Suriye'de tırmanan olaylar bir şiddet sarmalına dönüşüyor. Bir yanda içe kapanmış bir rejim muhalefeti bastırmak adına kan dökmeye devam ediyor. Diğer tarafta liderlikten, ortak stratejiden yoksun parçalanmış bir muhalefet söz konusu. Rejimin daha fazla kan dökmek pahasına sonuna kadar direneceği mesajı veriliyor. Muhalefet bir dış müdahaleye umut bağlamış durumda.

Muhalefetin direniş stratejisi; dış desteğe dayalı kısa sürede sonuç alma umudunun yerine , uzun süreli bir kanlı hesaplaşmaya dönüşeceğe benziyor. Amerika'nın ve Avrupa'nın yani Batının klasik ambargo uygulamalarının dışında Suriye'ye kısa vadede bir fiili müdahale yapma niyetinin olmadığı gittikçe daha da belirginleşiyor.

Bu durumdan en fazla etkilenecek ülke Türkiye. Güneyimizdeki olaylara dair, geçen yaz ortalarından itibaren adeta meydan okuyan söylemin tonunda belirgin bir düşüş var. Gerek başbakanın gerekse Dışişleri Bakanın, neredeyse ertesi gün karadan ve havadan Suriye'ye bir harekat başlatacakmış izlenimi veren söylemlerinde belirgin bir farklılaşma gözlemleniyor. DEVAMI>>>