Obama yönetimi işe başlarken Gazze’de imkansız bir durum vardı: Siyasi bölünme, diplomatik çıkmaz ve insani kriz.
İmkansız bir durumla yüzyüze gelen yönetim, zor görünenin üstesinden gelmeye karar verdi: İki devletli çözüme odaklı bir İsrail-Filistin diplomasisi. Ancak Gazze’yi göz ardı etmek büyük bir hata olmuş olabilir.
Beyaz Saray, bu olay öncesinde, küçük ama gerçek bir kazanım üzerine odaklanmıştı: İsrail ve Filistinliler arasında dolaylı görüşmelerin başlaması. Bu süreç henüz başlamış ve Netanyahu ile Abbas’ın gelecek iki hafta içerisinde Washington’a seyahat etmeleri planlanmışken, Gazze’deki son olaylar Obama diplomasisi için ancak bu kadar zamansız olurdu. Baskının serpintileri, Gazze çevresindeki İsrail ve Mısır ablukasını muhtemelen yeniden şekillendirecek (uluslararası dahlin artması veya bölgeye daha fazla malzeme girişine izin verilmesi için tazyik doğabilir), İsrail-Türkiye ilişkilerinde kriz yaratacak, BM Güvenlik Konseyini tepki vermeye mecbur edecek ve Gazze meselesinin bir an önce ele alınması için Avrupa hükümetlerinin ısrarcı olmalarına yol açacaktır.
Uluslararası câmia İsrail’e karşı saf oluştururken, İsrail’in baskın yüzünden müeyyide gibi somut neticelerle karşılaşması muhtemel değil. Fakat bugünün olayları, İsrail’in uluslararası câmia’daki pek çok aktörle ilişkisini yaralayacak ve İsrail diplomasisini gelecek aylarda zora sokacaktır.
Bu olayın, şu an kendi seyrinde olan dolaylı görüşmeleri nasıl etkileyeceğini söylemek ise güç bir iştir. Görüşmelerde büyük ilerleme sağlanmasını çok az kişi umuyordu. Dolayısıyla, kesintiye uğrayacak olanın hakkıyla yaşayabilir bir barış süreci olup olmadığı belli değildir. Ancak dolaylı görüşmelerin geleceği ne olursa olsun, Washington, İsrail ve Filistin liderleri arasında er geç doğrudan görüşmelere başlama ümidiyle dolaylı görüşmelerin başlamasına siyasi sermaye ve uluslararası sermaye yatırmıştı.
Obama yönetimi, İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli çözüme odaklandı ve iki tarafı ileriye doğru taşımak için kayda değer bir ilgi sergiledi. Fakat ABD, Gazze’deki durumu veya el Fetih-Hamas ilişkilerini iyileştirmek için aynı ilgiyi göstermiş değil. Filistinlilerin bölünmesine ve Gazze’deki krize bir çözüm bulmaksızın barış sürecinde gerçek bir devinim olması ihtimal dâhilinde değildir.
Kaynak: Carnegie Vakfı
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı