Washington'ın İsrail basınının Şam'ın Sovyet yapımı Scud füzelerini Lübnan Hizbullah'ına verdiği iddialarını kabul etmekte hızlı davranması, başka dosyalarda farklı düşünseler de Amerikan başkentini Tel Aviv hükümetine bağlayan stratejik ilişkiyi yeniden teyit etti. 
 
Zira Obama yönetimindeki yetkililerin, füzelerin İsrail derinliklerine karşı kullanılması aptallığına dair Şam'a yönelik uyarılarda bulunan sert açıklamaları, Tel Aviv'i rahatlatmayı ve son dönemde sarsılan siyasi güveni yenilemeyi hedefledi.

Washington, bu ağır füzelerin Hizbullah'ın elindeki Grad ve Katyuşa füzelerine kıyasla büyük yıkıcı güce sahip stratejik silahlar kapsamında sınıflandırılmasına rağmen yararsız olduğunun farkında. Scud sistemi klasik olduğu, daimi korumaya ihtiyaç duyduğu, özel bir bütçeye, nizami savaşlara hazır ve eğitimli bir kadro istediği için Lübnan'ın güneyindeki savunma taktiklerine uygun değil. Bu şartlar vadiler ve tepelikler arasında hızlı hareket, geçiş, vurkaç taktiğini izleyen bir örgütte sağlanmış değil.

Keza Washington, Suriye'deki rejimin kendisini normal olmayan bir hazırlığı gerektiren askerî bir tuzağa düşürebilecek büyük bir hata işlemeyecek kadar akıllı olduğunu biliyor. Zira bu rejim, uzun deneyimlerin gereği olarak oyunun kuralını, ateş hatlarını, ilerleme ve geri adım atma sınırlarını, bedeli ağır bir eyleme girmenin kolay olmadığının farkında. Scud söylentisi denilen bu nitelemeler, füze konusunun sınırlarını aşan başka hedeflerin varlığına işaret ediyor. Washington, bu hedefleri Şam'a ve Tel Aviv'e aynı anda göndermek istedi. ABD yönetimi bir yandan Suriye'yi korkutmak, diğer yandan Tel Aviv'i rahatlatmak için gazete haberlerini kullandı.

Şam'a Lübnan'ın güneyinden başlayacak askeri bir cephe açma aptallığına dair uyarıda bulunan sert siyasi bir mesaj gönderildi, Suriye topraklarını ve altyapısını kapsayacak şekilde savaşın genişleme ihtimaline işaret edildi. Tel Aviv'e ise ABD'nin İsrail'in güvenliğini korumakta kararlı olduğunu ve bakış açılarındaki farklılığı bir yana bırakarak Tel Aviv'i tehlikelerden koruma ve savunma yükümlülüğünün devam ettiğini ortaya koyan dayanışmacı siyasi bir mesaj gönderildi.

Scud söylentileri Obama yönetimi için iki ülke arasındaki ilişkiler ufkunda beliren anlaşmazlıklar sonrası bulanıklaşan resmin parametrelerini yeniden açıklama imkanı doğurdu. Netanyahu-Lieberman hükümetinin inadı, müzakerelerin başlaması ve yerleşin birimleri inşaatının dondurulmasıyla ilgili Amerikan taleplerine karşılık vermeyi reddetmesi sebebiyle anlaşmazlık baş göstermişti. ABD'nin bu tutumu, Tel Aviv'e istediği medya desteğini sağladı. ABD'nin Netanyahu-Lieberman hükümetini düşürme veya en azından ikilinin bağını koparma niyetiyle, İşçi Partisi ve Kadime ile yeni koalisyonlar kurma çağrısıyla harekete geçtiğine dair söylentilerin üzerini örttü.

Füze söylentisi ile Washington-Tel Aviv arasında kulisler arasındaki bir savaşın patlak verdiğine dair konuşmaların işlevi pek farklı değil. Füze söylentisi kabul edilemez. Çünkü Şam maliyetini önceden bildiği tehlikeli bir oyuna girmeyecek kadar akıllı. Washington ile Tel Aviv arasında sevgi bağının koptuğuna dair sözler de bir araştırmaya muhtaç. Ki böylelikle temenniler gerçeklere karışmasın.

Obama ile Netanyahu arasında bir anlaşmazlık mevcut. 2006 yazından bu yana 1.706 No'lu kararla askeri operasyonların dondurulması sonrası savaş hazırlıkları sürüyor. Bunlar gerçekler ancak ABD'nin İsrail'le stratejik ilişkilerini yapısal çerçevede yeniden düzenleme senaryosu çizeceğini düşünme derecesine çıkamaz. Keza gazetelerin Scud füzeleriyle ilgili iddiaları da doğruluk derecesine çıkamaz.

Scud füzeleri söylentisi ABD-İsrail anlaşmazlığı konusundaki sözlere cevap oldu, bu anlaşmazlığın hatlarına açıklık getirdi ve işaretlerini çizdi. Bu yüzden Washington, her iki tarafa mesaj göndermek için gazete haberlerini baz aldı.

Bahreyn gazetesi El Vasat 24 Nisan 2010
 
 

Kaynak: Zaman