Görevinden istifa eden ve bir süre sonra koltuktan ayrılacak olan İsrail başbakanı Ehud Olmert'in 15 Eylül'de yapılan kabine toplantısından sonra yaptığı açıklama müthişti. Syonistlerin Ürdün nehrinden Akdenize kadar uzanan Büyük İsrail rüyâsının uygulanabilir olmadığını kabul etti.  

Arap-İsrail çatışmasında Arap dünyasında iki yorum bulunmaktadır. İlkine göre Siyonistlerin çevirdikleri dolaplar Washington'un tam desteği, Avrupa'nın tasdiki ve Arap hükümetlerinin muvafakatıyla dönüyor. Bu yorum, Gazze'deki pek feci insani duruma yönelik hissedilen kızgınlığı kısmen izah etmektedir. Ancak bir çok Avrupalı ve hatta bazı İsrailliler, BM raporlarına göre toplu mezar olmanın eşiğine gelmiş Gazze'deki durumdan müessir olduklarını ifade etmektedirler ki bu unutulmamalıdır. 

Diğer yoruma göre İsrail'in Filistin topraklarını sıkı bir şekilde denetim altında tutuyor olmasına rağmen Siyonist rüya, uluslararası ve bölgesel düzlemde yüksek engellerle karşılaşmaktadır. İsrail'in 2006 Lübnan savaşı, iç ve dış problemlerle başbaşa kalmasına yol açtı. Amerika'da bile ABD Ortadoğu politikasının ve özellikle İsrail'le ilişkisinin geçmişte olduğundan çok daha dikkatli gözleneceğinin işaretleri var.  

Dahası, İsrail'in tarihi liderlerinden biri olan Şaron'un sahneden çekilmesiyle birlikte İsrail liderlik krizine yuvarlanmıştır. Sonuç itibariyle İsrail politikası, Tzipi Livni gibi pervasız liderlerin elinde kararsız bir hal sergilemektedir. İstihbarat servisinden yükselerek gücün zirvesine tırmanan ve Olmert'in yerine geçerek Başbakan olacak kadının Mısırı ötelemek ve hatta her fırsatta Hüsnü Mübarek'e hücum etmek gibi bir sicili var.  

Dünya'nın, İsrail'in İrana muhtemel bir saldırısına kilitlendiği ve İsrail'in Rus-Gürcü krizindeki dahline şaşırdığı bir zaman diliminde Olmert konuyu değiştirdi. Büyük İsrail ümidini taşıyan liderlerin yanlışta olduğunu söyledi. İsrail, iki devletli bir çözüme yanaşmadığı takdirde yolun sonunda iki uluslu bir devlet olacaktır.  

"Kazılan her yerde Yahudi tarihinin izleri bulunduğundan dolayı 40 yıldan beri Ürdün nehrinden Akdenize kadar uzanan toprakların hepsinin bizim olduğuna inandım. Fakat pek çok acı ve şüpheden sonra nihayet toprakları birlikte ikamet ettiklerimizle paylaşmamız gerektiği sonucuna vardım; şayet iki uluslu bir devlet olmak istemiyorsak" dedi.  

İki devletli bir çözüm, Filistinlilerin çoğunluğunun "aşırılık yanlısı azınlığa" karşı bizim "saflarımızda" olmasını sağlayacaktır diye de ilavede bulundu. Olmert'in kaba ve vahşi gücün tek başına İsraile arzu ettiklerini veremeyeceğini nihayet kabul etmesi midir bu? Ve bu görüşü kaç İsrailli lider paylaşmaktadır? Olmert'in sözleri dolambaçlı yoldan Ben Gurion'un uzun zaman önce anılarında ifade ettiği fikrini çağrıştırıyor: Yani Araplar, Siyonist plana eğilmeyeceklerdir.  

İsrail, Siyonizmin üstesinden gelinecek en iyi yolun hangisi olduğu hususunda Arap yönetimleri ve direniş grupları arasına ayrılık soktu. İsrail'in Irak'taki başarısı göz doldurmaktadır; baştan beri Irak'ta ABD'ye yardım etti ve sonra Özerk Kürt Yönetmiyle dostluk kurdu. Doğru, İsrail'i ziyaret eden Iraklı bir parlamenterin dokunulmazlığı kaldırıldı. Fakat bazıları Irak hükümetinin İsraili tanımasını  yakın gelecekte ihtimal dışı görmüyorlar.  

Olmert'in görüşü İsrail siyasi seçkinleri arasında rağbet görmeyebilir fakat siyonist proje sekteye uğramaktadır. Olmert'in Filistinlilerle görüşmelerde hızlı eylem çağrısı, İsrailli politikacıların barış meselesine karşı şimdiye dek sergiledikleri yaklaşımla zıtlık içerisindedir.  

Filistinliler bu beyana karşı nasıl tepki vermelidirler? Hiçbir şeye aceleyle dalmamaları gerekir belki de. Adil  bir anlaşmanın mevcut olmadığı şu durumda, zeminlerini muhafaza etmeliler. Aksi takdirde İsrail'in zayıflığını zafere tahvil etmesine yol açabilirler. İlerleme, Olmert'in görüşünü ancak daha fazla İsrailli politikacı paylaşmaya başladığında söz konusu olabilecektir. Mesele şu ki İsrail, Filistinlilere güçlük çıkartmayı terk etmeli ve bir Filistin devletinin oluşturulması için Arapların yardımına gönüllü olarak kaydolmalıdır. Durumun normale geri dönebilmesi için Arap hükümetlerine nazaran İsrail, bugüne dek,  çok daha fazla güce sahiptir

Olmert'in veda faslında söylediği kahince olabilir. Üstünlük algısından doğan siyonist hayaller, birbiri ardı sıra yıkılıyor. Ancak İsrail, harekete geçmeye hazır mı? Hazır olduğu vakit, yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.

 

 

Dünya Bülteni için çeviren: Ertuğrul Aydın