Obama yönetimi, aralık 2009’da, Afganistan’da ABD askeri mevcudiyetinin arttırılmasını haklı göstermek için El Kaide tehdidi ve yeni bir 11 Eylül saldırısı korkusunu kullandı. Başkan Barack Obama, West Point Askeri Akademisi’nde harp okulu öğrencilerine Afganistan’ın "El Kaide tarafından gerçekleştirilen şiddet içerikli aşırılıkların odağı” olduğunu söyledi. “Bize 11 Eylül saldırısı buradan yapıldı ve ben konuşurken yeni saldırıların planları da yine buradan yapılıyor. Bu, asılsız bir tehlike, farazi bir tehdit değildir.”

Usame bin Ladin’in pazar günü öldürülmesiyle artık bu iddiaların çok daha az ikna edici olduğu görülüyor. Afganistan’da 100 bin kişilik ABD askeri mevcudiyeti ve tam kapsamlı isyan karşıtı operasyonun, ABD’nin milli güvenlik menfaatlerini korumak için gerekli olduğunu savunmak bir gece içinde çok daha zor hale geldi. Bin Ladin’in ölümü, ABD’nin oradaki rolü ve 10 sene süren terörle savaşı sona erdirmek için tam bir fırsattır.

Afganistan’daki savaşın milli menfaatler için hayati ehemmiyette olduğu ve uluslararası terörizme karşı savaş için gerekli bir cephe olduğu iddiası daima kuşku verici olmuştur.  Bununla birlikte, El Kaide’nin Afganistan’da önemli bir varlık olarak ortaya çıkmasından bu yana dokuz seneden fazla bir zaman geçti.  Son bilgilere göre de Afgan Talibanı’yla El Kaide arasındaki bağ, yaygın olarak sanıldığından daha zayıftır. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin, El Kaide’nin orada kendisi için yeniden güvenli bir liman oluşturacağı ve akabinde ABD’ye yeni terör saldırıları gerçekleştireceği düşüncesi de biraz steroitler hakkındaki yüzde bir doktrinine benziyor.

Fakat şimdi, Usame bin Ladin'in ölümü bu iddiaları daha da içi boş hale getiriyor. Hafta sonundaki olayların da gösterdiği gibi, El Kaide’ye karşı gerçek savaş hep Pakistan’daydı, Afganistan sadece bir yan unsurdu. Bu durum muhtemelen, binlerce cana mal olan, halen devam eden ve yaklaşık 10 sene geçmesine rağmen sona erecek gibi de görünmeyen savaşı bitirmesi için Obama üzerindeki siyasi baskıyı arttıracaktır. Amerikalıların, ihtilafın mevcut seviyede devam etmesini kabul edeceklerini tahayyül etmek güçtür, özellikle de en büyük ödül, bin Ladin ele geçirilince… 

New York Kongre üyesi Jerrold Nadler’ın pazartesi günü bir tartışmada dile getirdikleri, muhtemelen Kongre’de giderek revaç bulacak: "Askerlerimizi, paramızı, canlarımızı zayi etmeye son vermeli ve oradan çıkmalıyız. Görülüyor ki, El Kaide orada (Afganistan) bir üs kurarsa biz az önce Pakistan’da yaptığımız gibi oraya gidip o üssü sökeriz. Bu durum, bizim Afganistan’da yaptığımız her şeyin ne kadar gereksiz olduğunu gösteriyor. Pakistan daha tehlikeli, bunun için yaptığımıza bakın.” Bu görüş, Silahlı Kuvvetler Komitesi başkanı Senatör Carl Levin tarafından da kısmen paylaşılıyor.

Bu baskı, belki de Afganistan savaşını sona erdirmek için Obama'nın tam da ihtiyaç duyduğu şeydir. Afganistan'da gerginliğin tırmanmasının hep, kısmi olarak, milli güvenlik hususunda Demokrat başkanın zayıf görünmek istememe arzusundan kaynaklandığı görülür. Fakat şimdi siyasi rüzgarı arkasına alan Obama'nın Afganistan'da gidişatı değiştirme fırsatı var. Bu ayrıca onun, kendi yönetiminde Taliban'a karşı savaşın devamını isteyenler ve siyasi müzakerelere direnenleri alt etme kabiliyetini de kuvvetlendirebilir.

Şimdi Cumhuriyetçilerin eleştirileri veya Amerika'nın milli güvenliğini zayıflattığına dair ordudan gelecek şikayetlerden endişe etmesi için daha az gerekçesi olan başkanın, Taliban'la NATO ve Afgan hükümet yetkilileri arasında siyaset yolunu açmak için önünde siyasi bir alan var. Washington'da "Usame'yi yakalamak Obama'ya nasip oldu" yazılı tişörtler dolaşmaya başlamışken bu saldırıların kısa vadede pek siyasi tahribat yapacağını düşünmek zordur.

Aynı zamanda Obama, bu yaz Afganistan'daki askerleri yurda getirmeye başlayacakları taahhüdünü de yerine getirmeye başlayabilecek. Obama, asker çekmeye başlayacakları konusunda bu tarihi aralık 2009'da açıklamıştı. Son olarak, Pakistan'ın, dünyanın en çok aranan adamının, West Point’in Pakistan versiyonunun sadece birkaç mil ötesinde nasıl yaşayabildiği gibi cevaplaması gereken çok ciddi sorular varken,  Obama'nın, ABD'nin Afganistan'daki askeri ve siyasi hedeflerini daha fazla desteklemesi için İslamabad üzerindeki baskıyı arttırması gerekiyor.

Bin Ladin'in ölümü, oldukça net bir şekilde Obama'ya, Afganistan'daki savaşı sona erdirmesi için önemli bir siyasi alan açtı. Bu savaş sadece büyük bir başarısızlığa doğru gitmekle kalmıyor giderek ABD milli menfaatlerinden de uzaklaşıyor. Obama mutlaka bu fırsatı değerlendirmeli.

 

Kaynak: Foreign Policy

Dünya Bülteni için çeviren: Emin Arvas