Abluka altında felaket yaşayan Gazze'yi Araplar kurtarabilir. Mısır bölgeye yardım girebilmesi için İsrail'i uyarıp elektrik tedarikini artırmalı

Gazze'yi 'Siyonist holokost'tan kurtarmak hâlâ mümkün mü, yoksa Araplar bu holokostu izlemeye razı mı oldu? Sanki Gazze Arap ve İslam dünyasının göbeğindeki tarihi bir bağlantı noktası değil, Karayibler'deki bir ada. Felaketi ne hükümetler görüyor, ne muhalefet duyuyor ne de halklar hissediyor. Peki İsrail gerginliği niçin şu an tırmandırıyor?
Filistin direnişi son olarak, Gazze'den 17 kilometre uzaklıktaki İsrail kenti Aşkalon'a geliştirilmiş füze atma başarısı gösterdi. Bu olay direniş hareketlerini tasfiye etmeyi hedefleyen İsrail projesinin başarısızlığını teyit ediyor. İsrail Başbakanı Olmert, ABD Başkanı Bush'un ziyareti sırasında kendisine verdiği 'balans kartını', Mısır'ın ulusal güvenlik stratejisindeki zayıf noktayı temsil eden Gazze'ye baskı yaparak kullanmaya çalışıyor. İsrail gazetesi Yediot Ahranot'a göre İsrailli bir subay, "Filistinliler elektrik ve ilaç istiyorsa Mısır'a gitmeli" demiş. İsrail, Gazze'yi 'patlatma' ve bu 'geçici bomba'yı Mısır'a atma amaçlı stratejisinde daha açık davranamazdı.
Görünen o ki bu strateji meyvesini vermeye başladı. Zira geçen gece karanlıkta kalan Gazze, yakıt sıkıntısının çoğu ekmek fırınının kapanmasına yol açması sonrası ekmek sıkıntısı da çekmeye başladı. Gazze, benzeri görülmemiş bir insani felaket içinde aç bir bölgeye dönüşmeye aday. Şöyle ki, Afrika'daki felaket bölgeleri, Gazze'deki gibi kapsamlı bir siyasi, askeri ve ekonomik ablukaya maruz kalmadı.
İsrail gerginliği tırmandırmasının, Hamas'a karşı bir isyana yol açacağını düşünüyor. Böyle bir durum, Hamas'a İbrani devletini tanıması açısından 'tutumunu yumuşatması' yönündeki baskıyı artıracakmış.
Gazze'de yaşananlar, sivillerin ayrım gözetmeksizin soykırımdan geçirilmesini hedefleyen bir savaş suçu. Gazze'deki bir uluslararası yetkili, 'ambargonun ahlaki açıdan haklı görülemeyeceğini' ifade ediyor ancak Arap dünyası harekete geçecek kadar endişeli görünüyor. Bu tutum aslında yeni değil. Burada yeni olan nokta, Arapların ve özellikle de Mısır'ın uzun süre bekleme rahatlığına sahip olmaması. Peki ne yapabilirler?

Uluslararası hukuk Mısır'ı, Gazze'ye gıda, ilaç ve yakıt ulaştırılmasının yanı sıra hasta nakli için hava yardım köprüsü kurmakla yükümlü kılıyor. Kızılhaç ve diğer yardım kuruluşlarının çabalarından destek alınabilir.

Gazze'de son jeneratörün durması sonrası Mısır'ın Gazze'ye derhal elektrik dağıtımını güçlendirmesi gerekiyor.

Mısır hükümeti, Kahire'deki İsrail elçisini çağırıp, Gazze'ye insani yardım girişine derhal izin vermesi, yoksa Kahire'nin ablukayı ulusal güvenliğini tehdit eden bir eylem olarak göreceğini ve sonuçların sorumluluğunu İsrail'in taşıyacağına dair uyarmalı.

Bush'u tebessümler ve anlaşmalarla karşılayan Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri, ABD Başkanı'ndan insanlık felaketini önlemesi için acil müdahalede bulunmasını istemeli. Sessiz kalırlarsa felakete ortak olacaklar.

Durumu kınamakla yetinen Filistin Yönetimi Başkanı Abbas da yeni bir sınavla karşı karşıya. Bu sınav onun, ya tüm Filistin halkının lideri olduğunu ya da Olmert'in elindeki bir 'oyuncaktan' başka bir şey olmadığını ortaya çıkaracak.

Kaynak: Radikal