri hayli revaçta görünüyor. Bu topraklarda, hatta daha geniş anlamda Osmanlı hinterlandında (bugün bile Balkanlar dahil), İslam'ın dikkate alınmadığı tarihsel, toplumsal herhangi bir değer ileri sürülebilir mi? Bunu tespit etmek için İslamcı olmanız gerekmiyor.

Tam bu noktada varoluşsal bir kimlik sorunu içindeki entelijansiyamızın bu topluma önerdikleri; -ister ulus-devlet paradigması içinde yeni ulus kimliği inşa etme mühendisliğini savunsun ister bunun mağdurlarından biri olarak Kürt etnisitesi üzerinden kimlik inşasına girişsin- bu coğrafyanın tarihi, kültürel, sosyolojik gerçekliğini zorlama pahasına varoluş şartlarını inkar etmektir.

İslamcılar hakkında yapılan itirazların seküler ve ulusçu renkte olanları biliniyor. Son derece yapay ve yabancı bir toplum mühendisliği olarak ulusçuluk üzerine yapılan inşa çalışmaları, barış adına da olsa çözüm olmaktan uzak kalacaktır.

Ne var ki, bizzat İslam'ın referans alındığı çözüm üretme çabalarında ileri sürülen ortak tez şudur: İslamcılar Kürt meselesiyle yeterinde ilgilenmediler, Kürtlerin haklarına sahip çıkmadılar! DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ