Medyaya yansıyan iki değerlendirme, Kuzey Irak konusunda Türkiye'nin tedirginliğini yeterince yansıtacak nitelikte. Birisi MGK eski Genel Sekreterlerinden Tuncer Kılınç'ın, vatan'dan Devrim Sevimay'la yaptığı mülakattaki düşünceleri.Diğeri, TBMM eski Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un Cumhuriyet'ten Leyla Tavşanoğlu'na yaptığı mülakattaki düşünceleri. Tuncer Kılınç'ın sözleri arasından ?Irak'taki bir bölünme yüzünden dünya savaşı bile çıkabilir? sözünü peşinen aktarayım da, Türkiye'nin bazı noktalarında nabzın nasıl attığını siz tahmin edin. Şu sözü de not edin: ?Bizim için Kürdistan?ın kurulmasına izin vermemek, PKK?yla mücadelemize destek aramaktan daha önde geliyor. Ama bunu anlatamıyoruz...?İşte size Tuncer Kılınç'ın sözlerinden bazı alıntılar: ?AKP iktidar oldu, ama iç dinamiklere dayanma fırsatını bulamadı. Koordineli hükümet olma şansına sahip değildi. Seçilmişti şuydu buydu ama orijini itibariyle kuşkuyla bakılan yapıydı. İç dinamiklerden çekinceleri vardı. Dışarıda güç aradı. ABD?de aradı, AB?de aradı. AKP?nin bu durumuyla Batı?nın Türkiye?den beklentileri birbirlerinin üzerine çakıştı.?AKP?nin başındaki muhterem Başbakan?a ?Kürt sorunu vardır? dedirtildi. Devlet böyle tutumda değildi. Kendi başına gitti, söyledi. Eğer danışma olsaydı, açıp Milli Siyaset Belgesi?ne bakılsaydı veya o belgeyi oluşturan diğer kuruluşlarla istişare edilseydi ama edilmedi. Dış etkilerde kalındı, sonunda da bu sözünden kendisi vazgeçti.* Kerkük?ten ?Türkmenler katlediliyor? haberleri gelirse; Türkiye Irak?a 420 kilometre girmeyi göze alır mı?Böyle bir durumda konunun asıl sahibinin BM olması lazım. Oradaki Türkmen unsuru tabii ki öncelikle siyasi girişimlerle korunmalıdır. Bunlar sağlanamadığı takdirde ve gerçekten soykırıma yönelik faaliyet söz konusu olursa, ki ben hiç tahmin etmiyorum, Amerika halen orada çünkü, ama diyelim ki oldu, o zaman o insanların canını yakanların siz de başka yerde canlarını yakarsınız.* Başka yer neresi?Bunu yapan peşmergeyse ve ABD de buna göz yumuyorsa Kerkük?e kadar gitmenize gerek yok. Peşmerge neredeyse orada canını yakarsınız... Süleymaniye?de, Erbil?de... Ve bunu da çok rahat yaparsınız; karşı taraf Kerkük?te yaptığına yapacağına bin pişman olur. Kafalarındaki hayal de o anda biter... Büyükanıt dedi ya, ?Türkiye?yi bölme rüyasını görenlere kabus oluruz? diye, aynen öyle olur.* Böyle bir şeye ABD nasıl yanıt verir?ABD şu anda iki arada bir derede... Türkiye?ye yönelik birtakım hesapları varsa ve o sırada bunlar ağır basarsa, o zaman bu hesaplarını orada görmeyi tercih edebilir. Bu da bir handikaptır.* ABD?nin ne hesabı var sizce?Birtakım haritalar gösteriliyor... Bu haritalar neden gösteriliyor acaba? Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki ?Büyük Kürdistan? hevesini hiç unutmuş görünmüyorlar. Eğer Amerika o haritaların takipçisiyse mutlaka aramızda bir sorun yaşanır. O haritaların gerçek olduğu ortaya çıkarsa, o anı bıçağın kemiğe dayandığı an olarak kabul edebilirsiniz.* Kerkük?ten vazgeçme karşılığında PKK?yla mücadeleye destek sözü verilse; bu kabul edilebilir mi sizce?Burada takas olmaz. Buradaki asıl kırmızı çizgimiz Irak?ın bütünlüğü. Kerkük?ü ele geçirerek ekonomik açıdan daha kuvvetli olmaya çalışan bir yapı var karşımızda. Bizim için Kürdistan?ın kurulmasına izin vermemek, PKK?yla mücadelemize destek aramaktan daha önde geliyor. Ama bunu anlatamıyoruz.* Kürdistan kurulduğu anda Türkiye?den de bir kopma olacağına emin misiniz?Irak?ın bölünmesi halinde güneyinizdeki devlet sizin içinizde bazı bölücü, ayrılıkçı unsurlar için cazibe merkezi olur. Bunu bugünden bile açık açık söylüyorlar. Kaldı ki Batı dünyasının buraya vereceği şekil de hep kafalarda... Barzani?nin babası da dedesi de aynı mücadele içinden geldi. Onlar da hep bölgede müstakil bir yapı kurma çabasındaydı. Dolayısıyla her iki taraftaki ayrılıkçı unsurların kafasında bu var; bu çok açık seçik.* Sizce böyle bir kopma süreci yaşanacak olsa, beraberinde iç savaşı da getirir mi; aşırı milliyetçilik ve göç unsurları birleşince bundan da korkmamız gerekir mi?Çok fazla bir şey yaşanacağını sanmam. Çünkü Türkiye?deki Kürtler çayın içinde erimiş, ama çok da fazla karıştırmamışsınız, hala dibinde kendisi gibi duran bir şekerdir. Kimseyle didişmeyi istemeyen, son derece sağduyulu milyonlarca Kürt vatandaşımız var. Onlar bizim güvencemiz. Aksi takdirde böyle bir durum adeta tehcir olayında yaşadığımız ortamı akla getirir ki, Tanrı korusun, bunu düşünmek bile çok yanlış olur. Ama siz en kötü ihtimali ortaya koyduğunuz için ben de diyorum ki, aklı başında olan Kürt vatandaşlarımız buna fırsat vermez. Çünkü asıl sıkıntıyı çeken onlar olur.* Sizce Kuzey Irak?ta bağımsız Kürt devleti ne zaman kurulacak?Şimdi efendim orada zaten adeta bir devlet var. Şu anda federe de değiller, ama bir deklarasyon yayınladığım anda devlet olurum diye düşünüyorlar.* O deklarasyon ne zaman gelir; ABD düğmeye bastığı anda mı?Tabii ki... Ama bu çok yanlış olur. Amerikan?ın da aklını başına toplaması lâzım. Amerika bölgeye pervasızca şekil vermeye çalışmaktan vazgeçmediği sürece kimin başına ne geleceği belli değil. Suriye, İran ve Türkiye dikkate alınmadan yapılan hiçbir şeyin bölgede yaşama şansı yok.CİNDORUK'UN SÖZLERİBir devletin en önemli yaşama gerekçesi ve şartı dış politikadır. Büyükanıt ve Erdoğan arasındaki çelişki Türkiye devleti için çok önemli noktadır. Türkiye için ciddi bir önem taşıyan meselelerin başında Kürdistan geliyor. Bunun ismini koyarak söylemek istiyorum. Bugüne kadar bir terörist örgüt ve onun terörist başı vardı. Kullandığımız tabir buydu. Bu iç meselemizdi. Bugün ise Abdullah Öcalan siyasi kürtçülükte ikinci figür haline gelmiştir.-Birinci figür Kürdistan mı?-Birinci figür Kürdistan ve onu yöneten Barzani ve Talabani aşiretleri ve aileleridir. Üstelik onlara kol kanat germiş ya da onlarla birlikte hareket eden bir ABD var, tabii. Ama Türkiye önündeki bu çok büyük meseleyi tam teşhis edemedi. Büyükanıt açıkça söyledi: ?Türkiye bölünme tehlikesiyle karşı karşıyadır.? dedi. Bir iç örgüt ülkeyi bölemez. Ama yeni bir devlet kurulmuştur. Yeni bir komşumuz vardır. O komşumuzun arkasında da Ortadoğu'yu planlayan bir süper güç var. O süper güçle savaşamazsınız. Hatta büyük bir ihtilafa da giremezsiniz. O nedenle Türkiye zor bir durumla karşı karşıya. Büyükanıt'ın söylemleriyle Erdoğan'ın söylemlerinin çelişkili olması şu sonucu çıkarır: Bu konuda devletin politikası yoktur. ......-.......orada kurulan Kürdistan devletinin hem bugün hem ileride Türkiye'den toprak talebi var. Hem de vatandaş talebi var. Orada PKK'nın silahlı timleri var. Onların da bir kısmı Irak Kürdistan'ı tarafından asimile ediliyor. Bu, basite alınacak bir hadise değildir. Devletin iç politika meselelerini görüyor ve ürküyorum. -Neden ürküyorsunuz? -Türkiye gibi güçlü bir devlet ortaya milli bir politika koyamıyor..... Ama bu tarafta , ABD'nin ve koalisyonun himayesinde bir özerk Kürdistan kurulmuştur.-Bugüne kadar ABD Kongresi'nin Lozan'ı onaylamaktan kaçınmalarını siz nasıl izah ediyorsunuz?-ABD, Ortadoğu için petrol merkezli bir siyaset oluşturmaktadır. İsrail'in güvenliği, Kürdistan vakası, ABD'nin Ortadoğu planlamasının belirmiş koşulları. ABD, bölgede Türkiye ve İran'ın gücünü eksiltmek zorundadır. ABD, sadece Lozan'ı iç hukukuna dahil etmemekle kalmamıştır. Zürih ve Londra Anlaşmalarını da engellemek yönünde Türkiye'ye üç kez çok ciddi ambargolar uygulamıştır. ABD için Türkiye, sadece NATO'da müttefiktir. Türkiye'nin bölünmezliği alanında dost ve müttefik kabul etmemiz yanılgı olur. ABD'nin güney sınırlarımız ve toprak bütünlüğümüz açısından güvenilir olmadığını bilmeliyiz.?Evet, işte böyle değerlendirmeler. Bunları ister Amerika okusun, ister hükümet...Çok sancılı bir süreç yaşandığı muhakkak.Bir de burada belki Evren'in bir sözünü hatırlamak gerekiyor:?Türkiye'nin bölünmezliği söz konusu olduğunda TSK ne ABD dinler ne de ABD...?