Hep aynı filmi izlemek alıştığımız bir durum... Ama Kemal Sunal filmlerinden söz etmiyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı kim ortaya çıkarsa, birilerinin bu kişiyi cilalamaya başlamalarından söz etmekteyim.

Cilalı taş devri

Hatırlar mısınız Selahattin Demirtaş'ın nasıl cilalandığını? Meğer çok iyi türkü de söylermiş ve meğer çok nüktedan bir siyasetçiymiş diye pazarlandığını... Sanki HDP Kandil Tepesine değil de İstanbul'un yedi tepesine hitap ediyormuş gibi değil miydi o dönemde? Diyarbakır'ın Sur'u ve Silvan'ı değil İstanbul'un Cihangir'i ve Nişantaşı'sı artık HDP'nin kaleleriydi sanki...

Algı operasyonları

"Çözüm Süreci"ni çukur ve hendek savaşlarına dönüştüren ve gözleri Ankara'da değil, hem gözleri hem de kulakları Kandil'de olan kadroların notlarını toplum sonunda verecekti. Ancak bunun için Demirtaş'ı cilalayanların bu görevlerini bırakmaları da gerekiyordu. Çünkü algı operasyonları olmadan, teröre destek verenlerin barış ve çözüm taraftarları olarak görülmeleri mümkün değildi.

Sırada İnce var

Şimdi sırada Muharrem İnce var... Çok iyi hatipmiş, generallerin apoletlerini sökecek kadar yürekliymiş, ağzına gelen her şeyi söylemekten çekinmeyen bir kişiymiş, özgüvenliymiş, halktan kopuk değilmiş...

Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ