Birkaç gün önce Atlas Okyanusu'nun kıyısında Kazablanka'dayken Büyük Okyanus'tan gelen ölüm haberiyle irkildim. Emre Ulucanlar'la geçen yıl Dünya Bülteni'nin merkezinde görüşmüş, Filipinler'e dair heyecan dolu izlenimlerini dinlemiştim. Ailecek Filipinler'e yerleşme cesareti, fedakarlığı karşısında ezildiğimi hissetmiştim dinlerken. Yıllardır ilgilendiğim bir bölgeye dair ortak bilgileri paylaşmış, Selamet Haşimi'nin hâlâ canlı olan karizmasından Nur Müsvurari'nin siyasal tutumuna kadar bölgeye ilişkin bir resim çizmiştik adeta. Hangi rüzgâr Boğaziçi'nin serin sularından Büyük Okyanus'un tropikal mevsimlerine yerleşmeye sürüklemişti? Siteye Filipinler'den izlenimlerini yazmasını istediğimde tereddütsüz kabul edecek ve birkaç yazsızını da yayınlayacaktık.

Atlas Okyanusu'ndan Boğaziçi'ne geldiğim gün, dün başka bir coğrafyanın sarsıntısını yaşayacaktım. Aslında ta içimde kopan bir kıyametin sarsıntısı bu. İçimde bir deprem olmuş, Hindukuş Dağları yürümüştü sanki...

 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN