BM Güvenlik Konseyi ve Orta Doğu’dan bir grup etkili ülke, Suriye’de barış için eylem planı üzerinde anlaşmak üzere cumartesi günü Cenevre’de toplanacak.

Durum bundan daha ciddi olamazdı. Geçen ilkbahardan bu yana binlerce Suriyeli değişim talebiyle ayaklandı. Önce bunlar barışçı bir şekilde toplanırken, hükümetin şok edici gaddarlığı karşısında bazıları silaha başvurdu. Diğerleri, özellikle de azınlık mensupları, ya  tarafsız kaldılar ya da hükümeti desteklediler. Bunlar alternatiften korkuyorlar.

Bunun sonucunda ortaya çıkan kargaşa dünyayı şok etti. Şehirden şehire çatışmalar çıktı. Mahalleler bombalanarak tamamen harabeye çevrildi. Aileler katledildi. Yüz binlerce kişi evlerinden kaçarken binlerce kişi öldürüldü, binlerce kişi gözaltına alındı. Çoğu sivil, tıbbi bakım ve insani yardım alamadan çatışma bölgelerinde mahsur kaldı.

Şiddet başkent Şam'a kadar geldi, komşu ülkelere de sıçradı. Kaos derinleşirken terörist unsurlar da bundan istifade etmeye çalıştılar.

Taraflara inebilecekleri bir merdiven ve ateşkesi sürdürmelerine yardım edecek, böylece siyasi görüşmelerin başlayabileceği bir mekanizma (Suriye'de BM Denetim Misyonu) sunan 6 maddelik planı martta herkes kabul etti.

Ama bu plan hiç uygulanmadı. Başlangıçtaki bir sükunetten sonra şiddet olayları daha da kötüleşti. Bunda en büyük sorumluluğu taşıyan Suriye hükümeti, silahlı ya da silahsız protestoculara aşırı şiddet uygulamaya devam ediyor. Muhalefet tarafında da birlik yok ve bazı unsurlar, hükümet kuvvetleri ve kurumlarına saldırıları yoğunlaştırdı.

Silahsız BM gözlemcileri faaliyetlerini askıya almak zorunda kaldılar. Onlar halen görevlerinde kalmaya devam ediyorlar ve tarafların siyasi irade göstermeleri halinde yeniden devreye girmeye hazırlar. Güvenlik Konseyi yakında misyonun geleceği konusunda karar verecek.

Bu ihtilaf Suriyeliler arasındadır, çözecek olan da bunlar olmalıdır. Ama şimdi şiddete kendi kendilerine son verebileceklerini ve anlamlı bir siyasi sürece girebileceklerini düşünmek saflık olur.

Çoğu harici güç, derinden müdahildir. 6 maddelik planın arkasında resmen birlik olmasına rağmen karşılıklı güvensizlik bu ülkeleri zıt gayeler içinde çalıştırıyor. Bunlar, kasıtlı ya da değil, hükümeti ve muhalefet kesimlerini tek seçeneğin kuvvet olduğuna inanmaya teşvik ediyor. Bu hiç kimsenin, en azından Suriye halkının, menfaatine hizmet etmez.

Taraflar üzerinde nüfuzu olan, ve uluslararası barış ve güvenlik için sorumluluk taşıyan, herkesin barış için olumlu hareket etme zamanı gelmiştir. Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği genel sekreterlerinin desteğiyle ben, cumartesi günkü toplantının katılımcılarından, barış elde edilinceye kadar üyeleri birlikte çalışacak bir eylem grubu kurmalarını istedim.

Katılımcılar arasında Suriye hükümeti ve muhalefeti üzerinde nüfuzu olanlar da var. Üyelerin, ihtilafın daha da askerileştirilmesinden kaçınarak daha fazla kan dökülmesine son verilmesi ve 6 maddeli planın uygulanması için uyum içinde hareket etmesi gereklidir. Şiddetin, uyulmaması halinde karşı karşıya kalınacak sonuçlar da dahil, nüfuzu olanlardan ortak, sürekli baskı olmaksızın durmayacağı bariz bir şekilde bellidir.

Ama bir şey daha şarttır. Cumartesi günkü toplantıya katılan herkesin, net prensipler ve ilkeler uyarınca Suriyelilerin liderliğinde bir geçiş sürecinin başarılması gerektiğini kabul edeceğini ümit ediyorum.

Suriye için insan hakları konusunda uluslararası standartlara uyan ve tüm toplulukların haklarını koruyan demokratik ve çoğulcu bir gelecek olmalıdır.

Bu, tam bir yürütme gücüne sahip milli birlik hükümetini de içermelidir. Bu hükümet, mevcut hükümet, muhalefet ve diğer gruplardan üyeler de ihtiva edebilir. Ama devam eden mevcudiyet ve katılımları geçiş döneminin itibarını bozacak, istikrar ve uzlaşmayı tehlikeye sokacak kişiler dışarıda tutulur.

Değişim, serbest ve adil çok partili seçimi takiben anlamlı bir milli diyalog ve halkın onayını alacak anayasal gözden geçirmeyi de içerir. İşleyen kurumlar ve Suriye'nin farklı gruplardan oluşan toplumundaki tüm grupların korunmasıyla istikrar ve sükunet sağlanmalıdır. Hesap verme zorunluluğu ve milli uzlaşmaya dair bir taahhüt olmalıdır.

Suriye'nin egemenlik, birlik ve toprak bütünlüğüne tam saygı içinde, kendi siyasi geleceklerini belirlemeleri için Suriyelilere yardım etmede zorlu işin başka bir alternatifi yoktur. Uluslararası toplum uzun süredir ülkede bir değişime Suriyelilerin liderlik etmesi gerektiğini kabul etmiştir. Suriye halkının bu geleceği barışçı yollarla başarması ve buna sarılmasına yardım etmek için hepimiz bir araya gelmeliyiz.

Cumartesi günkü toplantıda tüm katılımcılar buna uygun olarak harekete geçmeye hazırlarsa şiddet dalgasını durdurabilir, Suriye halkının kendi geleceğini belirleyeceği bir barış yoluna girebiliriz. Hazır değillerse aşağı doğru gidiş devam edecektir -ve yakında tersine çevrilmesi imkansız hale gelebilir.

Kaynak: Washington Post

Dünya Bülteni için çeviren: Emin Arvas