Azerbaycan ile Türkmenistan arasında Hazar'ın petrol ve gaz kaynaklarının bölünmesine dair tartışmalar dünyanın çeşitli ülkelerinde çok sayıda analizin yapılmasına neden oldu.

Hatırlanacağı üzere Haziran ayının ortalarında Kepez –Türkmenler "Serdar" diye isimlendirmektedir– kaynağında araştırma yapan Türkmen gemisine Azeri sınır muhafızları müdahalede bulunmuştu. Müdahale uzmanların çoğunluğu tarafından ekonomik nedenlerle değil sadece siyasi sebeplerle izah edildi.

Denizde yaşanan olay sonrasında her iki ülkenin dışişleri bakanlıkları karşılıklı nota verdi. Diplomatlar sert bir dil kullanarak karşılıklı suçlamalarda bulunmaktaydı. Hazar bölgesinde aniden bu şekilde bir hareketliliğin yaşanma nedeni ne olabilir? Büyük zorluklarla ilişki kuran iki komşu devlet, neden yeni sıkıntılar yaşamak istesin? Bu sorunun ekonomik veya siyasi nedenleri öne çıkıyor. Analistlerin çoğunluğu büyük devletlerin siyasi oyunu üzerinde duruyor. Moskova yönetiminin AB ve ABD tarafından desteklenen Hazar doğalgaz boru hattının inşaatına engel olmak için siyasi hamlede bulunduğu öne sürüldü. Bazı analistler ise batı ülkelerinin kendilerinin komşu ülkeler arasında sorun çıkarmaya çalıştığını böylece anlaşma şartlarını kontrol altına alma çabası içerisinde olduğunu öne sürdü.

Bu analizleri yapanların içinde olayın kendisini değerlendirmeğe çalışan şahısların bulunmaması dikkat çekiyor. "Vestnika Kavkaz" belgelerine göre Türkmen gemisi Burried Hill (merkez ofisi Londra'da bulunmaktadır) şirketinin siparişi ile "Kepez" bölgesinde araştırma yapmaya çalıştı. Burried Hill petrol ve doğalgaz şirketi. Şirket belgelerine göre Türkmenistan hedef ülkeler içerisinde ilk sırada yer alıyor. Hazar'ın yanı sıra şirket Hambiya'da da araştırmalar yürütüyor. Şirketin ticari faaliyeti bu alanlarla sınırlı.

2007 yılının Aralık ayında Türkmenistan hükümeti ile anlaşma imzalayan Burried Hil şirketi Blok III bölgesinde araştırma yapma hakkı elde etti. Bu bölge içerisinde Kepez kaynağı da bulunuyor. Bölgenin tamamı ise binlerce kilometrekare alanı içerisine alıyor.

Bununla beraber "Serdar" bölgesinin yukarıda belirtilen petrol ve doğalgaz alanlarından sadece birisinin olduğunun belirtilmesinde fayda var. Blok III bölgesine "Ömer" ve "Osman" diye isimlendirilen kaynaklar da yer almaktadır. Türkmen tarafı Azerbaycan tarafından kullanılan "Azeri" ve "Çırag" kaynaklarını bu şekilde isimlendiriyor. Kaynaklar 1994 yılından başlayarak AİOC uluslararası konsorsiyum tarafından kullanılmakta. Konsorsiyuma İngiliz BP şirketi başkanlık ediyor.  Türkmenistan Hazar denizi içerisindeki sınırları tanımıyor. Bu sınırlar Rusya, Azerbaycan ve Kazakistan arasında imzalanmış anlaşmalara göre belirlenmişti. Türkmenistan sadece belirtilen kaynaklar üzerinde hak iddia etmemekte bunun yanı sıra eski devlet başkanı Niyazov döneminde konunun uluslararası mahkemelere taşınacağına dair şantajlar da yapıyor.

Burried Hill şirketi Mart ayında Berlin'de özel bir sunum yaptı ve Türkmenistan tarafından kabul edilen haritaları izleyicilerle paylaştı. "Serdar", "Ömer" ve "Osman" kaynaklarının Blok III içerisinde Hazar denizinin Apşeron yarımadası yakınında bulunduğu öne sürüldü. Kaynakların her üçünün petrol ve doğalgaz açısından zengin olduğu biliniyor.

Berlin'de konuşan şirket yetkilileri 2013 yılı içerisinde üretime başlayabileceklerini açıkladı. Ancak bunun için gerekli çalışmaların başarısızlıkla sonuçlandığının altının çizilmesi gerekiyor.

Haziran ayının ortalarında şirket kendi ticari planına uygun bir şekilde araştırma yapmaya çalıştı. Ancak Azeri sınır muhafızlarının engeli ile karşılaştı. Şirketin iki ülkenin ilişkilerine zarar vermeye çalıştığını iddia etmek yanlış olurdu. Sınır muhafızları da son 18 yılda kendi ülkeleri tarafından kullanılan bölgeye girişi engellemesi doğal bir sürecin bir parçası. Her iki ülkenin diplomatlarının karşılıklı suçlamaları kısa bir süre içerisinde gündemden çıkabilirdi. Ancak farklı ülkelerin medya temsilcileri kendi çıkarlarını göz önünde tutarak konuyu büyütmeye çalışması sorunun gündemde tutulmasına neden oldu.

Yaşanan gelişme karşısında Türkmenistan dışişleri bakanlığının sessiz kalması düşünülemezdi. Azerbaycan'ın notasına cevap vermesi gerekiyordu. Ancak medya yöneticileri konuyu bu şekilde görmemeyi tercih etti.

Tarafları çatışma ortamına çekmeye çalışan çok sayıda tarafın bulunduğu ortaya çıktı. Ancak yaşanan gelişmelere rağmen dünyanın en büyük petrol şirketleri Hazar'ın Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya sınırlarında çalışmalarına devam ediyor. Tartışmalar Türkmenistan'ın Azerbaycan büyükelçisi Toyla Komekova'nın Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov'a yazmış olduğu mektubu gölgede bıraktı. Karşılıklı nota restleşmesinden sonra büyükelçi bakana mektup göndererek "tarafsız Türkmenistan'ın dış politika ve diplomasi önceliği" kitabının yayımlanmasına katkılarından  dolayı teşekkür etti. Kitapta Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdımuhammedov'un konuşmaları ve söyleşileri de yer alıyor.

Büyükelçi dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin devam ettiği Azerbaycan'da kitabın yayımlanmasının Azeri ve Türkmen halkları arasında gerçek dostluk ilişkilerinin bulunmasının göstergesi olarak tanımladı.

Bakü ve Aşkabat yetkilileri karşılıklı anlaşma içerisinde yaşamak zorunda. Üçüncü "tarafların" bulunmaması durumunda kardeş Türk halklarının anlaşma sağlaması çok daha kolay olabilir.

Dünya Bülteni için tercüme eden: İbrahim Ali