Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan Davos’ta yaptığı gibi Arap Birliği zirvesinde de dikkatleri üzerine çekti. Erdoğan her iki etkinlikte de alkış alarak tam bir Arap yıldızı oldu. Arap sahillerinden gelen bu Türk dalgasını anlamak için bir daha tarihe gitme imkânını bulduk.

Acaba Osmanlı’nın dönüş saati çaldı mı? Türk İslamcıların bu dönüşü gerçekleştirmek için canlandırmakta başarılı olduğu yeni Osmanlıcılığın yükselen iradesine işaret eden bir gösterge var: Osmanlı, direniş kapısından girmek isteyen İran’ın aksine resmi kapıdan dönüyor. Arap zirvesi, halkları hoşnut edecek ve resmi endişeleri körüklemeyecek türden kabul edilir bir güvenli giriş için en uygun yerdi. Peki, Erdoğan’ın Araplara yönelik söylemi Arap dünyasının yeni Türk kartlarını kabul etmesi için yeterince ikna edici mi?

Türkiye’nin Arap bölgesindeki nüfuzu açıkça yayılmaya başladı ve Arap sistemi, en önemlisi zayıflık olmak üzere birçok anlaşılır yaklaşımdan dolayı, bu nüfuza karşı ‘temkinli’ değil. Erdoğan’ın yıldızlığını ve yeni Türkiye’nin bu bölgede pay alma çabasını bu bağlamda anlamak mümkün. Özetle Erdoğanizm nüshasıyla Osmanlıcılık Arap dünyasının kapılarını çalıyor. Fakat soru şu: Kendi sorunlarımıza ve ülkelerimize ne verebilir? Başarılı olacak mı yoksa sadece duygularımızı mı okşayacak? (Ürdün gazetesi Düstur, 29 Mart 2010)

Kaynak: Radikal