Suriye Devletinin Ordusu demekten kaçınalım. Yönetime suç ortaklığı yapan rejimin ordusu diyelim.
Vahşet, öldürme, tecavüz, yıkım, yok etme, tutuklama, işkence... Yönetime bağlı askerlerin ve güvenlik güçlerinin yaptıkları... Suriye'de yaşananlar bütün beşeriyetin, insanlığın alnına sürülmüş kara bir lekedir. Bu trajik durum karşısında sessiz kalışımızla yavaş yavaş insanlığımızı kaybetmekteyiz. İnsanlık intihar etmiştir.
Medya dünyasının, çağdaş yaşamımızda tüm yönleriyle etkili olan, hayatımızı şekillendirmekte devamlı artan rolü inkar edilemez. Bu durumu göz önüne alarak, belki tesiri olur diye Suriye'deki korkunç trajedi hakkında bu makalede bazı analizler yapmak istiyorum. Keskin, kıvrak zekaların yapmış olduğu son teknolojilerin kullanıldığı yüksek hız ve geniş alanları kapsayan insanlar üzerinde çok büyük etkisi olan Yeni Medya zamanında olduğumuzu hepimiz kabul ediyoruz.
Medya mesajı belli ölçülere uygun olarak bu mesajı yapan kimsenin inandığı ve gerektiği şekilde hedeflenen kesimlere ulaştırılır. Yükselen Medya araçlarının yasal ve etik kurallara uyması gerektiğine inanıyorum. Ne yazık ki biz bunu birçok televizyon kanalında, gazetede ve internet sitesinde göremiyoruz.
Medya konusunda uzmanlaşmış bilimsel literatürde, birçok teoriler ve modeller teyit ediyor ki siyasi bilinç, bireyler ve toplumlar arasında değişiklik gösteriyor. Siyasi bilinci zayıf olan bir takım insanlar medya mesajlarını sınırlı şekilde alabiliyorlar, zengin içeriği olan bilgilerden faydalanamıyorlar. İletilerin kapsamından, uzak-yakın etkilerinden, eleştiri ve incelemelerden uzaklar.
Ancak Arap halklarının büyük bir kısmının iyi bir siyasi bilince sahip olduğu inancındayım.
Bugünlerde Suriye'de olup bitenlerin farkındalar. Kavramları, Suriye Devrimi ve yönetimin devam eden korkunç insan hakları ihlalleri, içte ve dışta rejimin suç ortağı olan şeytani güçler hakkında medyada dolaşan bazı terimleri yeniden düşünmek zorunda olduğumuza inanıyorum.
Bence üzerinde durulması gereken en önemli kavram "ordu" ve Suriye topraklarıdır. Arap medyası Suriye yönetimine bağlı"Askeri kalabalık, vahşi güvenlik güçleri" terimini kullanıyor. Düzenli ordu kavramı yasal ve etik olarak kabul edilemez. Bu konuyu beş maddede özetlemek istiyorum.
1- Düzenli ordu (النظام الجيشي ) kavramı Arapçada belirlilik takısıyla kullanılır. Askeri hareketlerin hepsini kapsar. Esed rejiminin vahşi ordusu bize ve bütün dünyaya nasıl suç işlediğini ve insan haklarını ihlal ettiğini göstermeye devam ediyor.
2- Düzenli Ordu kavramı en çirkin yüzüyle öldürmeye ve şiddete devam eden bu vahşi kalabalığa meşru bir isim oluyor. En tehlikelisi de bu isim canavarlaşmış Suriye rejimine yasal meşruiyet rengi veriyor.
Muhalefet kavramı ise rejimin ordusuna karşı masum silahsız halkı savunan, hukuk ve düzenin ötesinde devrimcileri ifade ediyor. Nezih Arap kanallarının çoğu bu manada kullanmıyor ve onu desteklemiyor. Tamamen çürütüyor.
3- "Düzenli Ordu " kavramı bu canavarlaşmış Esed yönetimine hala sempati ile bakan komşu ülkelere en azından mali, askeri ve lojistik destek sağlamalarında bir miktar da olsa meşruiyet veriyor. Maalesef bizim de aralarında bulunduğumuz, uluslararası bağlamda ahlaki ve yasal statülerinin azaldığı bazı devletler, Esed yönetiminin yapmış olduğu hak ihlallerini görmezden geliyorlar.
4- "Düzenli Ordu" kavramı zalim tarafa sahip olmadığı bir şeyi vermez fakat mazlum olan hakkını arayamaz. Özgür Suriye Ordusu kavramı her ne kadar Suriye Devrimini anlatan güçlü ve etkili olsa da medyada ve hukuksal zeminde zayıf kalıyor.
5- "Düzenli Ordu "kavramı altında bulunanlara ahlaki ve psikolojik meşruiyet veriyor. Biz yakinen biliyoruz ki birçok insan bu suçlu ordunun ahlakı olduğuna inanmıyor. Gerçek halk, rejimin ordusunu terk edip Özgür Suriye Ordusuna katılmak için manevi desteğe ihtiyaç duyuyor.
6- Bu durumda bizim Düzenli Ordu kavramını kullanmamamız gerekir.
Önde gelen gücü ve etkisi olan Arap medyasına sesleniyorum. Genel olarak Arap halkları için kamu yararına yayın yapan medya araçları ilk zamanlarda belli yönlere eğilimleri büyük medya kanalları tarafından kıskaç altına alınarak rejimin ordusu tabirini kullanmaya başladı. Milyonlarca insana çok kısa zamanda birkaç kelime Suriye'de olanları ulaştırabilen bir medya...
Rejimin Ordusu tabiri zihinlere olan yansımaları ve özü itibarıyla Düzenli Ordu kavramından farklıdır. Bizim burada anlatmak istediğimiz sadece Arapça dil kuralları meselesi değil. Bütün dünya dillerinde de böyle olması gerekir.
Yeni medya halkın nabzını tutuyor. Akla ve vicdana hizmet ediyor. Arap olmayan medya tarafından da Rejimin ordusu kavramının benimsenmesini istiyoruz. Bütün bunlar uluslararası kuruluşlarda Suriye devriminde ahlakın, adaletin ve insanlığın önünü açıyor.
Suriye devrimi karşısında bazı varsayımları değiştirerek dünyadaki siyasi olaylar zincirine bir bakalım.
Medya vicdanı için son bir soru: Esed yönetiminin suç silsilesinin göz önünde bulundurarak, Suriye Düzenli Ordusu yerine Rejimin Ordusu tabirini kullansak bu durumda daha yerinde olmayacak mıdır?
Medyadan bunu bekliyorum.
Şimdiki siyasi rejimin yalan ve iftira ile şiddet olaylarına karışmadığını bütün yetkiyi askere, güvenlik güçlerine ve şebihaya (hayalet askerler) bıraktığı tezine nasıl inanalım. Rejimin hiç bir şekilde meşruiyet kazanmasına göz yumamayız.
Bu hiç mantıklı ve adaletli değil.
Ancak şehitler, şerefliler ve özgürlük savaşçıları için onurlu bir zafer dileyebiliriz.
Dünya Bülteni için el- Cezireden Büşra İnanç tarafından çevrilmiştir.