WikiLeaks’in yayımladığı ve Amerikan diplomasisine dair sırlar içeren belgelerin özeti şu: ABD’ye duyulan güven asgari bir düzeye geriledi; Amerika, politikalarının, savaşlarının ve krizlerinin sonucunda dünya nezdindeki inanılırlığını kaybetti.
Bu belgelerin sızması veya sızdırılması, askeri çözüm döneminin başlangıcını ve diplomatik çözümlerin sonunu temsil ederken, Washington’ın güvenilir olmadığını da bir kez daha teyit ediyor. Bazıları şu soruları soruyor: Bu sızdırmalar masum mu? Neden şimdi? Belgeler niçin belli konulara odaklanıyor? Yayımlanan belgelerin seçilme yöntemi şüpheli mi? Bütün bu ‘şölen’in arkasında kim var? Sanki Ortadoğu gerginliğe, krizlere ve savaşlara sahne olmuyormuş gibi, bölge ülkeleri arasında sorun çıkarmak isteyen kim? Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı gibi en önemli Amerikan kalelerinden kim bunları sızdırıyor?
İsrail niye rahat?
Bu skandallar sorgusuz sualsiz, kimse yargılanmadan geçiştirebilir mi? Niçin İsrail işgali, terörü ve katliamları yayımlanan belgelerde yer almıyor? İsrail’in belgelerin yayımlanmasından önceki endişeli tutumu sonradan nasıl oldu da rahatlığa dönüştü?
Bu sorular askıda kalacak ama kesin olan şu: Son 10 yılda ve özellikle de George W. Bush yönetiminin başından itibaren, Irak’taki gibi yalan sebepler bularak savaşlara giren, zayıf söylemlerle halkları aldatan, İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki katliamlarını destekleyen veya bunların durdurulmasını engelleyen ve kardeş olması öngörülen ülkeler arasında yangınlar tutuşturan Washington’ın kredisi tükenmek üzere.
ABD’nin şu andaki ve gelecekteki tutumları konusunda epey kuşku söz konusu. Amerika’nın Araplar nezdindeki sicili de kötüleşiyor. Ortadoğu hâlâ ABD’nin Filistin’deki Siyonist işgali kollamasının ve Araplara yönelik emellerinin felaketlerine maruz kalıyor. Bu durumu da ancak diplomatik ikiyüzlülük örtbas edebilir...
(Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El Haliç, başyazı, 1 Aralık 2010)
Kaynak: Radikal