Eski Genelkurmay başkanlarından Hilmi Özkök ve Yaşarbüyükanıt'ın Mustafa Balbay'ın günlüklerinin ardından yaptıkları açıklamalar Ergenekon davasında gelinen yeni durumu yansıtıyor. Soruları Milliyet'ten Fikret Bila soruyor. Emekli komutanların sözleri Milliyet gazetesine manşet oluyor. Ardından Hürriyet'ten Enis Berberoğlu Hilmi Özkök'le görüşüyor.
Hilmi Özkök, Özden Örnek'in günlüklerinin ardından Mustafa Balbay'ın günlükleriyle de gündeme gelen bir komutan. Özkök, darbecilerin önünü kapatan bir komutan olarak ülkemiz demokrasi tarihine geçecek bir isim. Darbeciler komutan Özkök'ün önlerindeki en büyük engel olduğunu tekrar tekrar dile getiriyorlar.
Hilmi Özkök darbe karşıtı bir komutan. Darbecilerin yargılandığı bir dönemde onun önemli bir kesimce 'demokrat' diye kabul edilmesi de yeni bir durumu yansıtıyor. Bu yeni durum, darbecilerin artık partiyi kaybettiğinin bir anlamda perçinlenmesini ifade ediyor.
Hilmi Özkök "Ben mahkeme çağırırsa gelir ifade veririm. Tanık olarak da sanık olarak da" diyor. Bu sulandırılmaya çalışılan Ergenekon davasının bir Genelkurmay Başkanı tarafından boşa çıkarılması anlamına geliyor. Özkök, Ergenekon davasının önünde bildiklerini anlatmaya hazır olduğunu söyleyerek, davanın uydurma olduğunu söyleyenlere de sağlam bir cevap veriyor.
***
Eski Genelkurmay Başkanlarından Yaşar Büyükanıt'ın da 'hukuka yardımcı olur ve bildiklerimi anlatırım' sözleri benzer bir desteği içinde barındırıyor. Yaşar Büyükanıt, Hilmi Özkök'ten farklı özellikleriyle tanınan bir askerdi. Sert sözleri, sivil alana yönelik zaman zaman yaptığı gerginlik çıkaran açıklamalarıyla dikkat çekerdi.
Postmodern muhtıra olarak da kabul edilen 27 Nisan 2007 e-bildirisi onun zamanında yayımlandı. 'Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olamaz' diyen açıklamalarda onun da sorumluluğu vardı. Keza Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı seçimi için ortaya atılan hukuk dışı 367 kararının arkasında da o dönemdeki komuta kademesinin durduğu biliniyor.
Yaşar Büyükanıt'ın Ergenekon davasına yönelik 'Tanıklık ederim, bildiğimi anlatırım' sözleri nasıl yorumlanabilir? Büyükanıt, söz konusu açıklamasıyla bu davayı engellemek isteyen güçlere karşı, davanın meşruiyetine vurgu yapan bir tutum alıyor.
İki etkin komutanın açıklamalarının medya
tarafından gündeme getirilmesi; onların yaptıkları açıklamalarda vurguladıkları 'hukuka saygılıyız' sözleri, Ergenekon davasının önünün kesilemeyeceğini gösteriyor. Askeri darbe hevesinde olanlarla, darbecileri hâlâ korumaya çalışanlara da güçlü mesajlar iletiyor.
***
Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki en kritik dönüşümlerinden birisi asker-siyaset ilişkisinde yaşanacak. Balbay'ın günlüklerinde de görüldüğü gibi darbe heveslisi generaller devlet hiyerarşisindeki üstünlüklerini korumak istediklerini dile getiriyorlar.
Hilmi Özkök için, "O şimdi Genelkurmay Başkanı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasını da kabul eder" diyorlar. Milli Savunma Bakanı'nı, Başbakan'ı önemsemediklerini gösteren tutumlarını örnekler vererek ve övünerek anlatıyorlar.
Askerin kendi asli görevine dönmesiyle, asker siyaset ilişkisinde normalleşmenin oluşması kaçınılmaz. Askerlerin, Meclis iradesinin üstünlüğünü kabul etmelerine zorlandıkları yeni bir döneme geçiyoruz.
Demokratik bir yönetimin olmazsa olmaz koşullarından birisi askerlerin darbe yapamayacak kadar siyasetten uzakta bir yerde durmalarıdır. Bütün geri ülkelerde kapıların, askeri rejimlere her an açık olması işte bu gerçeği yansıtıyor. Gelişmiş ülkelerde asker sivilin emrindedir. Türkiye gelişmiş bir demokratik sisteme geçebilmek için bu ilişkiyi yeniden tanımlamak, bunun hukuki zeminini de hazırlamak zorundadır.
Hilmi Özkök'ün ve Yaşar Büyükanıt'ın Ergenekon davasına ilişkin sözleri Ergenekon davasının ötesine geçen bir anlam taşıyor.
Ergenekon davası asıl şimdi yoluna girmiş gibi görünüyor.
Türkiye normalleşiyor.

Radikal