Zimbabve'de seçimi kaybetse de kendini muzaffer ilan eden Mugabe, muhalefete ödün vermemek için çabalarken ülkede hiçbir şey işlemez oldu. Okulların yüzde 80'i ve en iyi hastaneler kapalı, içilebilir su yok. Afrikalı liderler Mugabe'yi görevden uzaklaştırmak için ne gerekiyorsa yapmalı.

Çaresiz Zimbabveliler en ihtiyaç duydukları zamanda, yani vaktiyle varlıklı olan ülkeleri telafi edilemez bir şekilde bozulmaktayken, Afrika'nın ve dünya güçlerinin kendilerini neden yüz üstü bıraktığını anlayamıyor.

Yeni ABD başkanı Barack Obama eleştirel bir biçimde Afrika'nın sorumsuzluğundan bahsetti. Keza Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Britanya Başbakanı Gordon Brown da öyle. Üçü de Afrika'nın bir araya gelip, Zimbabve'nin seçimle başa gelmemiş olan egemen despotu Robert G. Mugabe'yi alaşağı etmesini istiyor.

Martta yapılan seçimi kati surette kaybetmesine rağmen haziranda düzenlenen ve çoğu Afrikalı gözlemci heyet ve dünyanın büyük bölümü tarafından kınanan tek adaylı bir son tur oylamasında kendisini muzaffer ilan eden Mugabe, Zimbabve'yi zorbaca yönetmeyi sürdürdü. Başlıca rakibi Morgan Tsvangirai'yle işleyebilir bir uzlaşmanın sağlanmaması için Güney Afrika arabuluculuğundaki tüm girişimleri boşa çıkarmak amacıyla elinden geleni ardına koymadı.

Beş milyon kişi açlıktan ölebilir
 
Her ne kadar Tsvargirai, makul bir biçimde yoldan çekilmeyi ve hatta eylülde yetki sahibi bir başbakan olmayı kabul etse de, Mugabe kabine pozisyonlarının adil bir şekilde paylaştırılmasını reddetmeyi sürdürdü. Aslında esas arabulucu olan eski Güney Afrika devlet başkanı Thabo Mbeki, Mugabe'den bir imtiyaz koparmayı başarmıştı, ancak Mugabe derhal çark etti. Bu yüzden Tsvangirai ve onun parlamentoda çoğunluk durumundaki Demokratik Değişim Hareketi haklı olarak kendilerine ait olan yetkiyi kullanamıyor. Mugabe ve çevresindeki klik en önemli bakanlıkları ve ülkenin ekonomisinden arta kalanları yasadışı biçimde yönetmeye devam ediyor. Buna ilaveten Mugabe'nin haydutları, Demokratik Değişim Hareketi'nin yetkililerini ve taraftarlarını öldürmeyi ve sakat bırakmayı sürdürüyor.

Bunu gayet umursamaz bir biçimde yapıyorlar. Zimbabve'de hiçbir şey işlemiyor. Okulların yüzde 80'i kapalı. En iyi hastaneler ilaç, sargı bezi ve anestetik kıtlığı nedeniyle kapalı. Mugabe'nin adamları ulusal su yönetimini ellerinde tuttukları için şehirlerde içilebilir su yok. Şimdiden yüzlerce Zimbabveli koleradan yaşamını yitirdi. Daha çok sayıda önlenebilir ölümün gerçekleşmesi işten bile değil.

Her yerde açlık var. Dünya Gıda Programı, Zimbabve'nin giderek azalan nüfusunun yaklaşık yarısının yani beş milyon insanın aç ya da açlıktan ölmek üzere olduğunu tahmin ediyor. (Dört milyon Zimbabveli'nin de Güney Afrika ve Botswana'ya kaçtığı tahmin ediliyor.) Zimbabvelilerin yüzde 80 ila 90'ı işsiz. Yerel para biriminin değeri yok.

Sadece Botswana Devlet Başkanı Seretse Ian Hama ve Kenya Başbakanı Raila Odinga, Mugabe'yi gaspçı ilan etti. Diğer Afrikalı liderler ellerini ovuşturup sahtekârca konuştular, ama hiçbir şey yapmadılar.

Obama görevi üstlendiğinde, köklerinin gücü ve karizması belki Afrikalıları Mugabe'yi kovmaya ikna edebilir. Ancak ocak sonu çok geç.

Zimbabve'nin siyasi yenilenmeye hemen şimdi ihtiyacı var ve bu, eski başkan Jimmy Carter ve diğer önde gelen şahsiyetlerin tavsiye ettiği gibi Tsvargirai'ye ne koparabilirse koparmasını ve bulunduğu güçsüz noktadan biraz olsun ileri gitmesini anlatmakla olmaz. Mugabe'ye güvenilemez.
Öncelikle, Afrika Birliği'nin Mugabe'nin devlet başkanlığını tanımadığını ve Tsvangirai'yi en azından bir ara lider olarak kabul ettiğini ilan etmesi gerekiyor. İkincisi, Güney Afrika Mugabe sorununu kendi sorunu gibi sahiplenmeli ve yaklaşık 85 yaşındaki tirana iki çıkış seçeneği sunmalı: Güney Afrika'ya incelikli yumuşak bir iniş yaparak çıkış ya da Güney Afrika askeri baskısı altında çıkış. Üçüncüsü, bir yıl veya biraz daha uzun bir süre sonra, Tsvangirai ve Demokratik Değişim Hareketi'ni onaylamak üzere uluslararası koruma altında yeni bir seçim düzenlenmeli. Eğer bunların hiçbiri işe yaramazsa, Uluslararası Ceza Mahkemesi Mugabe'yi insanlığa karşı suç işlemekle itham etmeli.

Müdahaleye direniş uzun sürmez
Güney Afrika güçleri, Mugabe'yi görevden uzaklaştırma işini kotarabilir mi? Eğer böyle bir eylem Güney Afrika Kalkınma Topluluğu ya da Afrika Birliği (tercihen her ikisi) tarafından meşrulaştırılırsa, Mugabe'nin muhafızlarından, Merkezi İstihbarat Örgütü'nün kalıntılarından ve yolsuz generallerden gelecek direnişin üstesinden kolaylıkla gelinir.

Mugabe kendi ülkesinde güvenilirliğini çoktan kaybetti. Şimdiye dek onu pasif veya bazen aktif biçimde destekleyen ülkelerden gelecek bir baskı yeterli olacaktır. Mugabe'yi destekleyen Çin bile hızla geri adım atacaktır. Bu yüzden Mugabe'nin kötü yönetiminin ahlaksızlığına ve iğrençliğine son vermenin en iyi yolu, bıçak kemiğe dayanmak üzereyken hâlâ durumu düzeltme şansına sahip müşterek bir Afrika liderliği tarafından kesin bir dille yapılacak belirleyici deklarasyonlardır.

(Robert I. Rotberg: Harvard Kennedy Okulu'nun Devlet İçi Çatışma Programının yöneticisi ve Dünya Barış Vakfı'nın başkanı, 13 Aralık 2008)


Kaynak: Radikal