Bana göre, Suriye'deki muhalefet, ülkenin içinde bulunduğu ciddi tehlikelerle başa çıkacak seviyede değil. Aynı şekilde Suriye'deki muhalif kutupların Beşşar Esad rejimini düşürmek için verdikleri askeri, siyasi ve diplomatik çabaların başarısızlıkları da, kanlı rejimin güçlenmesi ve ömrünün uzaması için temel sebeplerden biri.
Sistemli bir yol çizen her güçlü muhalefet, zorba hükümetleri devirmeye kadirdir. Birbirine rakip olan ayrılıkçı muhalefetler ise aslında her baskıcı düzenin arzu ettiği yol üzeredir.
Suriye'deki tüm muhaliflerin problemi, bölgesel ve uluslararası güçlerle geniş ilişkiler içinde olmaları. Bu ilişkiler sayesinde muhalifler siyasi, askeri ve mali gözetim altında oluyorlar. Bu gözetim, bir "saygınlık noktası" oluşturarak, Suriyeli muhaliflerin kararlarında egemen ve istikrarlı olmalarında etkisini ortaya koyuyor.
Suriye'nin iç durumuna yönümüzü çevirdiğimizde, komşusu olan veya olmayan yaklaşık on kadar ülkenin istihbaratının ve birbirine düğümlenmiş şekilde çıkarlar yumağı oluşturan güçlerin, krizin için dahil olduklarını görüyoruz. Her cephenin dış bağlantısı muhakkak var. Bu dış bağlantılar ise birbirleriyle ittifak yapamıyor ve böylelikle her bir güç, muhalifler yoluyla kendi iradesini uygulama kararı alıyor.
Herhangi bir Suriyeli muhalifin en büyük problemi, sürgündeler ise veya yaşamak ve silahlanmaya ihtiyaç duyuyorlarsa, kendilerine bunu sağlayanların hükmü altına hemen girmesi. Muhaliflerin bugünlerde karşılaştığı en büyük tehlike ise, büyük bölünmeler yaşamaları. Birçok hareket ve örgüt birbirlerinin karşısına geçecek şekilde parçalandılar. Bu ise Esad rejiminin düşmesinden sonra Suriye'de belirecek fotoğrafı netliğinden fazlasıyla uzaklaştırıyor.
Bu durumun devam etmesi halinde ise, bir yandan Ankara'nın diğer yandan Doha'nın çabaları tehlikeli bir hal almaya başlayacak. Ankara ve Doha şu an bölünmüş olan bu grupları birleştirmeye çalışıyor ve içerdeki silahlı muhalifleri dışarıdaki diplomatik muhaliflerle bağlantılandırmaya uğraşıyor. Aynı şekilde bu iki başkent, ülkedeki bölünmüş olan İslami hareketlerle, tüm bu hareketleri din kisvesi taşımayan sivil muhaliflerle bir araya getirmek için çaba sarf ediyor.
Tüm bu yaşananlar Suriye dosyasının karışık ve zor sorunlarının temelini oluşturuyor. Bana göre, Katar'ın başkenti Doha'da iki gün önce başlayan ve tüm muhaliflerin bir araya geldiği toplantıda hükümetlerin çıkış çabaları, bölünen hareketler için nihai bir çözüm veya iyileştirici bir etkiye sahip olamayacak. Sorun yalnızca, siyasi çerçeve değil. Aynı zamanda muhalif tarafların eylemleri, niyetleri ve düşünceleri.
Bu fraksiyonlarla ilgili çıkarılacak verilecek hükme göre sorulacak soru şu: Bu gruplar, kendilerini destekleyen güçlerin çıkarı için çalışan gruplar mı? Yoksa Suriye'de şu an yaşanan katliamlarda ve etnik temizlik operasyonlarında her şeyin üzerinde en yüce amaç için çalışan muhalifler mi?
İşte soru, İşte mesele...
Kaynak: Şark'ul Evsat
Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız