İsrail Finans Bakanı Yuval Steinitz'in Arapça kitapların ithaline izin veren bir yasaya karşı çıkması absürd bir gövde gösterisi. 'Düşman devlet'lerden kitap ithalatını yasaklayan Britanya Mandası'ndan kalma 1939 tarihli kararı kullanarak, Steinitz İsrailli Araplara nerede yaşayacaklarını veya kendilerine ne kadar bütçe ayrılacağını seçememekle kalmayıp, ne okuyacaklarına da karar veremeyeklerini gösteriyor.

Yasanın destekçileri Arap ülkelerinden kitap ithalatına verdikleri destek için, bilimsel araştırmaları ve yüksek öğrenimi geliştirme ihtiyacının yanı sıra her insanın kendi dilinde yazılmış kitapları okuma ve satın alma hakkını gerekçe gösteriyor. Böyle bir yasa için ihtiyaç, devletin birkaç ay önce Hayfalı yayıncı Salih Abbasi'yi düşman devletlerle ticaret yapmakla suçlayıp Suriye ve Lübnan'dan Harry Potter, Pinokyo ve Peter Pan gibi kitapları ithal etmesine karşı çıkmasının ardından doğdu. Aynı hükümet, Abbasi'nin Arapça'ya tercüme edilmiş İbrani edebiyatını Suudi Arabistan, Lübnan ve Bahreyn'de satmasından epey gurur duymuştu.

Steinitz'in bu kitapların ithalatına karşı çıkması gülünç.
İsteyen herkesin Suriye ve Lübnan'da çok satan kitapları internetten ısmarlayabileceğinin veya Ramallah'tan satın alabileceğinin farkında olduğu açık. Daha önemli mesele, bakanın ve meslektaşlarının İsrail'deki Arap çocukların okuma özgürlüğünü kısıtlamaya cüret etmesi Bölgedeki Arap çocuk edebiyatı 1948'de çok ağır bir darbe aldı; çok sayıda eğitimci ve yazar o dönemde burayı terk etti ve eğitim sistemi askeri yönetim denetiminde yeniden inşa edildi.

Hayfa'da gelişmekte olan yaratıcılık dönemi durdu ve Arapça çocuk kitaplarıyla 1930'lar ve 50'lerde yazılmış kitapların yeni kopyaları ancak 1960'larda basılabildi. 1967'den beri yürütülen 'açık köprüler' politikası değişim yarattı. Kaliteli çocuk kitapları sınır geçişleri üzerinden Arap kitapçılarına ulaşıyor, çocuklar Mısır, Ürdün ve Irak'tan hikâyeleri okuyabiliyordu.

Ancak eğitimciler yaşadıkları günlük gerçekliği çocuklara anlatacak yerel kitaplara da ihtiyaç duydu. Gazeteci-yazar Selim Cubran, çocuk edebiyatına ihtiyaç olduğunu yazmıştı. Mevcut kitapların siyaset ve kimlik meselelerini ele almak açısından yetersiz olduğunu düşünen ilk Arap entelektüeldi o. 1980'lerin başlarında, İbrani Üniversitesi'nde ders veren Abdüllatif Nasar İsrail'deki Arap çocukların yaşamları üzerine bir dizi kitabı yayımladı.

O günden beri büyük ilerleme kaydedildi. Hayfa'daki Arap Eğitim Koleji'nin çocuk edebiyatı merkezi yazı seminerleri düzenliyor. İsrail Kütüphaneler Merkezi çocuk kitaplarının tercümesine yardım ediyor ve kısa süre
önce Nehariye'deki çocuklar için düzinelerce kitap yayımladı.

Beit Berl Koleji, Arap Çocuk Edebiyatı için Kamil Kilani Merkezi'ne evsahipliği yapıyor; Kilani 1954'te öldüğünde arkasında, Shakespeare'in başyapıtları da dahil düzinelerce edebiyat klasiğinin çocuklar için uyarlamalarını bırakmıştı.
Fakat İsrail'de Arapça çocuk kitapları yayımlamak kârlı değil.

Eğitimciler ve ebeveynler çocukları okumaya teşvik edecek faaliyetlere aç. Bu yasa İsrail için mükemmel bir fırsat olabilirdi. Hem Kültür ve Spor Bakanlığı, hem de Eğitim Bakanlığı fazla çaba ve para harcamadan yazarları, çizerleri ve yayıncıları teşvik edebilir, İsrail'deki Arap kültürünü çocuklar daha erken yaştayken beslemenin meyvelerini toplayabilirdi.

Birileri Steinitz'e Marcel Halife'den söz etmeli. İsrail Halife'nin Lübnan'da kaydedilen 'Asfur (Arapça 'kuş')' şarkısını yasaklamıştı. Nehariye'deki bir dükkan bu kaydın onbinlerce kopyasını çıkardı ve şarkı sembol haline geldi. Sanatı sınırda durdurmanın mümkün olduğunu düşünenler ulusal tarihin önemli derslerinden birini kaçırmış. (İsrail gazetesi, 9 Aralık 2009)

Kaynak: Radikal