Salı günü Türkiye için kritik bir eşik olarak tarihe geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in de iştirak ettiği törenle Akkuyu Nükleer Santralı’nın temeli atıldı. Akkuyu sadece Türkiye’nin enerji hamlesinin önemli bir eşiği olmakla değil; bu büyük projede iki lideri tekrar bir araya getirmesiyle de dış dünya tarafından değerlendirildi. Türkiye ile Rusya arasında tüm farklılıklara rağmen devam eden ve stratejik açılımları olan yeni bir ilişki türü zuhur etmekte. İki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik projeler büyük çaplı ve alt alta yazıldığında kocaman bir yekuna karşılık gelen projeler. Bir taraftan Astana süreci devam ediyor ki elimizde Suriye’ye dair en somut süreç Astana. Diğer taraftan Akkuyu ve tabii ki S-400’lerin satın alınması gibi devasa ekonomik-askeri projeler var.
Çarşamba günü ise İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin de katılımıyla Suriye meselesinin çözümüne dair üçlü zirve toplandı. Türk, Rus ve İranlı en üst düzey yetkilileri bir araya getiren toplantıda üç lider Suriye’yi konuştu. Bir sonraki toplantı Tahran’da yapılacak. Astana’daki üç aktör arasında farklılıklar hala var; sadece Türkiye ile İran ve Rusya arasında değil, Rusya’yla İran arasında da önemli farklılıklar var. Bu farklılıklara ve sahadaki uyuşmazlıklara rağmen Astana Suriye’deki siyasi müzakerelerin çapası olmaya devam ediyor.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ