Suriye'de iç savaşta hem askeri, hem siyasi anlamda dengeler hızla değişiyor. Muhalefetin kurduğu yeni ittifaklar, yeni cepheler bir yana, bunların kime muhalefet ettiğini bile tartışmalı kılacak gelişmeler yaşanıyor.

Askeri olarak Muhalefet ve Esad güçleri arasındaki dengelerin Cenevre öncesinde değişmeye başladığının, rejimin sahada zaten üstün olan silah gücüne dayalı olarak dengeleri değiştirmeye çalıştığının işaretleri belirdi. Bu durumu sadece silah gücüyle izah etmek abesle iştigal olur. Özellikle hava gücünü kullanır hale gelmesi, toplu cezalandırma ve katliamdan çekinmemesi en önemli göstergeler.

Bir bombalama ile bir semti mahvedebilenn teknolojik silahları kullanma kapasitesi 'steril katliam' imkanı veririken/görülürken, Muhalefetin kemiyet olarak kıyas kabul etmeyen kelle kesme görüntüleri çok daha tepki alabiliyor.

'Vahşet gösterisi' Suriye iç savaşında askeri ve siyasi dengeleri belirleyici bir ölçü haline geldi. Bir gösterge olarak 'vahşet gösterisi' Batı'nın stratejik çıkarları ile ilkesel söylemi arasındaki çelişkiyi örten bir şala dönüştü. Muhalefetin El-kaideci parantezine alınarak seküler Baasçı rejimle anlaşma zemininin gerekçelendirildiği diplomatik bir alan kayması yaşanıyor.

Stratejik manevra olarak vahşet göstergesi o kadar işlevsel hale geldi ki, Batıda artık El-kaideci muhalefete karşı Esad güçleri ile ılımlı muhalefetin işbirliği imkanları araştırılır oldu. Muhtemelen Cenevre öncesi, Ortadoğu'da şekillenecek yeni denkleme uygun olarak Suriye iç savaşına ayar verilmeye çalışılacak. Bu ayar verme işleminde, sanılanın aksine, bölgesel denklemlerden çok bölge dışı etkenler daha belirleyici olacak.

Bu durumda İsrail'le barış bile yapmamış, bu ülkenin baş düşmanı Baas rejiminin bir tür kabul edilebilir sınırlar içinde masaya oturtulmasına, hatta Esad'ın başta olduğu 'yeni Suriye'ye, Batı ve Arap ülkelerinin ikna olmalarının gerekçeleri ne olabilir?

- Her şeyden önce iç savaşın galibi kim olursa olsun artık İsrail karşısında tehdit olmaktan çıkmış; askeri, ekonomik ve insani olarak çökmüş bir Suriye var.

- Başından beri stratejik çatışmaya rağmen, dünya sistemi tarafından İslamcı tehlikeye karşı Baas iktidarının tercih edilmesini sağlayan en temel faktörün seküler yapısının olduğunu unutmamalı.

- Yeni denklemde, İran'ın Esad rejimine verdiği destek üzerinden nükleer pazarlığını yaptığı artık sır değil. İran'ın Suriye'de Esad'dan çok kendi çıkarları için savaştığı daha net görülebilir. Nükleer anlaşma aynı zamanda Suriye iç savaşında İran-Hizbullah denkleminin uzlaşma zemininden kaydığının işaretleri olabilir.

- Suudi Arabistan'ın bölgede etkinliğini geliştirme adına Suriye muhalefeti üzerindeki etkisi, -ki bu zamana kadar 400 milyon dolar değerinde silah verdiği belirtiliyor- bölgede öne çıkma çabası; İran faktörü kadar Türkiye'yi frenlemeye yönelik olarak da okunabilir.

- 'İsrail tehlikesi' söylemine rağmen gerçekte İran'ı bloke etmeyi önemseyen Suud ve Körfez'in Suriye iç savaşında neden bu kadar heveskar oldukları, İran'ın nükleer anlaşmasından sonra İsrail'le başlattıkları aşikar ilişkilerle daha iyi anlaşılıyor.

- Rusya'nın Suriye ve İran desteği ile bölgede mikro soğuk savaş stratejisi uygulayarak Baas'ın arkasında durması, ABD ve NATO'nun zaten pek de isteksiz oldukları muhalefeti destekleme konusunda çekimser kalmalarına ve Suriye halkını rejimle baş başa bırakmalarına gerekçe olarak yetti.

- Türkiye'nin 'Arap baharı' yanılsamasına düşerek iç savaşta aldığı pozisyon Ortadoğu'daki iddialarını ciddi biçimde sarsmış, destek beklediği Batılı müttefiklerince adeta kendi başına bırakılmıştır.

- Hem iç politikadaki gerilimler, hem ABD ile ilişkilerin aldığı renkten dolayı Türk dış politikasının Suriye'de, tabiri caizse, vites değiştirmeye zorlandığının işaretleri belirdi.

Bundan sonra kimin kazanacağı belli olmasa da...

- Suriye ve Suriye halkının bunca ölüm ve katliamdan, yerinden edilmelerden sonra en büyük kaybı yaşadığında kuşku yok.

- Suriye Muhalefeti içindeki İslamcıların (sadece El-kaide'yi kastetmiyorum) kazanmasına fırsat verilmek istenmeyeceği kesin.

- Yeni Suriye'de Muhalefetten Batılılarca kabul edilebilir olanların, Batı'ya açık yapıların temsil dereceleri yükseltilerek masada yer almaları istenecektir.

- Tüm bu olup bitenlerden sonra nasıl bir düzenleme ve anlaşma sağlanırsa sağlansın Suriye'de istikrarın kolay kolay sağlanamayacağı da kesin gibi görünüyor.

- Sekter bir ayrışmanın, kan davasına dönmüş husumetin açtığı yaraların sarılmasının zaman alacağı kesin.

- Ve Kürt kartı da Suriye içi sorun olmaktan çıkıp bölgesel denklemde tartışmasız yerini alırken tüm bölge dışı güçlerin üzerinde anlaştığı az sayıda başlıktan biri oldu. <<<DEVAMI>>>