Mevcut iktidar Rusya'nın bugününü yok etmekle tatmin olmuyor, geleceğini de yok etmeye çalışıyor.
İktidardaki "Yedinaya Rossiya" (Vahit Rusya) partisi Rusya'nın "beyin göçü" sorununu kökten çözmeye çalışıyor. Partinin teklif ettiği eğitim planı gerçekleşirse yeni bir reform çalışması başlatılmış olur. Okulların reforme edilme teklifi eğitim bakanlığı tarafıdan yapıldı ve bu yıldan uygulanmağa başlayabilir. Reform çerçevesinde nelerin yapılması ön görülmekte? Lise birinci sınıftan başlayarak eğitim günü iki kısma ayrılacak. Birinci kısırmda normal eğitim verilecek, ikinci kısımda ise Putinizm düşünceleri öğrencilere verilmeğe çalışılacak. Eğitim programına gelince onların iki defa azaltılması düşünülmekte. Derslerden dördü "spor eğitim", "hayat güvenliğinin temelleri", "vatandaş sorumluluğu" ve "dünya düzeni içerisinde Rusya" zorunlu olarak eğitilmeğe devam edecek. Beşi ise seçmeli olacak. Yani Putin sevgisini öğrenmek zorunlu ders olacak, matematik ve İngilizce gibi dersler ile tercihe bırakılacak.
Bu tür bir reform şu anlama gelmekte: İktidar Rusya'nın bugününü yok etmeyi yeterli görmemekte, geleceğini de imha etmeğe çalışıyor. Milyonlarca rüşvet vermek zorunda kalan insanlar için cinayet oranının Afrika ülkesi ya da Afganistan'da olduğu gibi 100 binde 40 kişi olması yeterli görülmemekte. Ayrıca halkın sokaklarda ezilmesi de önemli görülmemekte. İngiltere'nin Maplecsraft merkezinin "siyasi riskler haritasında" ülkemiz Somali, Çin ve Kongo ile beraber ticaret yapılmasının güvenli olmadığı on ülke içerisinde yer almakta. Transparency International'ın rakamlarına göre yolsuzluk listesinde ise Zimbabve'den de yirmi basamak ileride yer alarak 154. sıraya yerleştik.
Şöyle yani bunları yapan insanlar çocuklara vatan sevgisini öğretmek istemekte. Fizik ya da Kimya derslerinin yerine vatan sevgisini öğretmeye talip olmuşlar.
Vatandaşlar için en önemli olaylardan birisi ülkenin eğitim düzeyi. Eğitim düzeyi devlerin gelecek başarılarını da ortaya koymakta. Şu anda bu alanda en büyük gelişim Çin ve Hindistan gibi ülkelerde yaşanmakta. ABD üniversitelerinde 57 bin Çinli, 64 bin Hindistanlı ve 1.5 bin Rus eğitim görmekte. Bununla beraber Çin ve Hindistan'ın bazı üniversiteleri eğitim düzeyi olarak ABD'nin en iyi üniversitelerinden geride kalmamakta. Çin'i ziyaret eden birisini en fazla hayrete düşüren durumlardan birisi büyük kitapçıların öğrenciler ile dolup taşması. Onlar burada Çinceye çevrilmiş en yeni fizik ve matematik kitaplarını okumakta. Bu tür kitapların Avrupa ülkelerinde de bu kadar fazla okuru bulunmamakta. Çin'de öğrencilere verilen bursların oranı 2006 yılında 240 milyon dolar idi. Ancak 2008 yılında bu rakam 2.7 milyar dolara kadar arttı.
Rosstat'ın rakamlarına göre Rusya okullarında öğretmenlerin maaşları aylık 13.5 bin ruble olmakta. "Zavuç. Info" internet sitesinin genel yayın yönetmeni Yevgeni Baranovski ise bu rakamın 8 bin olduğunu ifade etmekte. Rüşvet verilmeden üniversitelere girilemiyor. Moskova Devlet Üniversitesinin Jeneve'de bulunan bölümünde öğrenciler son model arabalarla yarışma düzenlemekte.
Şunu da belirtmemiz gerekiyor her ne kadar SSCB döneminde eğitim ideoloji baskısı altında bulunsa da üst düzey matematik, fizik, kimya eğitimi verilmekteydi. Bugün yaşanan gelişmeler ise toplumun yok olmağa başladığının bir göstergesi. Vatan sevgisi öğretilen öğrenciler nerede çalışmaya başlayacak? Belki onlar "Rosnano" da çalışacak?
Sayın Dmitri Anatolyoviç Medvedev ülkemizde modernzisyanun geleceği nasıl olabilir? Öğrenciler Oma yasalarını bilmiyor ancak lanetli batının Rusya'yı üzdüğünü ise biliyor!
Yedinaya Rossiya partisi açıklama yaparak bu tür bir reformun faşizme karşı olduğunu belirtmekte ve gerekli olduğunu iddia etmekte. Buna şöyle cevap verelim. Birincisi en iyi ahlak dersi eğitim ile verilir. Siz karar veriniz ülke içerisinde kim daha fazla aşırı eylem düzenleyebilir? Fizik ve matematik derslerinin ağırlıklık olarak eğitildiği okulun mezunu – bu öğreni Fizik fakultesini kazanmağı ve "strun alanında" Nobel ödülü almağı düşünüyor – yoksa okulda ne kimya ne de fizik eğitimi verilmeyen Petya Pupkin? Pupkin'in Rus masallarını dinleyerek kendisini alkole vermekten ve "Vatan sevgisi" derslerini dinlemekten başka bir tercihi de bulunmamakta. Ikincisi ise önemli olan gençlik poltikası ile faşizm arasındaki farkı bilmek. Rusya'da gerçekten de meydanlarda kitaplar yakıldı. Ancak bu kitaplar "Naşi" teşkilatı tarafından değil "Molodyoj za Rossiyu" teşkilatı tarafından yakıldı. Gerçekten de Rus gençlik teşkilatı deklerasyonunda Gebbels'in sloganlarını kullandı. Ancak bunu kullanan "Naşi" üyeleri değil "Stal" harekatının üyeleri idi. Seliger'de Lyudmila Alekseyeva'nın resmini asdılar. Ancak burası okul değil Seliger idi. Gebbels'in sloganlarının okullarda eğitildiğini, kitapların vatan sevgisi derslerinde yakıldığını, Seliger gölünün okul odasına dönüştüğünü düşünün. Bunun faşizmden ne farkı olmuş olacak?
En basit soru ise şu: Nasıl düşünüyorsunuz aylık 8 bin ruble karşılığında vatan sevgisi dersini kim verecek? Öğrenciler sevimli öğretmenlerinin değerini biliyor. Hangi ergin kendisi ilea lay edilmesine rıza gösterebilir? Komşu odada başka bir öğretmen integral yazdığı bir sırada kim Rusya'nın yine de kırıldığını anlatabilir? Bu adamın ya başarısız birisi ya da inançlı bir milliyetçi olması gerekir.
Rusça aslından Dünya Bülteni için çeviren: İbrahim Ali