Gelecek hafta Türkiye'de yapılacak parlamento seçimleri dosyası Arap siyaset platformlarında ve özellikle de gelecek aylar içinde seçimlere sahne olacak Mısır ve Tunus'ta belirgin bir yer işgal etmeye namzet.Birçok Arap kendi ülkelerinde demokrasiden konuşulduğu zaman Türk modelinin alınacak bir örnek olduğunu tekrarlıyor, kendilerine yakın kopyalanabilecek bir model olarak görüyorlar. Ayrıca ortada bu seçimlerin özellikle de yükselen bazı Arap siyasi partileri nezdinde vatandaşların devletin inşasında etkin rol oynama düzeyine getirilmesinde nasıl istifade edileceği etrafında önemli mesajları olacak.
AKP'nin toplumsal bir deneyimi var ve bu deneyim kendisini vatandaşlara yakınlaştırıyor. Tekrar seçilmesinin sebebi de bu zaten. Zira parti 900'ün üzerinde sivil toplum kuruluşu inşa etti ve Türk vatandaşının geçimine hizmet eden ayrıntılara yoğunlaştı. Şu an birçok Arap ülkesindeki vatandaşın ihtiyaç duyduğu da bu.
Tahminler Türklerin İslamcı eğilimlere sahip AKP'yi arka arkaya üçüncü kez seçeceğine işaret ediyor. Çünkü partinin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk halkı için Avrupa Birliği üyeliği talebinin yerini dolduran, ülkesini dünyada yükselen ülkelerden biri haline getiren, işsizlik oranını düşüren ve gelir düzeyini ikiye katlayan ekonomik başarılar gerçekleştirdi. Ayrıca Erdoğan ve siyasi ekibi, Türkiye'yi komşularla 'sıfır sorun' politikasını izlemek suretiyle Türkiye'yi bölgede eksen ülke konumuna getiren siyasi başarılar gerçekleştirdi. Bütün bu göstergeler Erdoğan'ın Türkiye halkının bir kez daha güvenini kazanacağını teyit ediyor. Başarılarıyla gözleri kamaştırmak yerine derslerinden istifade etmek amacıyla 'dini' bir partinin başarı sırrını öğrenmek için üzerinde yoğunlaşılması gereken nokta bu.
İki nokta Türkiye'yi başarılı bir modele dönüştürdü. Birincisi iç istikrar. Toplumun bütün kesimleriyle ve özellikle de azınlıklarla uzlaşı güçlendirildi. İkincisi coğrafik komşularla uzlaşı ve çatışmacı tutumların bırakılması. Dikkatli bir inceleme yapıldığında parti lideri ve siyasi ekibinin Arap kriterlerine göre bir İslamcı eğilime sahip olmadıklarını görürüz. Eşleri başörtülü olsa da partide örtülü olmayanların üyeliklerini engellememekteler. Parti belirli bir cemaat, dini veya etnik bir grup için çalışmıyor. Aksine bütün Türkiye için çalışıyor ve laikleri üye olarak kabul ediyor.
İstifade edilmesi istenen bazı mesajlar bunlar. Arap ülkelerindeki İslamcı partilerin temel sorunu da tam olarak burada yani partinin düşüncelerine sahip olmayan diğer vatandaşların ve azınlıkların partiye alınmasında saklı. Erdoğan'ın meşruiyeti, halkı için başarılar elde etmesinden geliyor. Bu yüzden bu deneyim Türkiye ile sınırlı kalıyor ve taşınması mümkün olmuyor. Birçoklarının içine düştüğü hata Türk gerçeğini içinde büyüdüğü çevreden uzak okuması. Dolayısıyla bu kimseler Türk deneyiminin en iyisi olduğunu ve Arap ülkelerine taşınabileceğini ifade ediyorlar. Derslerden istifade etmenin önemine rağmen bu yaklaşım konuyu basitleştirip yüzeyleştirmektedir. Arap seçimlerini takip ettiğimiz için siyasi deneyimlerin kopyalanamayacağını akıldan çıkarmamak gerekli. Zira her toplumun kendi hususiyetleri vardır ve başarılı her deneyiminin belirli sosyal ve tarihi bir çevresi bulunmaktadır. Bu modelin illa da Arap gerçeğine iktibas edilmesi ve uygulanması gerekmiyor. Gelecek seçimler sırasında Arap ülkelerindeki İslamcı güçlerin önündeki asıl sorun kitlelere hitap etme gücü ve somut sosyal başarılarla toplumun bütün kesimlerini kuşatma kapasitesinde kendisini göstermektedir.
Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El İttihat 1 Haziran 2011
Kaynak: Zaman