Hatırlayın, Demokratlar atılan iftiralarla mücadele etmeyi reddederler çünkü "Amerikalıların tongaya basmayacak kadar akıllı olduğuna" inanırlar.
Hayır, akıllı değiller. Aslında Amerikalılar düşünerek kanaat sahibi olmaya bile ehil değiller artık.
Amerikalılar, devlet hakkında aşağı yukarı on yıl öncesine nazaran daha olumsuz görüşlere sahipler. Pek çoğu devletin yanlış şeylere odaklandığını ve yurtiçi büyük problemleri çözebileceğine inanmadıklarını söylüyorlar. Bu Washington karşıtı hissiyat, gelecek ay Cumhuriyetçilerin Kongre'yi ele geçirmesine yardım edecek.
Fakat bu insanlara kendileri ve aileleri için devletten ne beklediklerini bir sorun bakalım; ortaya çok daha karmaşık bir resim çıkacaktır.
Washington Post, Henry J. Kaiser Vakfı ve Harvard Üniversitesi'nin yürüttüğü bir araştırma, sınırlı bir devlet istediğini söyleyen Amerikalıların çoğunun aynı zamanda Sosyal Güvenlik ve Sağlık Hizmetlerini "çok önemli" bulduklarını gösteriyor. Washington'ın okullara el atmasını ve yoksulluğu azaltmaya yardım etmesini istiyorlar. Yaklaşık yarısı, devletin sağlık hizmetlerinde düzenleyici bir rol oynamasını istiyor.
Demek öyle. Sosyal Güvenlik ve Sağlık Hizmetleri hoşlarına gidiyor ama iliğine kadar kesinti yapılmasını da istiyorlar. Washington'ın yoksulluğu azaltmaya yardım etmesini istiyorlar ama "O İnsanlar" için tasarlanacak sosyal programlara da karşı çıkıyorlar.
Mesela anketin ardından kendisiyle mülakat yapılan 48 yaşındaki Norma Osuna adlı şu kadının haline bir bakın: " Devlet bizi ne kadar az yönetirse, o kadar daha iyi iş çıkartırız." Ev kuşu bir anne olarak ülkesinin "sosyalist" bir güzergahta ilerlediğini düşünüyor.
Bu görüşünü temellendirebileceği bir delili olup olmadığını soran oldu mu acaba? Bunu kendi mi düşündü yoksa papağan gibi sadece Glenn Beck'in söylediklerini mi tekrarlıyor? Bu kişilerle konuşan gazeteciler onlardan görüşlerini açıklamalarını istediler mi? Veya bu sonuca nasıl vardıklarını sordular mı?
Peki Scottie Church adında 39 yaşındaki şu kuş beyinliye ne dersiniz? Ona göre cevap basit: "Temel esaslara geri dönme vakti geldi. Federal yönetim yoldan çekilmeli ve işi yapması için özel sektöre izin vermelidir."
Pekala, özel sektörün işi nedir? Scottie Church'un haberi mi var mı bundan? Ona bunu sormayı akleden oldu mu? Eğer Scottie Church'un kastettiği "kapitalizm" ise hemen belirtelim ki onun işi "kâr azamileştirmedir." İstihdam yaratmak değil kâr azamileştirmek. Kâr azamileştirmek, tüm bir cemiyeti yağ, ham petrol veya benzinle zehirlemek, sömürüye en açık işçilerin biteviye peşinden gidip tüm istihdamı Asya'ya göndermek, Amerika'daki her bir adamı, kadın ve çocuğu mahvetme anlamı gelmiş ne çıkar! Tüm bunlar, kapitalizmin gayeleri uğruna önemsiz şeylerdir. Kapitalizm kâr demektir SADECE kâr. Birileri çıkıp Scottie Church' e kastettiği bu mu yoksa başka bir şey mi? sorsa iyi olurdu.
Kesif bir cehalet içindeyiz. İnsanlar kendi dinleri hakkında hiçbir şey bilmiyor. Dünya tarihi bağlamında kendi tarihimiz şurda dursun, tarihimiz hakkında çok az şey biliyoruz. Spor dünyasının kahramanlarına tapıyoruz fakat bilimadamlarını parmakla gösterip gülüyoruz. Christine O'Donnell gibi fena halde berbat bir kadın kürsüye çıkıp "görmüyor musunuz? Mâli durumumu ben de yoluna koyamıyorum. Sizden biriyim" diyebilir. İçmeden sarhoş olan bir adam, insanların kendisiyle bir bira içmeyi tercih edecekleri kişi olduğu için tam sekiz yıl bu ülkeye başkanlık yaptı. Şimdi de –sanki olabilirmiş gibi -- kaşar bir liseliyle (mean girl) yatmak için ona nükleer şifrelerin verilmesi yönünde oy kullanacağını söyleyen adamlar var. Akıllı insanlara "elitler" denilerek tepeden bakılıyor. Cehalet ise erdem olarak görülüyor.
Bir imparatorluk işte böyle ölür. Ve bizler onun ölümüne şahit olacağız.
Kaynak: Brilliant at Breakfast
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı