Dünyanın en önemli kişileri, dünyanın en etkileyici mekanları, yılın en önemli olayları... Bu türden başlıkları çoğaltabiliriz. Sanki bir gezi rehberi okuyormuş izlenimi veren bu başlıklar aslında yine "en"li bir sıfat yüklenen yayın organlarının marifetleri. Dünyanın en etkili, en saygın gibi sıfatları yapıştırılan dergilerden biri "en"li kişilerden sonra en etkileyici yerleri seçmiş.

Time Dergisi'nin tarihte en etkili yerleri arasına İstanbul da girmiş. İstanbul'u seçen Nouriel Roubini'nin bir ekonomist olması seçimin kriterleri açısından önemli bir ayrıntı. İstanbul'un tarihte en etkileyici yerler arasına girmesinin, sanılanın aksine, nostaljik bir değerden çok fazla anlamı var bu iktisatçı için.

Ancak İstanbul'u seçen Nouriel Roubini'nin biyografisine bakıldığında bunun tesadüf olmadığı ya da İstanbul'u yazmak için neden bu ismin seçildiği daha iyi anlaşılıyor. Bir İranlı Yahudi ailesinin çocuğu olarak İstanbul'da doğuyor, daha sonra İsrail'e göçüyor, İtalya'da ve Amerika'da eğitimini tamamlıyor. İstanbul'u tanımlarken onun Roma ve Bizans başkenti oluşuna göndermede bulunuyor. Bir de coğrafi konumuna...

"Doğu ve Batı arasındaki köprü, dünya üzerinde iki kıta üzerinde olan tek şehir... Eski adları Konstantinopolis ve Bizantiyum olan bu şehir, Roma düştüğünde Roma İmparatorluğu'nun başkenti oldu. Bir zamanlar Avrupa Birliği'nin Türkiye, İsrail ve Ortadoğu'ya entegrasyonu olan 'Avruparabistan'ın gelecekteki başkenti, Batı'nın eksenini tekrar Doğu'ya yöneltti."

Batı ekseninin tekrar Doğu'ya kaymış olması ile Roma ilişkisi tesadüfen sarf edilmiş sözler değil elbette. İstanbul ve Avrupa'nın geleceği üzerine konuşmak için bugünkü Avrupa Birliği'nin anlamıyla tarih arasında sağlam bir ilişki kurmalı. DEVAMI>>>