Arap dünyası 2011 yılını isyan yılı olarak tarihe not düştü diyebiliriz. Tunus ve Mısır'da isyan, iki diktatörü iktidardan uzaklaştırmayı başardı. Yemen, Bahreyn ve Cezayir'de gösteriler aralıklarla devam ederken liderler gösterilerin, büyük isyanlara dönüşmemesi için büyük çaba sarf ediyor. Arap dünyası adeta isyan baharını yaşıyor.
Tunus ve Mısır derken çok kısa sürede Libya'da da kanlı olaylar ülkeyi iç savaşın eşiğine getirdi. Libya'da 15 Şubat'ta başlayan gösteriler hızla ülkenin nerdeyse tamamını sardı. 1969 yılından beri iktidar da tüm muhaliflerine kan kusturan Kaddafi ve oğlu ülkeyi kan nehrine döndürmekle tehdit ediyor.1980,1990 ve 1996 yıllarında tüm muhaliflerini hapishanelerde ve farklı bahanelerle katleden ülkeyi demir yumrukla yöneten Kaddafi; ülkenin zenginliğini, kendi gücünü sağlamlaştırmak için kullanmaktan çekinmedi.
İslamcılar dahil hiç bir muhalif gruba yaşama hakkı vermedi Kaddafi. Aile şirketleri dikta yönetimi, yolsuzluklar, yıllardır görmezden geldiği güçlü aşiret yapılarına olan katı tutumu, petrolden elde etiği zenginlik ve son yıllarda Fransa, İngiltere, İtalya ve Batılı ülkelerle ticari ve siyasi ilişkilerinin düzelmesinin etkisiyle ortaya çıkan kibirli ve gaddar bir diktatörce yönetim tarzı ile sonunu getirdi.
Bundan sonra Libya, eski Libya olmayacak. Ülke şu an ikiye bölünmüş vaziyette. Bingazi de 1969'dan beri Şeyh İdris'in torunları ile ve bir çok aşiret yapısı ile kan davalı olan Kaddafi bölgede kontrolü tamamen kaybetmiş vaziyette. Ülkenin en büyük aşiretleri de muhalif durumdalar. Ülkeden sağlıklı haber alınamıyor. Cep telefonları ve El cezire ye düşen haberler ürkütücü boyutta. Oğul Kaddafi; Çad, Zimbabve ve Kuzey Afrika ülkelerinden topladığı paralı askerler ile direneceğini söylüyor. Baba ve oğlun psikolojisini göz önüne aldığımızda, Libya için ürkütücü senaryolar düşünülebilir. Gelen haberlerde ordu ve polis teşkilatı mensuplarında çözülmelerin olması sevindirici. Yedi milyonluk ülkede aşiret yapılarının çok güçlü olması sebebi ile kurumların çözülmesi ve Libyalı kardeşlerine katliam yapmaları zor. Fakat Kaddafi'nin Afrika Birliği'ni kurması ve yıllardır buralara maddi destek de sağlaması ile bu bölgeden getireceği cahil, animist Afrikalı kabileleri kullanabilecek bir gücü olduğunu unutmamak gerekiyor. İslam konferans örgütü, Arap Birliği ve BM daha aktif bir pozisyon alarak Libya'da olabilecek katliamların önüne geçilmesi gerekir. Arap dünyasında başlayan isyan baharı bir müddet devam edeceğe benziyor.
İslam dünyasının hatırı sayılır, etkili ulemasında Yusuf el-Kardavi, Arap liderlerine seslendi; "Tarihin gidişatını engellemeye çalışmayın, dünya değişti ve Arap dünyası da içerden değişti" diyerek Arap liderlerine, halkları ile diyalog kurmaya davet etti. Bu çok önemli bir gelişme aslında. Sünni dünyasında ağırlığı olan bir imamın Mısır'da isyanı başarıyla sonuçlanan halka Cuma namazı kıldırması ve Libya halkı için de dayanışma çağrısında bulunması Arap dünyasındaki yeni değişimin çok yönlü habercisidir.
Ortadoğu'da 20 ila 35 yaş jenerasyonu isyan tohumları saçmaya devam ediyor. Bölge nüfusunun yüzde 60'ı 30 yaş altında olduğunu unutmadan psiko-sosyal analizler yapmamız gerekiyor. Sırada her an her ülke olabilir... Sürprizler bizleri bekliyor. Aklımızdan geçen ya da geçmeyen bir ülkeye yarın yeni bir rüzgar gelebilir. Özgürlük ve bağımsızlık söylemleri, despot hükümdarların tahtını sallamaya devam edecek. İsyanlar; yolsuzluğa, yoksulluğa, etnik ve mezhepsel baskıya karşı canlarını feda etme kararlılığı ve inancı ile adeta fırtınaya dönüşeceğine benziyor. Libya halkının katliama maruz kalmaması için dua ve temenni de bulunuyoruz. Artık 20-30-40 yıllık despot, tek partili ve babadan oğula hanedanlık sistemlerinin sonunun geldiğini kabul etmek zorundadır Arap dünyası.
Ortadoğu'da uzun yıllar baskı ve işkence ile bir ömür tüketen babaların çocukları sahneyi devraldı. 21.yüzyılın post modern Arap gençliği iletişim dünyasının ruhu ile isyan karakterini konuşturuyor. Post modern Arap gençliği, babalarının intikamını alıyor. Doğuda yıllarca babalarının usulca akıttığı nehiri çağlayana çeviren bir gençlik var. İsyan baharı bakalım hangi ülkede açacak...