Ramazan Bayramından Kurban Bayramına geldik.
Bayramdan bayrama uçuş, bütün İslam dünyası için sevinç günlerinden sevin günlerine uçuş olmalı değil mi? 
Bunu henüz başaramıyoruz.
Alın en yakınımızı, kendi coğrafyamızı, iki bayram arasına bir sınır ötesi operasyon sığdırdık.
Operasyon demek, ateş demek.
Neresinden bakarsanız bakın, ülkemiz bir sancıyı yaşıyor.
Bu ülkede çocuğu askerde olan anneler var, çocuğu dağda olan anneler var.
Her iki anne de, bayramı derin kaygılar içinde geçiriyor. Kulağı operasyonda olan, yüreği operasyonda olan kaç milyon insan var acaba bu memlekette?
4 milyon insanı kutsal topraklara göndermişiz.
Onlar orada nasıl sesleniyorlar, biliyoruz:
-Lebbeyk Allahümme lebbeyk. La şerike leke lebbeyk.
-Çağrına uydum geldim ya Rabbi. Senin ortağın yok, işte huzurundayım Rabbim.
Dört milyon insan.... Kimi Afrikalı, kimi İranlı, Pakistanlı... Türk, Kürt, Beluci, Endonezyalı... Sarı derili, kara derili...
Şeytanı taşlıyor 4 milyon insan.
Ah, şu yüreklerimizdeki şeytanlara da taş atabilsek.
Ah, Kabe'de buluşur gibi buluşabilsek.
Ah, Arafat'ta durur gibi kalplerimiz aynı duaya kilitlenmiş durabilsek...
Arafat demek mahşer demek.
Mahşer demek, altına sığınabilmek için Peygamber Sancağını aramak demek.
Nerelere gider tüm bu duygular, biz birbirimizle vuruşurken...
Peygamber'in elini bırakıp nerelere savruluruz?
İslam, evrensel bir barış çağrısı demektir.
Allah Rasulü, çağının süper güç liderlerine mektuplar gönderdi ve "İslam ol, kurtul" çağrısı yaptı.
İslam rahmet demekti, sulh ve güven demekti, kurtuluş demekti.
Bayramlar, İslam'ın kutlu şenlik günleriydi.
Mü'minler, birbirlerinin yüreklerine sevinç taşımak için seferber olurlardı bu günlerde...
Kurban, Allah'a yakınlık demekti.
Allah'a yakın olanlar birbirinden uzak olamazlardı.
Allah' a yakın olanların yürekleri ve elleri birbirine tutunmuş, birbirine ısınmış olurdu.
Kış ortasında baharı yaşamaktı bayramlar...
Barışı özledi İslam dünyası.
Kardeşliği özledi. 
Afganistan'daki vuruşmalar olmamalıydı.
Irak'taki vuruşmalar olmamalıydı.
Filistin'deki vuruşmalar olmamalıydı.
Ve bizde...
Keşke bu operasyonlara hiç gerek kalmasaydı.
Keşke hiç kimse dağa çıkmasaydı.
Keşke hiç kimse, bu ülkede mahrumiyet duygusu yaşamasaydı.
Keşke bu ülkede herhangi bir sebeple hiç kimsenin burnu kanamasaydı.
Keşke hiçbir anne dağlardan kara haber bekleye bekleye yüreğini kavurmasaydı.
Afrika'ya, Güney Amerika'ya,  Asya'ya kurbanlar gönderiliyor Türkiye'den. Binlerce, belki on binlerce...
Ne güzel.
İşte bu, diyorsunuz, bu Müslümanın dünyayı kuşatacak muhabbet coşkusu...
İşte bayram bu.
Külli bir sevinç hamlesi...
Bu sevinç hamlesinin, ülkemizin doğusunu,batısını, kuzeyini güneyini de sokak sokak, köy köy, mezra mezra kuşatması lazım.
Ayakkabısız çocuk kalmasın.
Elleri üşüyen çocuk kalmasın.
Çocuğunun üzerini örtemeyen anne kalmasın.
Evine ekmek götüremeyen baba kalmasın.
Bayramlık girmeyen ev kalmasın.
Aslında Müslüman yüreği böyle bir şefkat ve muhabbet kuşatması için kafidir.
Allah'ın "el vedud" ismi şerifinden yüreklere meveddet,  "er rahim" ismi şerifinden yüreklere rahmet sağarak, neler yapılmaz ki...
Müslümanın yürek genişliği, başka dinden mazlumları, mahrumları bile kuşatacak bir vüs'ate sahiptir aslında...
Bütün mesele, o Müslüman yüreğini bulmakta ve seferber etmekte...
Biliyoruz ki, Allah'a kurbanların etleri ve kanları yükselmez. Allah'a yükselen takvadır, Yaratan'a yakınlıktır, saygıdır.
Biliyoruz ki, mahşer ortamında ne mal fayda verir ne başka dünyevi iktidar alanları... Oraya kalb-i selim ile gitmek lazımdır. Kalbi selim, hastalıksız yürek demektir. O da Allah' a yakınlık kesbetmiş yüreği anlatır.
Ben düşünüyorum ki, bugünkü sancılarımız, bir kalb sancısıdır.
Müslüman yüreğini gerçek anlamda kuşanma sancısı yaşıyoruz.
Kalblerimiz yaralanmıştır. Kalblerimiz didiklenmiştir. Kalplerimiz paralanmıştır. Kalblerimiz daralmıştır.
Gelin bu bayram ikliminde kalblerimizi dünya kadar genişletelim ve içine İslam'ın sevincini, diğergamlığını, meveddetini, muhabbetini, rahmetini dolduralım. Gelin en yakınlarımızdan, ülkemizin doğusundan batısından başlamak üzere bir muhabbet kuşatmasına çıkalım.
İslam dünyası olarak hüzünsüz bayramlara kavuşma dileği ile Bayramınızı bütün kalbimle tebrik ediyorum.