Suriye’deki terör odaklarına yönelik operasyonda Afrin merkezinin PYD tasallutundan kurtarılmasının ardından, bölgenin diğer operasyon sahalarıyla karşılaştırıldığı o kareyi mutlaka görmüşsünüzdür. Türkiye ve yerel müttefiklerinin 58 gün boyunca askeri operasyon sürdürdüğü Afrin ve çevresinde neredeyse hiç yıkım yaşanmazken, ABD’nin Rakka ve Musul’da, Rusya-İran’ın ise Halep ve İdlib’deki operasyonlarında taş taş üstünde kalmadı. Fotoğrafları yan yana koyup baktığınızda, aradaki fark gerçekten dehşet ve ibret verici.

Operasyonlar sırasında sivil kaybın yaşanmaması noktasında gösterilen özen yönünden, Türk ordusu, diğer hiçbir ordu ile kıyas edilemez. “Terör operasyonu” adı altında sivilleri bombalayan ve şehirleri yerle bir eden diğer orduları yöneten hükümetlerin, Afrin operasyonunun başlamasından bu yana sergiledikleri ikiyüzlü tutum, tam anlamıyla suç bastırma psikolojisini yansıtıyor. Türkiye’yi “sivil kaybı olmamasına dikkat etmeye” davet eden uluslararası güçler de aynı şekilde hedef saptırma peşinde. Her şey gözlerimizin önünde olup bitiyor.

Ordular da diğer bütün kurumlar gibi -duyguları ve zaafları olan- insanlardan oluştuğundan, istisnai bazı nahoş durumlar meydana gelebilir. Böylesi durumlarda da iç disiplin mekanizmasının kusursuz şekilde işletilmesi suretiyle, suiistimaller zaten önlenecektir. Şimdiye kadar, kendisine güvenen milletin yüzünü kara çıkarmayan ve yere eğdirmeyen ordu, bundan sonra da aynı hassasiyeti korumayı sürdürecektir, sürdürmelidir.

Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ