AİHM'in Türkiye'ye ilişkin kararlarına çok meraklıyızdır ama başka ülkelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiklerine dair kararlarına pek ilgi göstermeyiz.
15 Ocak 2009 tarihinde AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) yayınladıkları bir kitap nedeniyle para cezasına çarptırılan iki fransız yayıncıya yüklü bir tazminat ödenmesine karar verdi.
Konu ilginç bir konu.
Fransız General Aussaresses 1955-1957 seneleri arasında Cezayir'de Fransız Gizli Servis'inde çok önemli bir konumda görev yapıyor.
Bir yayınevi de şimdi 90 yaşını geride bırakan Fransız General Aussaresses'in o döneme ilişkin anılarını, itiraflarını kitaplaştırıyor; yayıncıların isimleri de Olivier Orban ve Xavier de Bartillat.
Yayıncılar, yayınladıkları bu kitap nedeniyle 2002 senesinde Paris ceza mahkemesi tarafından mahkum ediliyorlar, temyize gidiyorlar, temyiz mahkumiyet kararını haklı buluyor ve yayıncılar para cezasına çarptırılıyorlar.
General Aussaresses de itirafları nedeniyle benzer bir biçimde para cezasına çarptırılıyor.
1955 ve sonrası Fransa'nın Cezayir savaşının çok sertleştiği bir dönem; bizde tam bilinmeyen bir gerçek Cezayir'in, Fas, Tunus ya da başka bir Fransa sömürgesinin aksine Fransa toprağı olduğu.
Cezayir'in 1870 sonrası neden Fransa toprağı olduğu sorgulanabilir ama Fransa Cezayir'i sömürge yapmıyor, topraklarına ilhak ediyor; Cezayir'in bağımsızlık mücadelesinin başarıyla sonuçlanmasına, 1960'a kadar.
Fransa 1955-1959 arası Cezayir bağımsızlıkçılarına çok sert davranıyor, işkencelerden geçiriyor, öldürüyor.
Bağımsızlıkçılar arasında o tarihlerde iki isim çok önemli; FLN'in (Cezayir Milli Kurtuluş Cephesi) yöneticilerinden Larbi Ben Mehdi ve tanınmış avukat Ali Bumencel.
Bu iki isim Fransız Gizli Servisi'nin elinde tutuklu iken konuşmamak için intihar ediyorlar; en azından Fransız General Aussaresses'in itiraflarına kadar bu böyle biliniyor.
Yayınlanan söz konusu kitapta Fransız General Aussaresses, resmi tarihe göre intihar eden bu iki cezayirli bağımsızlıkçıdan birini astırdığını, diğerini de çok yüksek bir yerden atarak öldürdüğünü itiraf ediyor.
90 yaş, öteki dünya korkusu demek ki insanda böyle şeyler yaptırıyor.
Kitabın Fransa'da yayınlanması hem Fransa'da hem Cezayir'de olay oluyor.
Aynı dönemde Cezayir'de görev yapan ve hala hayatta olan yüksek rütbeli Fransız askerler tartışmaların kendilerine kadar uzanacağını tahmin ediyorlar ve Fransız devleti kitabın, yayıncıların ve hatta 90 yaşındaki General Aussaresses'in üzerine çok sert gidiyor.
2002 senesinin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac bir dönem Aussaresses'e verilmiş olan 'Legion d'honneur'ün (Fransa'nın en yüksek devlet nişanı) geri alınmasına karar veriyor.
90 yaşındaki General yaşamının en kıymetli objesi Yüksek Şeref Nişanı'nın elinden alınmasına çok üzülüyor ve Chirac'ın bu kararından sonra ilginç bir açıklama da yapıyor ve 'Cumhurbaşkanı'nın bu kararı, Nişan'ın geri alınması, 1955-57 arasında yaptıklarımdan dolayı değil, bunları söylememden herhalde' diyor.
Aldıkları ceza ve iç hukuk yollarının tıkanması nedeniyle AİHM'e başvuran iki yayıncı, aldıkları ceza nedeniyle Fransa'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiği kararını çıkartıyorlar ve kendilerine 33 bin avro tazminat ödeniyor.
Yaşlı işkenceci, katil General de şimdi, AİHM'in kararı sonrası, elinden alınmış oyuncağının, 'Devlet Nişanı'nın' geri verilmesi peşinde; 'hayatta benim için en önemli olan bu' diyor.
İnsan Hakları örgütleri de AİHM kararının yanlış yorumlanmasından, işkenceci katil General'in bu kararla aklandığının sanılmasından çekiniyorlar.
Bu davaya ve bu eski olayın 2000 sonrası ortaya çıkışına bir tarih meselesi diye de bakabilirsiniz ama bu tür olayları izlerken insan ister istemez bizde de bazı yüksek rütbeliler 90 yaşlarından sonra öteki dünya korkusuyla neler anlatacak diye de merak etmiyor değil doğrusu.
Star Gazete