Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a destek veren bir konuşma yapınca, hemen hedef tahtasına oturtuldu.
"Nasıl olur da Başbakan Erdoğan, Başbuğ'un TSK'nın yanında yer alır?" sorgulaması ve "suç"laması başladı.
Demek ki, Başbakan'ın, TSK tarafında yer almasını beklemiyorlarmış. Beklemiyorlarmış ki, Org. Başbuğ'dan sonra Başbakan Erdoğan'a da demediklerini bırakmadılar.
Acaba Başbakan Erdoğan'ın hangi tarafta yer almasını bekliyorlardı? PKK tarafında mı?
Beklenti o yönde olmalı ki, Erdoğan'ın, TSK'ya sahip çıkan açıklamaları, malum tarafta büyük üzüntü ve tepkiyle karşılandı.
Bu da gösteriyor ki, Başbakan doğru tarafta...
Başbakan'ın, terörle mücadelede TSK tarafında yer almasından daha doğal ne olabilir? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın, terör örgütü ve onun açık gizli yandaşları karşısında yer alması zaten görevi değil midir?

Türban hatırlatması
Terörle mücadele konusunda bile Başbakan'la TSK'yı farklı cephelere düşürmek isteyenler, bunu göremeyince ince politikalara da başvuruyorlar.
Türban hatırlatması yapıyorlar. "27 Nisan bildirisi karşısında ne güzel direnmiştiniz, türbanı ne güzel savunmuştunuz, unuttunuz mu, türbana karşı çıkan bu TSK'ydı" demeye çalışarak, Başbakan'ı tahrik etmeyi deniyorlar.
Madem türban konusunda farklı taraflardasınız, o zaman, terör konusunda da farklı taraflarda olmalısınız, mesajı veriyorlar Başbakan'a. Türban da olduğu gibi terör konusunda da size karşı tarafta olun, PKK'ya yakın durun, demek istiyorlar.
Biz sizi bizim tarafta zannediyorduk, ne oldu, diyorlar.
Asıl hedefiniz bizim gibi TSK olmalıdır aklını veriyorlar.
Bunu da akılları sıra çaktırmadan yapıyorlar. Tıpkı, Aktütün'de şehit olan askerlerimize çok üzülmüş, hesabını soruyormuş gibi yapıp, gerçekte PKK'yı alkışladıkları gibi...
Bir de bunu demokrasi ve basın özgürlüğü adına savunmuyorlar mı, iyice sırıtıyor...

Genelkurmay'ın yanıtı
Genelkurmay İletişim Dairesi Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, dünkü basın toplantısında Aktütün saldırısıyla ilgili iddiaları yanıtladı. Bu iddiaları çürüten kanıtları basınla paylaştı.
Gürak, iki önemli iddiayı yalanladı:
1- Yayımlanan görüntülerden birinin 125 kilometre uzaktaki Kandil Dağı'na, diğer görüntülerin ise Aktütün'den 20 kilometre uzaklıktaki Keritepe'ye ait olduğunu söyledi.
2- Yayınlarda, "Bile bile baskın yediler, saldırıyı seyrettiler" suçlamasına karşı, F-16'ların terörist grubu ne zaman ve nasıl vurduğunu basın mensuplarına dakika dakika gösterdi. Saldırı anında Bayraktepe'deki çatışmayı da, nerede ve nasıl şehit verildiğini de Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız anlatmıştı.

Saat saat elimizde
Tuğg. Gürak'ın verdiği önemli bir bilgi de yürütülen inceleme sonuçlanınca, bilgilerin kamuoyuyla paylaşılacağıydı.
Gürak, "Bu konuyla ilgili çok detaylı bilgiler var. İncelemeler tamamlandıktan sonra açıklayacağız. Saat saat bütün görüntüler elimizde" bilgisini verdi.
Bu bilgiler de açıklandığında, TSK'ya karşı nasıl bir psikolojik harekât yürütüldüğü daha iyi anlaşılacaktır.


Kaynak: Milliyet