Suriye konusunda analiz yapmak, acıtıcı gerçeklerle yüzleşmeyi gerektiriyor. "Arap baharı" denilen 'apolitik devrimler'in saldığı sinerji Suriye'ye geçtiğinde ilk tepkim şu olmuştu: Çok zamansız bir çıkış yapılıyor. Bunun iki nedeni vardı: İlki Baas rejiminin azınlıkçı ve askeri karakteri; diğeri de, böylesi bir kalkışmayı başarılı kılması için gerekli uluslararsı şartların elverişsizliği....

Geçen yıl Türkiye'de estirilen Suriye baharı üzerinden geliştirilen Esad muhabbetine dair çekincelerimizi dillendirmiştik.. Suriye ve diğer komşularla yakınlaşmaya kimse karşı çıkamazdı. Ancak Suriye rejiminin günah defteri yok sayılarak, işlediği suçların hesabı sorulmadan Baascılarla yakınlaşmayı İslamcılık projesine dönüştüren abartılı yaklaşım, en hafif tabiri ile safça idi.

Suriye'de yaşanan vahşet karşısında sergilenen, zaman zaman çelişkili tavır alışların kökeninde duygularımızla gerçekleri birbirine karıştırmamızın belirleyici olduğunu düşünüyorum.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ