Suriye’de zemin değişmeye ve aktörlerin sahayla ve birbirleriyle ilişkileri dönüşmeye devam ediyor. Hem güneyde hem de kuzeydeki bazı zemin kaymaları ve gelişmeler, öncekilerden farklı bir süreç ile karşı karşıya olduğumuzu ve Suriye’de taşların yerine oturması noktasından hala uzak olduğumuzu gösteriyor.
İsrail bir süredir miktarını ve sıklığını kendisinin tayin ettiği bir şekilde Suriye’deki İran hedeflerine saldırıyor. Saldırıları şimdiye kadar dişe dokunur bir karşılık görmedi. Suriye-İsrail sınır hattının İsrail’in kırmızıçizgisi olduğunu biliyoruz. İran’ın, desteklediği milis güçlerinin ve Hizbullah’ın bu hatta yakın bölgelerdeki varlıkları ve askeri temerküzleri İsrail’in doğrudan hedefi haline dönüştü. İsrail, İran’a ve dolayısıyla rejime net bir mesaj veriyor ve diğer bölgelerde ne yaparlarsa yapsınlar söz konusu sınır hattına yaklaşmamaları gerektiğini icbar ediyor.
İsrail aslında uzun bir süredir sınır hattında fiili bir tampon bölge oluşturma fikrini değerlendiriyordu. Son zamanlardaki gelişmeler, tampon bölge konusuna daha “yaratıcı” bakmaya başladıklarını gösteriyor. Zira tartışmalar sınır hattı boyunca Esed rejiminin kontrolünü artıracağı, buna paralel olarak İran ve Hizbullah’ın bu bölgelerden çekilebileceği bir senaryoyu da içeriyor. Yom Kippur Savaşı’ndan beri İsrail’in en güvenli sınırı Suriye olagelmişti. Esed rejimi İsrail’in güvenliği için sert tedbirler almıştı. İsrail ile Suriye arasında benzeri bir anlayışı yeniden tesis etme çabalarının yürütüldüğüne dair bolca haberler çıkmaya başladı. Muhtemelen Rusya arabulucu rolüne sahip.
Suriye krizinden en derin ve doğrudan etkilenen ülkelerden birisi olan Ürdün de sınır hattının yeni bir çatışmaya sahne olmasından çekiniyor. Bu bölgelerde de yeni hareketlilikler var. Yine basına yansıyan haberler ve sahadaki hareketlilikler İsrail-rejim benzeri bir anlayışın Ürdün-rejim arasında da oluşabileceği yönünde. Ürdün, rejimin Dera’ya saldırma hazırlığında olabileceğini değerlendiriyor. Sınır hattı boyunca güçlenecek İran ve Hizbullah varlığından endişeleniyor. Bunun tetikleyeceği yeni bir göç dalgasını taşıyabilecek kapasiteden mahrum olduğunu görüyor. Bu sebepten sınır hattı boyunca İran-Hizbullah’ın içeriye sokulmadığı bir denklemde rejimin kontrolünü artırmasını değerlendirdiği iddiası dolaşıma giriyor.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ